Geçmişin Tozları | YağHaz

Geçmişin Tozları | 1 |

İçeride olan bir basketbol sahası, her yerden çalan ıslık sesleri ve düdükle başlayan bir müsabaka. Hazan düdüğün sesini duyar duymaz havaya zıplar ve topu yakalayıp sürmeye başlar. Takım arkadaşı Hazana boş olduğunu söyler ve topu ister, Hazan ise kendi yoluna gitmek ister ve potaya doğru koşarken herkesten kurtulur ve topu pota atar. Ve basket olur, Hazan sevinirken tüm arkadaşları Hazana pis bakışlar atar. Hazan kimseyi takmayarak'dan yerine geçer ve üzerine doğru gelen kıza karşı yerini alır ve onla karşı karşıya gelir kız bir kaç hareketle Hazandan kurtulurken Hazan sinirle kıza doğru koşar ve arkasından topu yakalayıp arkadaşına atar, arkadaşı topu aldığına sevinir ve potaya atar, basket olur. Hazan arkadaşıyla çakışıp yerlerine geçerler, Sinan ise gururla ablasını seyrediyor ona destek oluyordur. Hazan kardeşi Sinan ile göz göze gelince ona gülümser ve o sıra topla koşan kız yanından geçip gider, Hazan bu dalgınlığından dolayı basket yerler ve takım arkadaşları bu duruma sinirlenir. Hazan yine kimseyi takmayarak oyuna devam eder. Kızın üzerine doğru koşan Hazan bir anda kendini yerde vurur ve acı içinde çığlık atmaya başlar. Sinan korkudan hemen ablasının yanına gelir ve elini tutar, oyun durur ve sağlık ekipleri gelip Hazan'ı hastaneye götürür. Bu süreç içerisinde Sinan hep ablasının yanındadır. Çünkü ablasından başka kimse yoktur hayatında. Annesi ve babası o daha 15 yaşında iken öldürülmüştür, bunun tek detaylarını ablası biliyordur ve ona anlatmıyordur. Hazan hemen sedye üzerine oturturlar ve doktorlar Hazan'ın koluna bakar. Sinan o korkudan dolayı ağlıyordur.

Doktor : Hazan Hanım, omzunuz çıkmış, sizden direnmenizi istiyorum.. Lütfen..

Hazan, doktorun bu dediklerine karşı derin derin nefes alırken ağzından çıkan çığlıklara engel olamıyordu. Doktor birkaç kişiyle birlikte omzu takmaya çalışıyordu fakat Hazan her defasında engel oluyordur. 

Doktor : Hazan Hanım lütfen zorluk çıkarıyorsunuz! 

Hazan doktoru duymuyordur kendi acısına yanıyordur.. Sinan dışarıda ablasının çığlıklarını duyunca daha da kötü oluyordur. O sıra odaya birkaç kişiyle birlikte Yağız Egemen girer kardeşi de arkasındadır. Ece ağabeysine yaptırdığı şeyden dolayı pişmandır ve odanın dışarısına çıkıp ağlamaya başlar.. Yağızın adamlarının dışarı çıkmasını isteyen doktora karşı çıkarlar Yağız bir kişinin kalmasını ister ve diğerleri dışarı çıkar, Yağızın birkaç parmağı kırılmıştır. Doktor hemen müdahale etmeye başlar, o kadar özenle yapıyordur ki korkusundan. Yağız o sırada yanındaki perde arkasında duran kızın çığlıklarını duyar ve rahatsız olur.. Doktora bakıp yanını gösterir.

Yağız : Kim bu kız? Susturun şunu! 

Doktor hemen yandaki hastaya bakar diğer doktorla kısa bir konuşma gerçekleştirirler. Hazan'ın omzu takılmıştır yerine ve acıdan artık bayılmıştır. Yağız ses kesilince gülümser ve doktora hızlı olmasını söyler. Yağızın parmaklarına alçı yapıldıktan sonra doktor odadan kaçarmışcasına çıkar. Yağız ceketini düzeltmesini ister adamından ve düzeltikten sonra odadan çıkacaktır ki merakına yenik düşer. Geri geri gidip oturduğu yerin yan perdesini açıp bakar. Ve gördüğü kişi o kadar güzeldir ki donup kalır, öylece kıza bakar. İçeri Ece girer ve ağabeysine sarılır. O zaman tüm büyü bozulur. Yağız kardeşiyle sarılmayı kesip sert bakışlarını kardeşinin üzerine atar.

Yağız : Senin şu eğlencen  benim parmaklara mal oldu Ece! Bir daha bir erkekle yan yana bile gelmeyeceksin! Seni bir erkekle görürsem öldürürüm ikinizi de!

Yağız öfkesini kusarken Ece korkuya kapılmıştır bile. İkisi birlikte odadan çıkarken Ece ayakta ağlayan çocuğa takılmıştır, içi acımıştır.. Sonra ağabeysinin dediği aklına gelince bakışlarını ondan çeker ve onu adamlarıyla arabaya kadar götürür. Yağız'ın aklı o kızda kalmıştır, o kadar farklı hissetmiştir ki o an. Gözünü yumar ve yutkunur. Eğer o Yağız Egemense o kızı bulur ve onunla olurdu. Ve yapacaktı da.