Üç Gölge Köyü Part 10

5.9K 170 34
                                    

Biraz yat dinlen... " dedi... Sabah doğmak üzereydi...

Zor bir gece geçirmiştim... Ancak kafamda bir çok soru işareti vardı.

Azad bildiklerini sanki tamamıyla bana anlatmıyor gibiydi.  
Sabah olduğunda Azad henüz uyanmamıştı... Havis ve Efhas kapı önünde yoktu. Atların yemini , suyunu verdim. Sağa sola göz attım gece başka sıradışı bir şey olmamıştı.

Daha sonra Azad aşağıya indi...

"Havis ve Efhas nerede ?" diye sordum...

"Onlar geceleri burda dururlar." dedi...

"Neden gündüz durmuyorlar , gündüz tehlike yok mu ?" diye sordum...

Bana içeriden bir kitap getirip bir sayfa açtı... Bu yazıyı okumadan önce "Tevvelüke bin kunateyş" dememi söyledi.

Euzübesmele çekip söyleyecektim ki beni susturup

"Onu söyleme... Bu kitapla ilgileniyorsan Allah'ın adını ağzına almayacaksın." diyordu.

Yazanların tamamını okudum... "Eee ne diyor burda ?" dedim. Metin farklı dilde bir metindi.

Burda cinlerin insanları gece rahatsız ettiklerini ve yatsı saatleri ile sabah saatleri arasında onları yanlarına çektiğini söyledi.

Azad'a böyle şeyler öğrenmek istemediğimi söyledim.. Anlayışla karşıladı...

Ben projeyi , dersi boşvermiştim... Umrumda bile değildi açıkçası.

O gün sadece evde oturdum... Telefonla sevdiklerimi aradım , konuşup kafa dağıtmaya çalıştım.

Yine akşam olmuştu , ancak Azad henüz eve gelmemişti.

Bütün gece onu beklemiştim , Havis ve Efhas kapı önünde belirmişlerdi bile... Ancak onlarla iletişim kuramıyordum... Yine yanlarına gidip bana zarar verme riskine giremezdim...

Saatler ilerliyordu ve Azad halen eve gelmemişti.  
Devam ediyorum...

Saatler geçmişti ve ortada Azad yoktu... Ben bir yandan dualar okuyordum , bir yandan yola bakıyordum. Saat 12'ye doğru geliyordu.

Azad "Saat 12'den sonra onlar ortaya çıkar" demişti , belki de canı tehlikede olabilirdi...

Zaman geçiyordu ve nihayet kapı çaldı , gelen Azad'tı...

"Kusura bakma kardeşim... " dedi...

Merak ettiğimi , kötü şeyler olduğunu söyledim...

Koruyucularımız yanında , merak edecek bir şey yok... Sadece yapmam gereken 1-2 iş vardı , onları hallettim dedi...

Oturduk ve sohbet etmeye başladık... Köyde onla yaşıt bir kız olmadığını ve köyden gitmeyi kabul etmediğini söyledim... Hayatı boyunca yalnız mı olacaktı ? Hiç aile kurmayacak mıydı ?

"Bu köydeki son insan olarak ölmek istiyorum... Bu köyün tarihe karışmasını istiyorum sadece." dedi...

Peki ya başkaları gelip yerleşirse diye sordum...

"Gelmediler mi sanıyorsun ? Gelenler de 1 ay kalıp döndüler... Burası onların yeri , burası onların köyü. Burda bizler dışında kimse oturamaz" dedi...

Köyün üstündeki lanetin sebebinin o büyük günah olduğunu söyleyip duruyordu ancak günahın ne olduğunu hala anlatmıyordu...

Gece iyice çökmüştü... Azad odasına çekilmişti bile ve ben de odamdaydım...

Gözümden uyku akıyordu ve bu sefer zorlanmadan uykuya dalmıştım...  
Gece sert bir şekilde kapının kapandığını duydum... Mevsimlerden kıştı , pencereler kapılar kapalıydı anlayacağınız evde durduk yere bir kapının çarpması imkansızdı... Tepki vermedim , uyumaya çalıştım. Bu sefer cam tıkırtısı sesleri duyuyordum... Pencereye doğru yürüdüm. Pencerede kendimi gördüm. Alnımda bir leke var gibiydi... Alnımı sildim , elime kül gelmişti. Sanki külden bir yazı yazılmış gibiydi.

Ben alnımdaki külü siliyordum ancak camın önündeki yansımamda kül hala duruyordu... Biraz daha dikkatli sildim , sildiğimden emin olabilmek için.Ama yine gitmemişti , en son kapı önündeki koruyucuların cama sertçe vurduğunu gördüm... Sertçe vuruyorlardı , sanki camdaki yansımamı alt ediyorlardı... Sanki onları öldürüyorlardı ve en sonunda cam patlamıştı.

Kapıyı açıp Azad'ın odasına girdim. Azad'da benimle aynı durumdaydı ancak onun camı henüz kırılmamıştı.

Anlamsızca cama bakıyordu.

"Bakma !" diye bağırdım.

Arkasını dönerken onun da camı kırıldı ve yüzünü cam kesti...  

Azad'ı belki ilk kez korkarken görmüştüm... "Nasıl , nasıl geldiler buraya" diyordu kendi kendine...

Neyse ki Havis ve Efhas'ın bizleri koruduğunu söyledim...

Ancak Azad hala korkmuş gözüküyordu... Buraya kadar gelmiş olmalarının bile büyük bir sorun olduğunu söyledi...

"Acilen hocaya gitmem gerekiyor" dedi...

Ona benim de onunla gelmem gerektiğini , bu işin için de artık benim de olduğunu söyledim. Ancak kabul etmedi.

Bu meselenin benimkiyle bir alakası olmadığını ve kendi sorunlarıyla ilgili olduğunu söyledi.

"Saat 12'yi geçti Azad , ne yapacaksan yarın yaparsın." dedim.

Yaşanmış Korku Hikayeleri (Gerçek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin