8. Bölüm

980 53 60
                                    

Deniz Elfida'yla konuşmasının ardından duygusal anlar yaşasa da çabuk toparlamıştı. Taner'den duyduklarıyla Uğur'u aramıştı. Bu adamlara biri bilgi sızdırmış olmalıydı. Yoksa Taner hiç birine söylememezlik yapmazdı.

Taner'in mutfakta bıraktığı telefonu eline alıp kurcaladı.

Allah'tan şifre yoktu. Telefonu özel olduğu için dinleme veya izleme yapılamıyordu. Deniz son aramaların fotoğrafını kendi telefonuyla çekip telefonu yerine bıraktı. Ardından kendi telefonunu da cebine attı. Gelen ayak sesleriyle birlikte dolabı açıp başka şeylerle ilgilenir gibi yaptı.

"Ne yapıyorsun burda?"diyen Taner'e döndü.

Umursamaz olmaya çalışarak baktı genç adama.

"Su içmeye indim Taner. Senin ne işin var burda?"dedi suyunu doldururken.

Ardından koca bir yudum aldı suyundan.

Ucuz yırttın Deniz Tuna...

Evet kesinlikle ucuz yırtmıştı.

"Telefonum kalmış burda"dedi Taner de telefonu alırken.

Ardından arkasına dönüp gidecekken vazgeçip Deniz'e döndü.

Deniz şaşkın şaşkın ona bakıyordu. Telefonu kurcaladığını mı anlatmıştı?
Bir süre ona baktıktan sonra konuştu.

"Biliyor musun Deniz? Çok fazla güzelsin! Saf ve farklı bir güzellik bu. Nerde olursan ol parlarsın bu güzellikle. Çok fazla dikkat çekiyorsun. Patronunda ilgisini çekeceğine eminim. Ve kendini ona karşı koruyabileceğini düşünmüyorum. Çok kasma kendini o işini bilir!"dedi Taner. Ardından gevrek gevrek sırıtarak mutfaktan çıktı.

Taner biliyordu. Patronu güzel kızlarla ilgilenirdi ve bu kız fazlasıyla güzeldi.

Deniz onun arkasından sinirle baktı. Ne saçmalıyordu bu embesil? Resmen patronun kucağına git diyordu.

Daha çok umursamadan çektiği fotoğrafı Hakan'a attı. Eğer tahmin ettiği şeyse içerde bir ajan vardı. Gerçi kimse operasyonda Deniz'in olduğunu bilmiyordu. Sadece operasyonun varlığını ve içerde birinin olduğunu biliyorlardı.

'Bu numaraların kime ait olduğunu bul. Bütün kayıtları da istiyorum. Eger sana söylediğim kişiye aitse biri bana mesaj at.' yazarak Hakan'a yolladı.

Hakan bu işlerde iyiydi. Neyin nesi kimin fesi varsa ortaya dökebilecek kadar iyi bir köstebekti.

Çok fazla düşünmeden yukarı çıktı. Kızlarla konuşmalıydı. Üçünü de aynı odaya almıştı. Bu işini kolaylaştırırdı.

Odaya girdiğinde Elif ve Tuğçe yatağın üstünde yan yana Elfida da koltukta uyukluyordu. Kapıyı kapatıp kilitledi.

"Kalkın!"dedi hafifçe dürterek.

Elif ve Tuğçe hemen irkildi. Elfida da uykulu gözlerle ona bakıyorlardı.

"Adamlar gelecek uyumayın!"dedi Deniz sakince.

Elif ve Tuğçe ağlamaya başladılar. Elfida'ysa anlamaya çalışıyordu.

"Kızlar bakın size yardım edeceğim ama bu odadan çıkmayacaksınız!"dedi Deniz sakince.

"Sen bize yardım mi edeceksin? Hani etmeyecektin?"dedi Tuğçe gözyaşlarını silerek.

Deniz gülümsedi bu kıza. Kaç gündür onlara kötü davranmak zorundaydı ama sona gelmişlerdi.

"Evet ben polisim ve size yardım edeceğim. Sakın söylediklerimden başka bir şey yapmayın. Bu odadan çıkarsanız sizi koruyamam."dedi sakince.

GÜZ YARASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin