Multimedya: Tyler Ward - What ıt's like to be lonely
Multimedya: Laura Stan
Keyifli okumalar...
💫
"Laura acele et hadi bak ilk günden geç kalacağız!"
Aslında zaten geç kalmıştık. Midnight kasabasına taşınalı yalnızca iki gün olmuştu ve ben okulun bu pazartesi yani bugün açıldığını öğrenmiştim.
Eğer bu kasabaya yerleşmeseydik Laura ile birlikte bir, iki ay sonra üniversiteye gitmiş olacaktık. Annelerimiz okul konusunda bize oldukça baskı yapıyordu ve annemin doğaüstü varlıklarla kaplı bir kasabada ve vampirler işe çevrilmiş bir okula üniversiteyi bırakıp beni yerleştirmesine sürekli aklım almıyordu doğrusu.
Bu sabah uykumun arasında annem beni aramıştı. "Tatlım okulun ilk günü nasıl geçiyor?" Diye sormuştu.
"Ne okulu?" Diye sorduğumda ise iç çekip, bugün okulun ilk günü olduğunu açıklamıştı. Normalde beni azarlar dururdu fakat okulun açılma tarihini bana söylemediği için kendisini sorumlu tutmuştu.
Yataktan alel acele kalkıp dolaba yerleştirdiğim kıyafetlerden mavi bir bluz ile siyah bir şort alıp üzerime geçirmiştim. Laura'ya haber verdiğimde ise hemen televizyondan açtığı the Walking dead'ın 2. Sezonunu açmak üzereyken kapatmış, kocaman açtığı gözleriyle saniyesinde odasına çekilip kendisine çeki düzen vermeye başlamıştı.
Uyandığımda zaten saat 09.15 idi ve Laura'yı beklediğimden beri 10.48 olmuştu saat.
"Zaten geç kalmadık mı? Az daha geç gitsek bir şey olmaz."
Laura'nın odasının kapısında belirip kapıyı açtım. Siyah tişört, koyu yeşil dizinin bir karış yukarısında biten bir etek giyinmişti. Kararsız bir tavırla yatağa koymuş olduğu siyah deri ceket ve gri yünlü hırkasına bakıyordu.
"Sence hangisini giymeliyim?"
Sıkıntıyla burnumu sıvazladım. "Keyfin bilir."
Bir süre dudak büzdükten sonra omuz silkti ve dolabını açıp siyah kot ceketini alıp üzerine geçirdi. Şirince gülümseyerek kapıya yürümeye başladı, "Tamam, artık gidebiliriz."
Bir ona bir de yatağındaki deri ceket ile gri hırkaya baktım. Bunca zamandır hangisini giyeceğini düşünüyordu ve şimdi ikisini de giymemişti!
Derin bir nefes alarak arkamı döndüm ve merdivenlere yönelmeye başladım.
Laura kapının önünde durmuş telefonuyla ilgileniyordu. Beni görünce telefonunu kot ceketinin cebine attı.
Kapının yanındaki askılıktan siyah deri ceketimi alarak üzerime geçirdim.
Laura kapıyı açıp dışarı çıktığında ben de onu takip ederek dışarı çıktım. Kapı arkamızdan kapandığında Laura'yı takip ederek yanına ulaştım.
Güneş gökyüzündeydi ama ışığı yeryüzüne ulaşmıyordu. Aslında bu kasabanın bir özelliği de buydu güneş doğardı ama görünmezdi bulutlar daima önünü kapatırdı. Çok nadir ışığını yansıtırmış.
Zaten vampirlerin burada yaşamasının nedeni de buydu güneşten uzak tek yerdi burası. Bulutlar gökyüzünden hiç ayrılmaz genellikle yağmurlu bir iklimi varmış.
Vampirler güneşe çıkamazdı. Çünkü lanetli yaratıklardı. Kimse bunun nedenini bilmezdi ama rivayetler vardır. Şeytan'ın çocukları oldukları için Tanrı kelimesini ağızlarına alamazlardı, kalpleri atmazdı, nefes alamazlardı, yemek yiyemezlerdi, uyuyamazlardı ve en kötüsü gün ışığına çıkamazlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aykırı Kraliçe
FantasiaIşığını söndürecek gece, Ay'ın altında, Ve yıldızlar gökteki tahtlarında Bir kez daha parlayacaklar Düzenin kutsallığı adına. Halbuki, kayıp aydınlığın ruhları Sonsuza dek yaşamında solunacak, Bir ateşin kor alevi gibi Yapışacak, bedeninin altına...