"Bay Kim geldi efendim." Kihyun odana girdikten sonra konuştu. Kafanı dosyandan kaldırıp ona baktın.
"Içeri al hemen!" Dosyanı kapatıp ayağı kalktın ve kapıya doğru yürdün.
"Merhaba!" JongDae yüksek sesiyle şakıyarak konuştuğunda kıkırdadın ve açtığı kollarının arasına girdin.
"Merhaba JongDae!" Genç adam sırtını pat patlayıp geri çekildi.
"Görmeyeli bayağı güzelleşmişsin sen." Gözlerini devirerek masana oturduğunda JongDae de hemen karşındaki koltuğa oturmuştu.
"En son geçen sene görüştüğümüz için olabilir evet." JongDae dudak büzerek sana baktı.
"Sürekli seyahat ediyorum biliyorsun. Annemle babamı bile görmedim."
"JongDae liseden beri arkadaş olmasak sana inanırdım ama yemezler." Yarım ağız gülümseyerek konuştuğunda JongDae 'of'ladı ve arkasına yaslandı.
"Bana bak anlaşma falan yapmam vazgeçerim. Üstüme gelme benim." JongDae kravatını gevşettiğinde kıkırdayıp kenardaki dosyayı ona uzattın.
"Hadi imzala da sizin kafileleri bizim otellerde ağırlayalım. Insanlar otel nasıl oluyor görsün." JongDae derin bir nefes verip kafasını geriye attı.
"Sen bugün bayağı formundasın. Daha geleli 5 dakika bile olmadı sağdan soldan laf sokuyorsun." Arkadaşın somurtarak dosyayı aldığında kıkırdadın.
"Beni ihmal edersen öyle olur Kim JongDae." Kollarını bağlayarak arkana yasladığında JongDae gözlerini devirdi.
***
Kris odanın kapısını tıklattıktan sonra içeri girdi. Lay masasında oturmuş önündeki bir kaç kağıdı inceliyordu.
"Mallar geldi." Kris düz bir ses tonu ile konuşunca Lay kafasını kaldırıp ona baktı. Yüzünde ufak bir tebessüm vardı.
"Omzunu parçalamam işe yaramış demek." Dudağını kısaca ıslatıp kağıtlara geri döndü.
"Adamı vurman pek iyi olmadı." Kris sıkıntılı bir sesle konuşup koltuklardan birine oturdu.
"Niyeymiş o?" Lay tek kaşını kaldırarak Kris'e baktı.
"Herkesin dikkatini üzerine çektin Lay. Abinin yerini aldığından beri zaten herkes sana kin güdüyor daha da kötü oldu bu."
"Bıraksaydım da adam bizden haraç mı kesseydi?" Lay kollarını göğüsünde kavuşturup arkasına yaslandı.
"Sadece adamı vurmasaydın. Bunca zaman abinle çalıştım ve abini kaybettik. Seni de şu şerefsiz adamlar yüzünden kaybedemem." Kris saçlarını karıştırdıktan sonra konuştu.
"Kendimi dizginleyemedim Yifan. Adam resmen benden haraç istedi." Lay kulağındaki küpesini çekiştirip öne doğru eğildi.
"Hei'yi ya da şu Başkan kızı düşünerek kendini dizginleyebilirsin belki?" Kris sırıtarak konuştuğunda Lay kaşlarını çattı.
"Kim yetiştirdi? Sehun mu?"
"RiJin." Kris kaşlarını kaldırıp indirdi. Lay gözlerini devirmişti.
"Hei için onu yakın koruma olarak seçtim ama kız dedikodu yapmaktan geri kalmıyor."
"Ne yani? Aşık olduğunu benden saklayacak mıydın? En yakın arkadaşından?" Kris şaşkın görünmeye zorladığı surat ifadesiyle konuştu.
"Dalga geçme benimle sinirleniyorum." Lay tek kaşını kaldırarak konuştuğunda Kris kıkırdadı.
"Dalga geçmiyorum kardeşim. Aksine mutluyum. Bu zamana dek senin gerçekten birini seveceğini pek düşünmezdim." Lay boğazını temizleyip gözlerini masasına dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Mafya [Yixing OC]
FanfictionZhang Yixing tatlı gülümsemesi ve büyüleyici gamzesi altında büyük bir sır ve farklı bir kişilik taşıyordu. O bir Mafya Babası'ydı. Hemde en tehlikelilerinden. Ve tek sorumluluğu abisinin ölümünden sonra ona kalan konum değildi. Ayrıca onun canınd...