Geçmişin Tozları | 10 |

815 38 17
                                    

-Yağız-

Şu hayatta sevdiklerimizden başka önemli, değerli ne olabilir ki dedim kendime. Ama cevabını bulamamıştım ya da bulmak istemedim. Ben olmasaydım şurada belki başka biri olsaydı hemen Hazan'ı seçerdi ama ben o kadar aşağılık biriyim ki Hazan'ı seçmek ile seçmemek arasında bırakıyorum kendimi. Bazen diyorum ki neden o, neden başka bir kız değil o? Sonra cevabını buluyorum onun gözlerinde, o bambaşka bir dünya da zorluklarla başa gelen sert ve masum bir kız diyorum, belki biraz kendime benzetiyorum, duruşunu, sözlerini, gözlerinde ki o acımasızlığı.. Yutkunuyorum hız kesmeden çünkü korkmaya başlıyordum, ilk defa diyemeyeceğim bu sefer çünkü ben hep korkaktım, babamın gölgesinde saklanan ufacık bir aslanım ben. Hep babamdan güç almıştım şimdi o da gitti ve ben yalnız kalmıştım, şuan beni kimse kurtaramazdı aynı şekilde Hazan'ı da. Bir şeyler düşünmeye çalışıyordum, bu kadının sağı solu belli olmazdı. Hazan'ın beni izlediğini fark edince mecburen ona gülümsedim, o da bana gülümseyince onu seçmem gerektiğini düşündüm, sonra aklıma ailem geldi, bu kan bağı olan değil, benimle ölüme gelen ölümü göze alan adamlarım. Onlara ihanet edecektim belki onları öldüreceklerdi, belki de onlar beni. Kalp ritmim her saniye değişiyordu. Ellerimiz birbirine sürtünce derin bir nefes alıp karşımda bana sırıtan iğrenç kadına baktım. Onun şuan kafasını dişlerim ile koparmak istiyordum, yavaş yavaş kan kaybetmesini, acı çığlıklarını duymak istiyordum. Ağzım sulanmıştı bile şuan Yüce olmuştum. 

Yağız : Kararımı verdim!

Fazilet : Sonunda.. Yoksa geberiyor idiniz. 

Yağız : Ben Yüce Yağız Egemen olarak kalmaya devam edeceğim ve buna sen bile engel olamayacaksın neden biliyor musun? Çünkü Hazan ile aramızda ki bağ beni ayakta tutacak, onu seçmedim diye bana kızacak ama ben diri ölüyüm zaten beni öldürsen ne fayda.. Şunu da ekliyorum.. 1 2 3 !

---

O anda dışarıdan tarama sesleri gelir, tüm silahlardan çıkan sesler ortalığı kan gölüne çevirmiştir. Yağız kahkahasını basmıştır. Hazan ise olayı anlamaya çalışıyordur, Fazilet sinirle silahını Yağız'a doğrultur, Faziletin adamı silahı alır ondan.

Adam : Gidelim, lütfen.. Yoksa öleceksiniz..!

Fazilet : BUNLARI ÖLDÜRMEDEN HİÇBİR YERE GİTMEM!

Adam : Hazım bey, sizin öldüğünüzü görürse daha kötü olur, lütfen gelin..

Fazilet : Sizi öldüreceğim, andım olsun ki sizi öldüreceğim!

Fazilet tehditlerini savurduktan hemen sonra arka kapıdan adamı ile kaçar, Yağız ile Hazan birbirine yaklaşır, içeri hiç beklenmedik biri girer.

Yağız : Ece?

Ece : AĞABEYİM!

-Flashback-

Erdal, Alp Çağlar ve Yağız için endişelenir ve Eceyi arar.

Erdal : Ece Hanım, Yağız bey ve adamları sizin malikane de mi?

Ece : Hayır neden ne oldu?

Erdal : Onlara ulaşamıyoruz.

Ece : Telefon.. telefondan yerini bulun.

Erdal : Ece Hanım, denedik ama sinyal kesici var.

Ece : Peki dur düşüneceğim.. Buldum! Ağabeyim yanında bir değil iki telefon taşıyor ama diğer telefon gizli bir hat. Şimdi sana onun numarasını vereceğim, bul onu!

Erdal : Peki Ece Hanım.

Erdal numarayı aldıktan hemen sonra araştırır ve yeri öğrenir Ece Hanım'ı da alıp yola çıkar, eh tabii bir sürü adam da peşlerinden gelir. Ece tabancasını çıkarır, Erdal güvenli olmadığını söylese de dinlemez Ece. Ece arabadan indiğinde herkes iner ve çatışma başlar, Ece hızla yürürken birkaç kişiye sıkar, Erdal Eceyi koruyordur. Ece gayet havalı bir şekilde ilerlerken kapıya ulaşır ve açar, ağabeysini bulur.

Geçmişin Tozları | YağHazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin