O Köye Gitmemeliydim 5

18.2K 115 8
                                    

kafam çok garip bir haldeydi bu kadar tuhaf şeyin arasında kısılıp kalmıştım, ailem hipnoz olmuş gibi normaldi sadece ben olayların tuhaflığını net olarak görüyordum, açtım radyoyu kafam dağılsın diye kah Söyleyerek kah sadece dinleyerek dünkü çobanı gördüğümüz yere kadar geldim,  sürü de orada yoktu çobanda, daldım ormana hammatşeri tepesinin dibine parkettim çıktım yine istasyonların olduğu yere yaktım sigaramı köye bakıyorum, şuanki aklım olsa bırakın o tepeye çıkmayı o köyün 100 km yakınından geçmezdim, ama o pgibolojide olmadığınız için anlamanızı beklemiyorum,  yani şuan hala devam etse de olaylar o dönemki kadar yok ve daha sağlıklı düşünebiliyorum tek başıma nasıl bir cesaretmiş anlamak güç ama dediğim gibi o dönem pgibolojim çok çok tuhaftı, sigaram elimde öküzün trene baktığı gibi köyü izliyorum, hiçbir tak olsa ya amk kıpırtı dahi yok mal gibi oturdum izledim bir saat, bu pekekentler işeyip sıçmıyor muydu amk hayır evlerinde tuvalet yoktu 1 saat boyunca hiçbir yaşam belirtisi olmaz mı bir köyde yine tüm perdeler güneşlikler kapılar pencereler kapalıydı, hiçbir hareket yok dedim gideyim bari,  indim tepeden atladım arabaya çıktım orman yolundan, dünkü yere yakın bir bölgede çobanla sürüsünü gördüm aha dedim aradığım adam,  durdurdum arabayı koştum yanına çoban emmi çoban emmi diye deli gibmiş gibi bağırıyorum, yanına yaklaşınca gördüm ki bu o çoban değil ama sürü aynı sürü gibi yani sadece keçiler var köpekler de vardı ama dün akşamkine ek olarak, selamun aleyküm dedim aleyküm selam dedi,  aha dedim normal bir insan.

dur çoban emmi dur iki soluklanayım dedim oturdum dibine, sonra konuşmaya başladım emmi dedim dün gece bu davarı başkası güdüyordu yanlarında köpekte yoktu,  ah oğlum sorma bir musibet dadandı başıma yediğim ekmekten tat alamaz oldum,  hayırdır ne musibeti dedim, benim sürüyü gece ahırdan alıp otlatan bir şerli varlık dadandı oğlum her gece gelir ahırdan benim sürüyü alır gece boyunca dağ tepe gezdirir sonra bu civara bırakır gider, sabah ben gelir bu civardan sürüyü toplar giderim, ben şok olmuş halde dinliyordum çobanı, gayet normal bir olay gibi anlatıyordu, adama ne diyebilirdim ki o anda, adam deli desem dün gece aynı sürüyü kendim gördüm o zaman bende mi deliydim, bende çobana ayak uydurup sorularıma devam ettim, çoban emmi  bu civarı iyi bilir misin?,  doğma büyüme bu civardanım aha şu tepenin arkasında bir tepe daha var onun ardında köyüm dedi, yani 2 tepe arkadaydı köyü,  bahsettiği köy bizim kız istediğimiz tuhaf köy değildi, muhtemelen normal bir köydendi, emmim dedim derdime  sen derman olursun,  şaşkın bir ifade ile bana bakıyordu çoban, anlat hele yeğenim ne bu paniğin, bu sefer de çoban benden tırsmıştı galiba amk, itin ürmeyip kervanın geçmediği yerde koşa koşa ona gelen bir adamdım sonuçta tırstıysa da haklıydı,  emmi kusuruma bakma dün gördüklerimi görsen bu halime hak verirdin,  yüzüme bakıyordu anlat dercesine,  oturdum dibine, şu tepenin arkasında bir köy var bilir misin ...  diyorlar ismine,  ses etmedi dik dik bana bakmaya başladı belli ki fazlasıyla ilgisini çekmişti söyleyeceklerim zira köyün adını duyunca dikkati çok daha fazla arttı, tuhafıma giden mevzuysa adamın davarını varlık zütürüyor bunu normalmiş gibi anlatıyor ama o köyün adını anınca  rengi soldu ağzımdan çıkacak kelimelere odaklandı

Yaşanmış Korku Hikayeleri (Gerçek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin