Cohen dinleyen biri..

858 91 55
                                    

"Jongin Bey, Başkan Bey acil bir işi olduğu için yeni eleman alımı jürisine kendisinin yerine sizin katılmanızı istedi."

İşte bu olur iş değil!

" Kim ByongSeok Başkan mı söyledi bunu?!"

Sekreterin hiç değişmeyen ifadesi şüphelerimi haksız çıkartmaya yetebilirdi yani eğer söz konusu Kim ByongSeok herifi olmasaydı.

Bir kere adam çok çok titiz. İnce eler sık dokur, en iyisinden aşağısı ile ikna olmaz. Ehh ben de bira parça mükemmelliyetçiyim. Anlaşamama sebebimiz belki de budur. Fakat bu adam bir türlü uyuşmayan fikirlerimize rağmen neden beni yerine atasın ki, üstelik de yeni eleman alımı için?

"Peki. Hangi departa alım olacakmış?"

"İnsan kaynakları birimine. Erkek aday olmasını özellikle belirtti."

Başvurulara bunu özellikle belirtseymiş o zaman kıt herif!

"Doğum için izne ayrılan Bayan Junhee yüzünden olmalı."

"Muhtemelen. Açıkçası bir gün ben de bu yüzden izin talep edeceğim için endişeliyim."

Sekreterin sözlerinden daha fazla endişesi yüzünden okunuyordu. Önceki çalıştığım şirkette de kadın çalışanlar hamilelikleri sırasında sık sık izin almaları, doğum izni ile işlerinden uzun süre uzak kalmaları, sonrasında da işe adaptasyon sorunu yaşamaları müdürlerin hoşnutsuzluklarındandı. Bana kalsa evlatlarından ayrı kalmak en zoru iken bir de bunca müdür tribi çekmek için onlara fazladan yük. Neyse ki bu şirkette çocuklu çalışanlar için küçük bir kreş de mevcut. Başkan beyimiz baba ne de olsa.

"Pekala Doyeon. Gerisi ile ben ilgilenirim."

"İnsan kaynakları biriminden Hanseo Bey de size eşlik edecek."

"Eeh.. makul olan da bu zaten."

Doyeon'dan aldığım dosyaya, elemelerin yapıldığı salona gidiş yolu boyunca göz attım. Elemandan beklenen tek özellik tabiki erkek olması değildi. Esasen iş yükü biraz fazla olduğu için de kadın eleman tercih etmeyişleri makul görülebilirdi. Ya da Başkan beyimiz rahatça azarlarken karşısında ağlayan bir kadın görmek istemiyordu. Manyak herif! Kendini değiştirmek yerine tercihlerini değiştirmek daha kolay tabi!

Adayların koridorlarda heyecanla bekleyişini görünce hatrıma kendi başvurum düştü. Fazlasıyla yağmurlu bir gündü. Mülakat için giydiğim takımım taksi ile gelmeme rağmen mahvolmuştu. Saçlarımı peçete ile kurulamak durumunda kalmıştım ve saçlarımda peçete kırıntıları kalmıştı. Tam bir rezillikti. Yine de alınışıma hala hayret ediyorum. Gerçi Kim Başkan bu merakımı gidermişti sonraki zamanlarda.

"Kim Jongin seni şu diplomaların ya da bildiğin diller için işe almadım! Bunlardan çok daha fazlasına sahip insanlar vardı. Ama benim aradığım yağmurda ıslanmış sıçan gibi olmasına rağmen içinde bulunduğu rezillikten sıyrılıp işine odaklanabilen bir elemandı. Yani sen."

İltifatlı küfür resmen!..

Koridorda salona doğru ağır ağır yol alırken her bir adayı süzmekten de geri kalmadım. Çok fazla kadın aday vardı. Sonuçları doğrudan kendilerine söylemek yerine mail ile bildirecek olmamız içimi bir parça rahatlarsa da bu başvurunun onların kaçıncı iş başvurusu olduğunu düşünmek kalbimi huzursuz etmeye yetti.

It Takes A Lot Loving A ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin