İçmeden iltifat etmeyen biri..

724 80 116
                                    


Bu eleman seçiminin durduk yere önüme konulmasının elbet bir sebebi olmalıydı. Şüphelerimden doğan huzursuzluğum boşuna değildi ya!

Fakat kokusu bir hafta sonra ortaya çıktı. Bu bir hafta hayatımı kaldığı yerden mi yaşamıştım ki!
Uykusuzluğum sadece seçmelerin olduğu gün mü olmuştu?
Bana olanlar sadece bunlar mıydı?

Danpung Şirketi bünyesel hacmi küçük de olsa finansal hacmi yükselen ve bağladığı anlaşmaları ile artık dikkatleri iyice üzerine çeken bir şirket. Genç bir şirket olarak istikrarlı yükselmek her şirketin harcı değil lakin bizimkisi bu harcı kardı.

Küçük bünyemizin bana kalırsa en kötü yanı, hatta tek kötü tarafı içmeye, yemeğe diğer şirketlerde olduğu gibi birimce değil hep birlikte, şirketçe gidiyor olmamız.
Tam bir cümbüş..

Küçük de olsak kolayca bir araya gelip de görüşemeyeceğimizi düşündüğüm yeni eleman Do KyungSoo, orda burda her yerde karşıma çıkıyordu..
Kahve alırken mutfakta..

Öğle arasında benim gibi şirkette kalıyor.. galiba yemeğini kendi getiriyor, yani yediklerine göz atmadım da mutfakta kahve alırken gözüm çarpmış olabilir.

Çişimiz bile mi aynı zamana denk gelir!

Kayıtsızca gülücüksüz ve tek sözsüz bir selam verip benden başka her yere bakarak yanımdan geçip gitmese takip ediliyorum sanacağım. Ama bu haliyle de durduk yere nefret alıyorum hissine kapılıyorum!
Neden haksızlığa uğramışım gibi itirazlar yükseliyor içimde?

Al gülüm ver gülüm dünyasındayız.
Ticaret şirketiyiz.
Pekala ben de mekanik ilişkiler yürütmesini bilirim.

Öyle de yanında geçip gittim koridorlarda, selam vermesini beklemedim. Fotokopi çektiğim evrak odasında işimi bitirip çıktım. Benden sonra kağıtlar bitmişti ve nereden alacağını bilemez halde ardımda kıvranıyordu.
Görme Jongin!
İlkokul çocuğu değil O!
Bilmiyorsa dilini kullanıp sorsun!
Benden hazzetmiyorsa hazzettiği birine sorsun.
Al gülüm ver gülüm..

Bir öğle arası da kahve makinesi bozuldu. Üstelik tam da o alırken. Panikle makinenin orasını burasını kurcalıyor, arızayı bulmaya çalışıyordu. Kaç yıllık makine, bu şirkete iyi bile dayandı.
Tezgahtaki su ısıtıcı ile kahvem için sıcak su alıp çıktım. Geride ofluyordu Do KyungSoo.

Hıhhh!!

Yeni olduğu için ona biraz yol göstermek istemiştim ama adam,
'Kolay gelsin Şefim'
lafı için bile kendini bir şeylere çekiyorsa, işte buna gelemem!
Onun birim şefi ben değilim ne de olsa!

Yani değildim, o zamanlar..

Haftanın son gününe kadar..

Son güne kadar gizli çekişmemiz sürdü. Renkli çıktı aldığım makinenin ondan sonra içinde kağıt sıkıştı, toner dolumu da yapılması gerekiyordu ve benim acelem vardı. Aksi gibi birimimdeki bir elemanımı saha işine göndermiştim, biri de bir anlaşmada düzeltilmesi gereken bir nokta için ilgili şirkete gitmişti.

Ne demiştim..
Yardıma ihtiyacı varsa sorsun..
Dilini kullansın..

Hadi kullan bakalım tatlı şef dilini Jongin Bey!

It Takes A Lot Loving A ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin