SADECE ARKADAŞIM

32

Ben alarmdan nefret ettiğimi söylemiştim demi? Alarmın o muhteşem(!) sesiyle uyandım. Ecem uyanmasın diye hemen kapattım. Üstümü değiştirme ihtiyacı duymadım. Hemen aşağıya indim. Bir yarım saat kadar ne yapacağımı kararlaştırdım ve mutfakta ki eşyaların yerini buldum.  Bir saat on beş dakka içinde de sofrayı salondaki masaya  tamamen hazırladım. Tabi tam dokuzda kızları uyandırmaya çalıştım. Bakın çalıştım diyorum çünkü uyanmadılar. Ardından ta on beş dakka önce yine denedim ama gene aynı sonuç. Ama artık tehdit zamanı. Hemen Aslı ve Yağmur un  odasına girdim. "Kızlarrrr Egemen geldi." diye bağırdım. Bunu üzerine bildiğiniz robot gibi uyandılar. Yağmur " Ne?" diye cırlayınca "Ayy şaka yaptım amaa on beş dakika sonra burda olucak. Bence hızlı olun. Yoksa bu tiple karşısına çıkarsınız." dedim. Kapıya doğru yöneldim. Aslı Yağmurdan önce davranıp odadaki banyoya gitti. Yağmur da mecburen kattaki banyoya gitti. Bende Ecem i  uyandırmaya gittim. Odaya girdiğimde Ecem in  uyanmış ve üstünü değişmiş olduğunu gördüm. Üstünde mavi renkte kazak tunik. Altında ise siyah bir Tayt. Bunların içinde bile o kadar güzel ve asil durması tuhaf değil mi? Neyse bunu sonra düşünürüm. Bende hemen gidip çantamdan üstüme krem uzun Kollu Izmir yazılı ve üstünde saat kulesi olan tişörtümü altına da siyah dar pantolonumu aldım. Banyoya gidip giydim. Klasik giyim tarzım. Zaten yanımda da bunlardan farklı bir şey yoktu. Böyle bir durum olacağını bilseydim daha değişik kıyafetler alabilirdim. Ayakkabılarımı sabah giydiğim için bir şey yapmama gerek kalmadı. Egemen in  gelmesine on dakka kaldığı için hızla yukarı kata çıktım. Ilk önce Cem in  odasına gidip kapıyı çaldım. Ses gelmeyince "Cem mm. Hadi uyan." dedim ama hala ses yok. En sonunda kapıyı açıp içeri girdim. Yatağa doğru ilerledim ama kimse yoktu. Tam arkamı dönüp gidicekken banyonun kapısından belinde sadece havlu olan göğüs kasları açıkta olan ve başından göğsüne doğru sular akan Cem ile karşılaştım. Anında gözlerimi ellerimle kapatıp kapıya doğru ilerledim. Kendime yenik düşüp parmaklarımın arasından Cem e  baktım ve yutkundum. O da bu halime kahkaha attı pislik. Öküz gıcık ayı manda panda hayvan.

"Ne gülüyorsun ya?" dedim.

"Hiççç. Utandığında çok tatlı oluyorsun da."

"Sen sanki bu halinle hiç tatlı değilsin." Ayy ben bunu dışımdan mı söyledim?

"Hmm demek öyle. O zaman ben hep böyle geziyim."

"Yani ben öyle demedim. Neyse ya. Bu arada sen böyle gez ben de seni öldürürüm. Hem çabuk ol beş on dakkaya Egemen gelir." dedim ve cevabını beklemeden odadan çıktım. Sonra erkeklerin hepsini uyandırıp aşağıya indim. O arada kapı çaldı. Kapıyı açtığımda çok şirin bir kız çocuğu ve arkasında duran Egemen i  gördüm. Ona soru sorarcasına baktığımda "Bu benim kardeşim Başak." dedi. Kız da hemen üzerime atlayıp "Merhaba Aleyna abla. Ben Başak." dedi. Bende boynuna sıkıca sarılıp "Merhaba tatlım. Tanıştığıma memnun oldum." dedim. Kızda çok tatlı bir şekilde gülümseyip "Bendee. " diyince kıkırdamama mani olamadım. Egemen arkadan seslenince bakışlarımız ona kaydı. "Ben beni unut  diye getirmedim ki Başak ı. Olmaz ki böyle." dedi ve dudaklarını büzdü. Bende Başak a  dönüp "Hadi sen git sofraya otur. Bizde geliyoruz." dedim ve Başak gidince abisine sarıldım. O da bana sarıldı. Kenara çekilip geçmesi için yol verdim ve "Hoşgeldin Ukalaaa. " dedim. O da kapıdan geçti ve sofraya ilerlerken "Hoşbuldum güzellikkkk." dedi benim gibi. O sofraya oturmadan ceketini aldım ve astım. Sonra da yukarıya bağırdım. "Hadi artıkkk. Misafirlerimiz geldi." dedim. Hepsi aşağı indi. Tolga aşağı inerken "Lerimiz mi? Egemen den  başkası da mı gelecekti?"dedi. Bende "Aslında ben bilmiyordum ama daha iyi oldu. Egemen in  kız kardeşi Başak da  geldi." dedim. Sonra herkes masaya geçince bende çayları doldurmaya başladım. Çaylar bitince yerime geçtim. Sessizce yemeğimizi yerken kapının çalmasıyla sessizlik bozuldu. Ecem "Ben bakarım." diyip kalktı ve gitti. Ecem e  meraklı gözlerle bakarken o iğrenç ses ile gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Ayyğğy merhabaaağa. Egemen in  ailesi babası ulaşamamış Egemen e  o yüzden bana söyledi. İş ile ilgili önemli bir konuymuş. " dedi. Yavşak ya. Egemen gözlerini devirip ayağa kalktı. "Bir kere de rahat bıraksa şaşarım. Ya çok üzgünüm. Babam eğer iş diyorsa gitmezsem beni öldürür. Malesef gitmem gerek. (Başak a  döndü.) Hadi Başak gidelim bitanem." dedi. Başak abisinin gözlerine üzüntüyle bakarken konuştu. "Abi ben gitmek istemiyorum. Ben Aleyna ablayla ve diğer ablalarla kalmak istiyorummmm. Nolurrrrrr."