13

3.6K 375 73
                                    

"Çocuklar.." Bayan Adler iç çekti. "Üzgünüm. Bay Stark Peter'ın finalde olamayacağını belirtti."

Sınıftan büyük bir homurtu yükselirken Wade elinde tutup sertçe sırayı karaladığı kalemi ikiye ayırdı. Ve sonra ayırdığı parçaları tekrar parçaladı. Ve tekrar.

"Açık olmak gerekirse.. Durumu iyi değil."

Sınıf bu sefer sustu.
Ve Loki kalkıp konuşana dek, kimse ses çıkartmadı. Peter, finalde olmak zorundaydı.

"En azından izlese, bu onun için çok önemli, biliyorsunuz.."

"Olmaz Loki.. Hastanede kalması gerek."

"O zaman," Wade başını önündeki parçalardan kaldırıp Bayan Adler'a döndü. "biz ona gidelim."

"Anlamadım--"

"Finali orada oynayamaz mıyız? Siz söylediniz, bu bir yarış değil nasıl olsa."

"Wade, bunun mümkün olabileceğini--"

Sınıftan büyük bir alkış ve ardından onaylayan sesler çıkınca Bayan Adler boyun eğdi. Evet, bu bir yarış değildi, değil mi?

"Pekala.. Koç Müller ile konuşurum." diye mırıldandı gülümseyerek.

Peter için güzel bir hediyeydi, her açıdan.

×××

"Girebilir miyim?" dedi Wade sevimlice gülümseyip başını kapıdan içeriye sokarken.

"Zaten girdin çocuk." diye homurdandı Tony başını önündeki cihazdan kaldırmadan. Dummy'i Peter'ın odasına getirmek büyük bir aptallıktı, Dummy'nin kendisi başlı başına aptallıktı zaten. Şimdi de tamir ediyordu, harika!

"Girebilirsin demek istedi." dedi Peter gülümsemeye çalışarak. Ne kadar yorgun olsada, sesinden imâ eksik olmuyordu. Bir Stark her durumda Stark olmalıydı.

Wade yavaşça içeriye girip odanın ortasında dikildi. O sadece öylece orada durmaya devam edince Tony homurdanıp ayaklandı. "Buruna tekme atmak yok." dedi Wade'in saçlarını karıştırarak. Ardından da dünyanın en gerizekalı doktoruyla sıcak bir şeyler içme planlarıyla odadan çıktı. O sıcak şeyleri onun üzerine döküp zevkle çırpınmasını izlemek de eğlenceli olabilirdi aslında...

"Neden geldin?"

"Şey.. Şey söylemek için.."

"Ne söylemek için?"

"Koç Müller diğer takımla konuştu," Wade gözlerini kısıp dikkatle Peter'ı inceledi. Vereceği tepkiyi merak ediyordu. "Final maçını hastanenin arka bahçesine oynuyoruz." Ardından karşısında anında gözleri dolan bir Peter bulunca gülümsemeden edemedi. Sulugöz.

Peter yavaşça doğruldu. "Ne-- Gerçekten mi?"

"Sen izleyebilesin diye."

Kısa bir sessizlik. Ardından Wade dayanamayıp kendini koltuğa attı.

"Ne kadar mükemmel oynadığımı gör istedim, o kupa bizim."

"Ah hadi ama!" Peter kıkırdadı. "Bu fikrin senden çıkmadığını herkes bilebilir."

"Orda dur bakalım!" Wade parmağını Peter'a doğrulttu. "İstersen Bayan Adler'a sor, bu fikir benim."

Peter şaşırmıştı.. Wade'in onu sevindirecek herhangi bir şey yapabilmesi, ve hatta düşünebilmesi, olanaksızdı. "İyi de.. Neden?"

"Söyledim ya.." yutkundu. "Ne kadar mükemmel oynadığımı gör diye." Ama.. gerçek bu değildi. Sadece Peter mutlu olsun istemişti, nedensizce. Üzülmesini istemiyordu. Ve aynı zamanda.. onu kaybetmeyi de.

"Teşekkür ederim.." diye mırıldandı Peter. Evet, utanmıştı!

Ve kızarmıştı da. Wade gülmeden edemedi. Kızarınca bile sevimliydi bu yahu!

×××

Ehhım ehhım.
Konu bitmek üzere.
Final alameti.
Tamam taşlamaya gerek yok, masumum ben!

Muazzamtony I hate you -_- Benimle ilgilenmiyosun, hıh!

i'll be good | peterparker + tonystarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin