Geçmişin Tozları | 28 |

403 27 27
                                    

Hazan daha fazla muhabbeti dinlemek istemiyordu ve yanlarından kalkıp bahçeye çıktı. O temiz havayı soluyordu, eli karnına gitti, ovuşturdu, yüzünde bir gülümseme belirdi. İlk defa böyle bir şey tadacaktı, anne olacaktı ve çok heyecanlıydı. Bunları düşünürken bir anda arkasından gelip beline sarılan Yağız'ı hissedince irkildi. Yağız kafasını Hazan'ın omzuna koyup boynundan öptü.

Yağız : Benim karım bana küsmüş mü?

Hazan hiç ses etmedi, evet ona kırgındı, herkesin yanında ona gülmemesi gerekirken o gidip onlara katıldı ve gülmüştü.

Yağız : Hazan.. ömrüm, hadi ama..

Hazan Yağız'ın ellerini belinden çekti ve ona döndü, Yağız masmavi gözlerini Hazan'a dikmiş bir şey demesini bekliyordu.

Hazan : Orada onlar gülerken senin gülmen, evet beni kırdı ve sana küstüm!

Yağız ellerini Hazan'ın yanaklarına yerleştirdi.

Yağız : Ben..ben bilseydim..

Hazan : Bilmene gerek yoktu, bunu anlaman gerekiyordu Yağız..

Yağız ellerini çekti ve  kendi kafasına vurmaya başladı.

Yağız : Aptal kafam! Aptalım ben, demi yani sende sonuçta bir insansın duyguların var, aptal kafam aptal!

Hazan Yağız'ın kendine vurmasını engelledi ve kendine çekip sarıldı.

Hazan : Sen aptal değilsin, değilsin..

---

Ece ve Sinan üzerlerini değiştirip arabaya bindiler, bu kısa macere bitmişti, artık dönme vaktiydi. Sinan arabayı çalıştırıp sürmeye başladı, Ece onu izliyordur gözünü kırpmadan, Sinan göz ucuyla arada Eceye bakıyor, sırıtıyordu.

Sinan : Çok güzel değil miydi?

Ece : ...

Sinan : Hı?

Ece : Hı..ne?

Sinan : Aklın nerede?

Ece içinden 'sende' dedi ama dışa vuramadı.

Ece : Hiç..

Sinan güldü geçti, bir daha hiç konuşmadılar eve gelene dek.

---

Çağlar : Lan bune lan, sen bana nasıl ihanet edersin!

Çağlar elini masaya vurdu, herkes onları izliyordu, Melisa ağlamaya başlamıştı.

Çağlar : Lan ben sana güvendim, evimi açtım lan, senin yaptığın iş mi?

Melisa : Çağlar bak..

Çağlar : Bir daha seni görmek istemiyorum!

Çağlar telefonu masaya fırlatıp ceketini aldı ve mekandan çıktı, Melisa da arkasından çıktı hemen, ona yetişmek için koştu, yakaladı kolundan ve kendine çevirdi, Çağlar'ın o mavi gözlerinde ateş görmüştü.

Melisa : Beni bir dinler misin?

Çağlar : Dinlememe gerek yok, her şeyi öğrendim..

Melisa : Tamam! İlk zamanlar senin yanına sırf bilgi edinmek için geliyordum, seninle bu yüzden kaynaşmıştım ama gün geçtikçe sana ısındım, daha doğrusu aşık oldum. Beni anla Çağlar, ben bir gazeteciyim ve benim bunu yapmam gerekirdi, hem sonra vazgeçtim.. Lütfen, affet beni, özür dilerim..

Çağlar soluklandı, Melisa daha da yaklaştı.

Çağlar : Git.. uzaklaş benden.. lütfen.. (ağlamaklı söyler)

Geçmişin Tozları | YağHazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin