ALEYNA NIN AĞZINDAN
Onların o hallerine kahkaha attım. Ya böyle susturlar.
"Hahaha. Hadi hadi yürüyün. Böyle sustururum sizi. Berke arabanın anahtarını atsana." dedim. Zar zor kahkaha atmayı kestim. Berke anahtarı bana atmak yerine kolunu omzuma attı ve arabaya yürümeye başladık. Arabaya gelince hemen sağ cam kenarına kuruldum. Berke de sürücü koltuğuna geçti. Ecem benim yanıma Aslı Ecem in yanına Yağmur ise Berke nin arkasına Aslının yanına. "Baştan söyliyim kimse beni uyandırmasın. Yoksa gece sizi öyle bir korkuturum ki. Bir de bunu kameraya alırım. Internette her yere atarım. Tabi erkekleri görünce sulanırlar ama ben onlara da bir şeyler yaparım dünya zarara uğrar o yüzden susun. dedim ve kafamı arkaya atıp kulaklıklarımı taktım. Bir şeyler söylediler ama takmadım. Banane abi ben Uyucam. Tamam neyse bay.
*********************
Uykunun en tatlı yerinde bu olur mu ama? Hem ben rüyamda Kerem Bürsin i görürken. "Gidin ya ne şurda Kerem Bürsin rüyasını görüyoruz." demeye çalıştım boğuk sesim ile. Bu uyku ile bu cümleyi nasıl söylediğimin hala farkında değilim ama olsun. "Kim lan onlar? Kimse benim sevgilimin rüyasına giremez. Kalk kız." Bu Cem kalk kız mı dedi? Bunun şaşkınlığı ile direk doğruldum. Görüntü netleşince daha çok şaşırdım. Vallaha Cem. Ben uyku sersemi olduğum için yanlış anladım zannettim ama yok Cem. Kanlı canlı Cem.
"Kim giriyor senin rüyana. Onları yemin ederim öldürürüm." Dedi. Hahaha kıskandı. Bence biraz da kızdıralım. "Aaa neden öyle dedin ki şimdi? Çok güzeldi benim rüyam. Kerem benim için neler neler yaptı. Ay çok güzeldi ya." dedim. Öyle bir kızdı ki gözlerinden lazer çıksa şaşmam.
"Şaka şaka aşkım ya. Sen beni mi kıskandın bakayım?"
"Hayır ya kıskanmadım. Ben onların neyini kıskanıyım ki?"
"Hı hı Cem hı hı."
"Aleynaaa. Yürü kalk hadi geldik." dedi. Ellerimi yukarı kaldırdım ve ben hemen yanından geçip koşmaya başladım.
"Ben masumum polis bey."
"Hı hı çok masumsun."
"Masum değilim uleynnn. Beni yakalayamazsanız. Nayır buna izin vermem."
"Allahım sen bana sabır ver. Hadi git içeri üşüceksin."
"Tamam aşkım. Çabuk sen de gel ama."
"Tamam birtanem hadi." dedi ve arabaya gitti. Bende eve girdim. Sanırım ben uyurken Cem çocuklara anahtarı vermiş. Çünkü evdeler. Oha ya eve bak. Büyük olmasını bekliyordum ama bu kadar güzel dekore edilmesini bekliyordum. Hemen kapıdan içeri geçtim. Evin içi de dışı gibi mükemmeldi. Evin dışı sade bir şekilde krem rengiydi. Ama pencereler koyu kahveydi. Bu da eve daha güzel bir hava katmıştı. Evin içi ise gine aynıydı. Koltuklar krem geni kenarları ve masa ise koyu kahve. Ev bodrum ve çatı Katı sayılmaz ise üç katlıydı. Ilk katta salon ve mutfak birleşikti. Bu Eve daha güzel kılmıştı. Evin merdivenleri ise basamaklar krem kenarları ise koyu kahve. Sanırım bu renkleri çok seviyorlar. Ağzımı kapatıp bizimkilere baktım. Koltuklara kurulmuşlar hemen oh. Onların yanına giderken tek düşündüğüm ise Cem in odası. Acaba nasıldır? Ay çok merak ettim. Cem gelince hemen sorucam. Ama o zaman da çok deli olurum. Off umarım Cem hemen gösterirsin. Ben bunları düşünürken nerdeyse düşüyordum. Koltuğun kenarına takıldım. En azından hemen aklım başıma geldi de son anda yerle öpüşmekten kurtuldum. Tabi bizimkiler durur mu hemen kahkaha.
"Aaa burda arkadaşınız düşüyordu siz gülün. Hıh konuşmuyorum sizle."
"Gine ne yaptık biz ya sen kendin takıldın." dedi Kaan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE ARKADAŞIM
RomanceSadece okuldan eve evden okula giden bir kızın liseye başlamasıyla her gününün değişmesi bir oluyor. Okulun ilk günü macera başlıyor