SADECE ARKADAŞIM

23

Koray ın ellerini çözdüm. O da hemen gözündeki bezden kurtuldu. Ram o anda süpriz diye bağırdım. O bize şaşkın şaşkın bakarken bende Berke nin elinden telefonu aldım ve "Al sana bana ou oynamak. Sonra görüşürüz." dedim ve hemen arabadan indim. O da arkamdan koşturmaya başladı. " Aleyna buraya gel bunu  hesabını sorucam ve o videoyu hemen bana ver." dedi ben de "Daha çok beklersin." dedim ve hocanın yanına gittim. Hoca konuşmaya başladı. "Çocuklar şurda tuvalet ve banyolar var. Bir hafta boyunca kirli kalmak istemezseniz diye buraya geldik. Şimdi eşyalarınızı alım ve gelin."  Bir dakka ya ben yanıma şampuan almadım sadece sabun aldım. "Peki hocam ama ben yanıma şampuan almadım." Hoca da karşılığını verdi. "Sabun ile yıka saçlarını kızım." Offf ya nasıl ya offf. "Offf ama olmaz ki şimdi. Sabun ile saç mi yıkanır ya." diye söylenip durdum. Bunu duymuş olan Ekin "Benim yanımda seyahat seti var. Merak Etme." dedi. Ha ? Ne seyahat seti ya. " Oğlum ben sana şamp- Aaa seni çok seviyorum ya. Tatlı şey." dedim ve Ekinin boynuna atladım. O da bana "Tamam küçük hanım. Ama eger beni bırakmazsanız size vereceğim seyahat seti ile benim cesedimi yıkayacaklar." Dediğinde onu serbest bıraktım ve "Ee nerde hemen ver." dedim "Bekle eşyaları yerleştirelim sonra veririm." dedi. Ben de tamam anlamında başımı salladım. Tam çantamı alıcakken Koray Berke ve Ekin ellerinde çantalar ile geliyordu. Benim çantam Berkede Ecem in ki Ekinde idi. Vayyyyyy. Tamam iyiyim. Hoca herkesi yanına çağırıp kızların yemek ile ilgilenmesini erkeklerin  ise Çadırları kurup eşyaları yerleştirmesini söyledi. Biz Ecem ile salatayı yapıyorduk. Bu arada takıldığınız soruyu biliyorum. Bunlar kız ve erkek olarak o kadar küçücük çadırda nasıl kalacak. Öncelikle çadır çok büyük ve erkekler ile kızların aynı yerde kalmaması için ortada perde gibi bir şey var. Ama bugün çok ayrı bir şey olucak. Sürpriz . Ecem bana seslendi "Aleyna iyi misin?" dedi ben de "Iyiyim iyiyim. Dalmışım öyle. Hem sen çok  konuşma da çabuk yap ben bitirdim." dedim ve elimdeki salatayı masaya koydum. Ee tabi Ecem hanım durur mu. Hemen savunmaya geçti "Aaaa. Gıcık ben yavaş değilim bir kere. Sadece özen göstererek yapıyorum." dedi. "Tabi canım tabi." dedim ve güldüm. "Aleynaaaaa." dediğinde gülmemek için dudağımı ısırdım. O arada o da bitirmişti. Hocaya işimiz in  bittiğini söyledik ve çocukların yanına gittik. "Hey millet. Daha beceremediniz mi? Biz salatayı yaptık bitirdik bile." dedim ama ses yok. Allah Allah nerde bunlar? "Hey." diye bağırdı Ecem ama ses yok. Bur anda biri beni tuttu.  Hassiktir bu kim ya ? "Lan kimsen bırak beni pic. Lan bıraksana." Ecem de benimle beraber aynı şeyleri söylüyordu. Sonra da kahkaha sesleri. Bir dakka o ses. "Savaş?"

"Buyur vahşi prenses."

"Hah yine öküz oldun."

"Hayır vahşi prenses olmadım."

"Ya bit git başımdan ya. Benle ne derdin var? Rahat bıraksana beni. Ödüm koptu salak." Aov çok kötü bakıyor. Hassiktir.

"Senle ne derdim var demek ha? Kızım anlamıyon mu seviyorum seni ya. Anla beni ya. Bundan sonra ne o çocuklarla ne de Cem midir nedir onunla konuşmicaksın anladın mı beni?"

"Ne diyorsun be salak. Ben sana uymak zorunda değilim anladın mı? Pislik defol şimdi burdan." dedim o sırada bizim sınıftan bir çocuk geldi ve "Aleyna iyi misin? Berke yi  çağırıyım mı? " dedi bende "Hayır gerek yok. Saol." dedim ve gönderdim. Savaş Bur anda bileğimi sıktı ve "O kim lan?" dedi Ahhh. Canım çok acıyor. "Savaş ko...kolum çok acıyor. Bırak lütfen." dediğim de hemen bıraktı. Sonra bileğimi bakıp "Özür dilerim. Canın çok yanıyor mu?" dedi. Allahım sabır ver ya. "Defol git anladın mı ya defol. Canım acıyor hem de çok. Sen olduğun her an canım acıyor anladın mı? " Dediğimde tekrar Özür dileyip gitti. Ay çok mu ileri gittim? Aman neyse haketti. Bizim çocuklar yanıma geldiklerinde Koray hemen sordu "Iyi misin? Sizin sınıftaki çocuk geldi ve Savaşın olduğu-. O bileklerine ne oldu senin?"