Sadece Mafya [Yixing OC]

15. Toplantı 📇

"Unnie bu salatalıklar çok minikmiş!" Hei elinde tuttuğu salatalığı sana gösterdiğinde kıkırdayarak onun saçlarını okşadın.

Haftasonu sabahı evde kahvaltı hazırlama telaşına düşmüştünüz. Yixing henüz uyanmamıştı. Eve de geç gelmişti zaten. O yüzden uyumasına ses çıkarmıyordun.

"Unnie?" Hei elindeki tabağı masaya bıraktıktan sonra sana seslendi.

"Efendim tatlım?" Bıçağı kenara bırakıp ona döndün.

"Amcam tamamen iyileşince biz gidecek miyiz?" Hei dudak büzerek sana baktığında iç çektin.

"Galiba öyle olacak bebeğim." Sende hafifçe dudak büzdüğünde Hei kollarını senin beline doladı.

"Ama ben hiç gitmek istemiyorum Unnie. Ben seni özlerim." Ufaklık sesi titrer gibi konuştuğunda iç çekip saçlarını okşadın.

"Istediğin zaman gelip istediğin kadar kalabilirsin tatlım. Hem stüdyoda da görüşürüz. Sonra bazen buluşur gezeriz. Sen beni ne zaman özlersen gelebilirsin. Şirketime de gelebilirsin. RiJin zaten şirketin yolunu gayet iyi biliyor." Gülümseyerek konuşup bir yandan da Hei'nin saçlarını okşadın. Hei kafasını kaldırıp hafifçe dolan gözleri ile sana baktı.

"Söz mü?" Öyle masum sormuştu ki sorusunu. Için gitmişti. Iç çekip yanağını okşadın.

"Söz tabii güzelim. Unnie sözü." Hei kıkırdayıp sana daha sıkı sarıldı.

"Şimdi benim annem yanımda değil ya... anneler ve kızları ne yapıyorsa birlikte onları yapabilir miyiz?" Hei, utandığı her halinden belli olan ses tonu ile konuştuğunda aniden dolan gözlerini kırpıştırıp iç çektin.

"Yaparız tabii. Sen ne istiyorsan aklına ne geliyorsa hepsini yaparız." Sesinin titrememesine özen göstererek konuştun. Hei kısık bir sesle teşekkür ettiğinde saçlarına bir öpücük kondurmuştun.

"Günaydın güzellerim! Ne yapıyorsunuz bakalım?" Yixing aniden mutfağa girince Hei gözlerini şöyle bir silip geri çekildi.

"Günaydın amca!" Cıvıl cıvıl bir sesle Yixingin beline sarıldı. "Unnie ile kahvaltı hazırlıyorduk! Iyi uyudun mu?" Kafasını kaldırıp amcasına baktı. Yixing ise eğilip yeğeninin burnunu öpmüştü hafifçe. Ikilinin bu haline gülümseyip kâselere pilav doldurdun.

"Hmm, tabii ki de iyi uyudum. Güzel yeğenim yanımdayken nasıl olur da rahatsız bir şekilde uyurum?" Hei kıkırdayıp amcasının sağlam koluna şöyle bir vurdu ve ardından masaya oturdu.

"Günaydın gün ışığım." Yixing tezgaha yaslanıp çenesini eline yasladı. Ona şöyle bir bakıp kıkırdadın.

"Günaydın hayatım. Kolun nasıl oldu?" Tavadaki sosisleri çevirirken Yixing'e cevap verdin. Sevgilin gamzesini sergilemekten utanmaz bir şekilde gülümsedi.

"Çok iyi. Güzel sevgilim sayesinde çabucak iyileşiyorum." Onun bu iltifatı hoşuna gitsede gözlerini devirmekten alıkoymamıştı.

"Bu sabah çok sevgi dolu başladın. Özel bir şey mi var?" Kaselerin ikisini Yixing'in eline tutuşturdun geri kalanları da sen aldın. Yixing dudak büzerek sana baktı.

"Aşk olsun. Nasıl sevgi dolu olmam? Hayatımın en önemli iki kadını ile aynı masaya oturacağım. Bırak da sevgi dolu olayım." Yixing masanın başına otururken sen hemen Hei'nin karşısına, Yixing'in sağına gelecek şekilde oturmuştun.

"Amcam dengesiz bir adamdır unnie. Buna alışman gerek." Hei fısıldıyormuş gibi sana eğilerek konuştuğunda ufak bir kahkaha attın.

"Duydum seni küçük cadı." Yixing yeğenine çatalını sallayarak konuştu. Hei gözlerini devirip ağzına bir sosis attı.