O Köye Gitmemeliydim 12

14.3K 113 16
                                    

ayağa kalktım ama hala yere bakıyordum, sanki mecburdum gitmeye, onlar bir saniye bile susmadan gel diyorlardı, gidecektim onlarla olmalıydım, ayağımı çemberin dışına atmak üzereyken hocamın kolumdan tutmasıyla irkildim, hala okuyordu yere bakarak, bir taraftan da benim kolumu tutuyordu, kendime geldim ve o an hocamın sesini tekrardan duymaya başladım, herşeyi duyuyordum normale dönmüştü sesler, biraz evvel hipnoz olmuş gibiydim, çemberin dışında olmalarına rağmen bu denli etki edebiliyorlardı, eğer ki çemberden çıksam kimbilir bana neler yaparlardı, kendime geldim iyiyim hocam dedim, kafasını salladı onaylamak babında, hala okuyordu, oturdum tekrar yere bakıp bir an öce sabahın olmasını bekliyordum, uzunca bir müddet hiçbirşey olmadı sabah yakındı artık, ama sonra etrafta bir hareketlilik farkettim, dibimde duruyorlardı, karahasanın basri, karısı ve dayıma istediğimiz gelin, adresi sorduğumuz evdeki adam ve karısı, aynı evdeki küçük çocuk, hepsi yanımda ayakta hareket etmeden duruyorlardı, yere bakıyorum ama dibimdeler farkediyorum, onlara bakmıyorum ama onlar olduğunu biliyorum, fakat bir değişiklik var bu sefer, kadınlar bana bakıyorlar, eminim bundan, görmüyorum yüzlerini yere bakıyorum ama onlar bana bakıyorlar hissediyorum, korkuyorum kafamı onlara çevirmeye, asıl korktuğum şey kafamı çevirip çarşaflı kadınların ve gelinin yüzünü görmek, göz ucuyla ayaklarına bakıyorum kadınların çarşafları yere değiyor onlarınkini göremiyorum ama erkekler çıplak ayaklı,  fakat bu insan ayağı değil, parmakları yok, ayak parmakları yerine bir hayvanınki gibi ortadan ikiye ayrık, çığlık atmamak için zor tutuyorum kendimi, sessizce gözlerimden yaşlar boşanıyor, sabah olsun artık diyorum gitsinler, ama hayır duruyorlar dibimde, ayakta hareket etmeden bize bakıyorlar, aslında bize de değil sadece bana bakıyorlar, kafamı yerden kaldırıp hocamın yüzüne baktım, hocam da bana bakıyor, okumaya devam ediyor ama, sonra nefes nefese sakın diyor sakın çıkma çemberin dışına, bayılıyor orada, sabaha az kaldı ama yalnızım artık, hocam kendinden geçti ne yapacağım şimdi, belki de onlara gitmeliyim o zaman düzelir herşey  

ağlıyorum, gözlerimden yaşlar toprağa düşüyor, belki bir ses bir hareket olsa bu kadar korkmam, ama dibimdeler ve asla hareket etmiyorlar,  büyük bir ikilemde kaldığımı hatırlıyorum, gitmeli miydim onlara, hayır gidemezdim hocam bu yaşında bayılana kadar çaba gösteriyorsa, ben de biraz dirayetli olup onlara karşı pes etmemeliydim, durdu gözyaşlarım, uzaklardan çok hafif bir ses duymaya başladım, sabah ezanı okunuyordu, ses hocamın köyünden geliyordu muhtemelen, sonra birden kayboldular, fısıltılar durdu, yığıldım kaldım hocamın yanına, kalk oğlum uyan diyen bir sesle kendime geldim, hocamdı bu, onun çağırmasıyla uyandım, sabah olmuştu, hiç uyumamış gibiydim sanki, üzerimde yorgunluk vardı, hocamın dediği gibi o gece gerçek hayatta kabus görmüştüm, hocam dedim rüya mı bu yoksa atlattık mı geceyi, gülümsedi ve atlattık oğlum dedi, bir anlığına da olsa mutlu olmuştum, hadi oğlum dedi gidelim çok işimiz var, geceyi atlattık lakin belayı büyüttük, hocam dedim nasıl yani, anlatacağım oğlum varalım da eve,  hadi gidelim biran önce buradan her ne kadar sabah olmuş olsa da burası yasaklı yer, yürümeye başladık, hocam dedim dün evinize geldim sizi bulamayınca dolaşmaya başladım civarda, sonra sizin siluetinizi gördüm ve siz zannedip peşinden gittim, biliyorum oğlum herşeyi biliyorum, nasıl buldunuz yerimi hocam?, oğlum dedi dün köyden birinin evinde bir tedavi işim vardı, işimi bitirip eve gelince kapımın önünde senin poşetini gördüm lakin seni orada göremeyince büyük bir telaşa kapıldım,  arka tarafa dolanıp ormanın girişine gelince sen ormanın içindeydin gittikçe uzaklaşıyordun, arkandan defalarca bağırmama rağmen duymadın, hocam dedim neden duymadım, ormanın girişinde etkileri altına girmiştin oğlum dedi, farkında değildin ben durumu anlayınca hemen koştum peşinden ben bağırıyordum sen koşuyordun ben bağırıyordum sen koşuyordun, sonra anladım ki seni yasak köye zütürüyorlar, ormanda çemberi yapıp hammatşeri tepesinde köye girmeden seni buldum, biraz daha gecikseydim köye girecektin, işte o zaman oğlum çok geç olurdu herşey için  

hocam dedim sanki bir kabustu, gerçek olamayacak kadar korkutucuydu,ben en derin kabuslarımda bile akşamki korkuyu yaşamadım, kabuslarla tek farkı var oğlum, kabuslar uyanınca biter, lakin bunların musallatı her uyandım zannettiğinde yeniden başlar, sonra bir müddet sessizce devam ettik, hocam dedim beni size yollayan çoban birşeyler anlattı bana, hocamın yüzü düştü, akşam etrafımızı saran şerliler varken bile yüzünde böyle bir korku görmemiştim, sanki çoban anlatmaması gereken birşeyi anlatmıştı, o geceyi mi anlattı oğlum sana çoban şehmus?, hocam dedim bana detay vermedi sadece şunu söyledi, 17 yaşına kadar en uzak dağlarda tepelerde sürüsünü otlattığını ama bir gece şahit olduğu bir mahluktan sonra bu civardan asla uzaklaşmadığını anlattı, hoca bir müddet sustu sonra ağzından sözcükler dökülmeye başladı babam sağ idi oğlum, anam babam ben yemek yiyorduk, kapımızı bir çocuk çaldı yetiş hocam yetiş çoban şehmusu çarpmışlar, babam yemeğini bitirmeden fırladı ben de peşinden gittim, vardık ki köyün girişinde şehmus ayakta duruyor üstü başı paramparça ve arapça birşeyler tekrarlıyor Huve Yeciu Huve Yeciu Huve Yeciu, o güne kadar korktuğunu görmediğim babam dehşete düşmüş ve gözleri büyümüş halde şehmusa bakıyordu, şehmus dedi kim geliyor, çoban duymuyordu sadece tekrarlıyordu, babam ona çok sert bir tokat attı şehmus hala tekrarlıyordu hiç etki etmemişti sanki o tokat, sonra ben ve köyden 2 kişi daha ağzını ellerini bağlayıp bizim eve getirdik, babam 33 gün boyunca şehmusa okudu da zavallıyı kurtardı, onu o hale getiren oğlum sadece o mahluğun yaptığı birşeye şahit olmak, eğer ki o şerli mahluk şehmusu görseydi hali çok daha perişandı, hocamı sessizce dinledim, bu akşamkiler dahi beni dehşete düşürürken bu yaratık nasıl birşeydi ki bir çoban 38 senedir unutamamıştı, hocam dedim nasıl bir şey bu şerli? bu muhabbet esnasında hocamın evine gelmiştik, girdik içeri, hocam anlatmaya başladı  

Yaşanmış Korku Hikayeleri (Gerçek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin