Zhang Yixing tatlı gülümsemesi ve büyüleyici gamzesi altında büyük bir sır ve farklı bir kişilik taşıyordu.
O bir Mafya Babası'ydı.
Hemde en tehlikelilerinden.
Ve tek sorumluluğu abisinin ölümünden sonra ona kalan konum değildi. Ayrıca onun canınd...
"Puşt." Lay dişlerinin arasından konuşup yüzünü şöyle bir sıvazladı.
"Babası, Lay hyung'un abisini öldürdü kendisi de Lay Hyung'u öldürmeye mi teşebbüs edecek yani?" Sehun tek kaşını kaldırarak konuştu.
"Nereden biliyorsunuz ki Lay'i öldürmek istediğini?" Mika elini çenesine yaslayarak konuştu.
"JaeWoo'nun da öyle bir niyeti olduğunu bilmiyorduk fakat bir anda Huan Hyung'a saldırdı." Chanyeol kulağı ile oynarken konuştu.
"Belki Lay Hyung'a ateş ettiren oydu?" Jongin kendi sandalyesine oturduktan sonra konuştu.
Kris kafasını sağa sola salladı "Konuşturduğumuz herifin verdiği isim JaeBum değildi."
"Herif pis işlerini yaparken niye kendi ismini kullansın? Lay Hyung da kendi ismini kullanmıyor." Sehun gözünün önüne düşen saçını geriye atarken konuşmuştu. RiJin boğazını temizleyerek araya girdi.
"Bence Patronu takip eden ve yaralanmasına sebep olan herif JaeBum değil." Sesi hep olduğu gibi güçlü değil biraz çekingen çıkıyordu.
"Nereden vardın bu sonuca?" Jongin sandalyesini hafifçe RiJin'e kaydırdı. Genç kız Lay'e baktıktan sonra derin bir iç çekti.
"Saldıran herifin asıl amacı başkan kızı öldürmekti değil mi?" Herkes başını sallarken Lay sinirli bir iç çekti. "Hah, işte JaeBum bizim başkan kıza aşık."
"Hassiktir." Kris, Lay'e dönerken şaşkın bir sesle konuştu. Lay'in çenesi kasılmış ve sol gözü seğirmeye başlamıştı.
"Nereden biliyorsun?" Chanyeol sevgilisine bakıp tek kaşını kaldırdı.
"Geçen gitmiştik ya oraya bizim kıza senden hoşlanıyorum falan dedi bayağı aşık bakıyordu." RiJin konuştuktan sonra alt dudağını ısırdı. Lay'in yüzü sinirden kızarmıştı.