Cesur duyduklarıyla ne yapacağını şaşırdı.
'Benim yanacak canım kalmadı.."
İşte Deniz'in bu sözü onun ölümü olabilirdi. Neler yaşamıştı değerlisi. O ne yapmıştı? Arkasına bile bakmadan onu hayatından çıkarmıştı. O kadının elini tutmuştu.
Neden peki? Sırf onun canı yansın diye...
Sedef onun için anlam ifade etmiyordu ama Deniz'in canını yakmak için elini tutup yanından ayrılmıştı Deniz'in. Tam sekiz yıl önce. Arkasında ölü bir ruh bırakacağını bilmeden.
Ama şimdi? Nasıl düzeltecekti? Yıktıklarını nasıl tamir edebilirdi ki?
Koskoca sekiz yıl, ölmüş bir ruh, yaşanamayanlar...
Bunları nasıl düzeltebilirdi ki?
Kenan neden yapmıştı bunu?
Kuzeninden bunu beklemezdi tabiki. Peki kardeşi dediği adama nasıl yakıştırmıştı bunu?
En önemlisi en değerlisine, en masumuna bunu nasıl yakıştırabilmişti?
Tek suçlu Kenan mıydı?
Hayır Cesur da en az onun kadar suçluydu. Belki de daha çok...
Nasıl geldiğini bile bilmediği Deniz kenarında Cemil ve Uğur'la bankta sessizce oturuyordu şimdi.
Konuşamıyordu...
Ne diyebilirdi ki? Zamanı geri alamazdı!
"Neden?"dedi en sonunda.
Merak ediyordu. Kenan bunu neden yapmıştı? Deniz keşke ona zorla anlatsaydı. Ama suç onun değil miydi? Onu dinlememekle kalmamış bir de kadının elini tutmuştu gözlerine bakarak.
Uğur derin bir nefes aldı.
"Kenan Deniz'e aşıkmış. Ya da saplantı kestiremiyorum. "dedi Uğur sakince.
Cesur hızla ona döndü. Aşıkmış ne demek? İnsan kuzeninin sevdiğine yan gözle bakar mıydı?
"En baştan anlat. Lütfen..."dedi Cesur sakince.
Uğur kafasını salladı. Arkasına yaslanıp denizdeki dalgaları izleyerek konuşmaya başladı.
"Deniz sana sürpriz yapacaktı. Doğum günün diye. Sen şehir dışında olduğun için birlikte hazırlıklar yapıyorduk. Zaten doğum günleriniz aynıydı. O da ona yapacağın sürprizi merak ediyordu deli gibi. Hatta şarkı falan söyleyecekti sana. Ben, Deniz ve Kenan pisliği beraber hazırlıkları yaptık. Sonra Kenan tutturdu bişeyler içelim diye. Sonrasını da biliyorsun zaten. Sabah Deniz'le aynı yatakta uyandığıma bile şasıramadan daha sen geldin. "
Uğur konuşması bitince derin bir nefes alarak Cesur'a baktı.
"Sen geldin sonra bize açıklama fırsatı vermeden yargıladın. O kız utançtan kıp kırmızı oldu kardeşim ama sen bunu bile göremedin. Üstündeki çarşafı nasıl çekiştirdiğini bile fark etmedin. Utançtan yerin dibine giriyordu zaten kız. Sen ne yaptın Cesur??? Birde yetmezmiş gibi aşağıladın!"dedi Uğur sonlara doğru sesi yükselirken. Cesur'u seviyordu herşeye rağmen ama Deniz'in çektiği acılara da şahit olmuştu.
Cesur Ugur'un sözleriyle yerin dibine girdiğini hissetti. O lanet günü hatırladı. Utançtan o lanet yataktan bile çıkmamıştı ki Deniz. Tam bir kör gibi davranmıştı Cesur. Öfkesinin kurbanı olmuştu.
Uğur Cesur konuşmayınca daha doğrusu konuşamayınca devam etti sözlerine uçsuz bucaksız denize bakarak.
"Sana anlatmaya çalıştı bende çalıştım defalarca. Ama dinlemedin. Kenan pisliğinden şüphelendik. Onunla konuştu Deniz herşeyi itiraf etti. Ona saldırmaya kalkmış üstelik bunu bende bugün öğrendim. Şimdi hayatta olsa kendi ellerimle boğardım onu. Eğer Kenan bu lanet oyunu tezgahlamasaydı polis okuluna kabul edildiğini de söyleyecekti sana. Herşeyi geçtim de o kız bana sürekli abi diyordu be kardeşim nasıl bu kadar kör oldun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ YARASI
Teen FictionKüçük kız abisinin elinden tutmuş karşısındaki kocaman binaya bakıyordu. Abisi onun elini sıkı sıkı tutmuştu. Hiç birşeyin farkında değildi küçük kız. Şaşkın gözlerle abisine döndü. "Abi biz buraya neden geldik? Annem ve babam nerde?" Mert küçük k...