Üç Gölge Köyü Part 11

5.8K 165 144
                                    

Bu sefer Azad'ı ben sakinleştirmeye çalışıyordum . gerçekten çok korkmuştu.

Havis ve Efhas kapının önünde kendi yerlerindeydi...

Azad elinde bir kağıt ile yanıma geldi.

"Azara kureyş bihat cinn" yazıyordu.

"Bu yazıyı besmeleyle oku , sakın ha besmelesiz okuma" ve evin içine okuyup üfle dedi...

Kendisi de bir yandan kitaplarda bir şeyler arıyordu...

Bir sandıktan bazı otlar çıkardı , evinin yanındaki ağırdan sadece koyun keçi bacağı , hayvan sakatatı gibi şeyler getirdi...

Ona ne yaptığını sordum... Açıklayacağını ama önce söylediği sözü eve üflemem gerektiğini söyledi.

Ben bir yandan verdiği yazıyı eve üflüyor , diğer yandan Azad'ın yaptıklarına bakıyordum.  

Masaya otlar , hayvan sakatatları , bazı arapça yazılar koymuştu... Mumları yakıp beni yanına çağırdı.

"Neden , nasıl oldu bilmiyorum ama onları yanımıza çektik... Havis ve Efhas'ı alt edemezler ama hayatımız boyunca da bizi rahat bırakmazlar... Onlardan bu gece kurtulmalıyız" dedi...

Sadece dediklerine kafa sallayıp onaylayabiliyordum.

Bir bıçak ile avcuma küçük bir çizik atıp hayvan sakatatlarına damlattı...

Gözlerimin içine baktı...

Şimdi bildiğin bütün duaları okumaya başla... Hepsini 10 kere tekrar et dedi...

Ben de , o da dualar okuyorduk... Ağzımız 5 dakika boyunca hiç durmadı , duaların ortasında Azad kendi eline de bir kesik attı ve hayvan sakatatlarına damlattı.

(Burada 2-3 şeyden daha bahsediliyor ancak sözlük modları ile yapılan anlaşma gereği gizli tutulacaktır.)

Daha sonra defne yapraklarını bir sarmaşıkmış gibi ip haline getirip mumda hafif yaktı ve hayvan sakatatlarına düğümledi...

"Şimdi söyleyeceğin sözler Allah kelamı değildir , bu söz cinlerin tılsım sözleridir." dedi...

Söylediklerini tekrar etmemi söyledi.

"Cann'a bil heleki min hureyş , kul hela rabbi cinn" ardı arkasına bu sözleri söylüyorduk...

Azad da ben de kendimizde büyük bir güç hissediyorduk... Bu sözleri okudukça vücudumuz titriyor , elimizde tuttuğumuz büyülü sakatatlar sanki bir bıçak gibi elimizi kesiyordu...

Azad ayağa kalktı

"ifritler sesimize kulak verdi , Allah yardımcımız olsun... "  

Sabah olmuştu , dün gece yaptığımız şey her neyse (Azzami Lüheyt Ritüelinden bahsediyor) beni çok yormuştu... Belki sadece oturup kağıttan bir şeyler okumuştuk ama hayatımın en büyük yorgunluğunu o gün tatmıştım.

Azad uyanıp atların yemini suyunu vermişti , ahıra doğru gidiyordu ki aniden evin içine girip kapıyı kapattı...

"Azad , ne oldu ?" diye sordum...

"Ahır... " dedi... Kapıdan çıkıp ahıra doğru yürüdüm , ahırda koyunlar telef edilmiş bir haldeydi...

Duvarda kanlardan yazılmış bir yazı vardı... Arapçaydı.

"Yeniden Doğ" yazıyordu...

Bu yazı köyün girişindeki harabe evdeki yazıyı andırmıştı bana , ancak orda sadece "Doğ" yazıyordu. Azad'ın yanına gittim... Kimler yaptı sence diye sordum... Havis ve Efhas niye bir şey yapmadı dedim...

"Onlar sadece ikimizin canı için uğraşır , koyunlarla ilgilenmezler" dedi...

Bunları cinlerin yaptığını söylüyordu...

"Onlar çevremize zarar verebilir , oyunlar oynayabilir ama bu evde olduğumuz sürece bize zarar veremezler." dedi...

Evdeki bütün kapıları , pencereleri kapatmıştık... Evin içinde sürekli dualar okuyorduk.

Azad sofrada oturuyordu , ben koltuktaydım...

"Bunların hepsi annem ve babam yüzünden... " dedi.

Kafamı ona çevirdim... Gözleri dolmuştu...

Ne olduğunu sordum...    Azad bunları anlatırken ağlıyordu... Yaktığı sigarasını bile içememişti.

"Annem ve babam bundan yıllar önce Zahize adında bir cinniadan define yeri için yardım istediler... Annemin babası olan dedem bu işleri bilen bir alimdi ancak sadece bir sefer bu ilmi kötülük için kullanmıştı... Annem ve babam defineyi bulduktan sonra Zahize'yi öldürdüler... " dedi.

"Nasıl yaptılar bunu ? Bir cin öldürülebilir mi ?" dedi...

Onları öldürmenin insan öldürmekten farklı olduğunu söylediler...

"Onu bir haraba evde yaktılar... Yaptıkları büyü yüzünden ordan çıkamadı.Ama Zahize'nin soyu peşlerini hiç bırakmadı... Annem beni doğururken öldü. Dedem doğduğum gün köyün deresinde yanmış bir şekilde ölü bulundu... Babamın akli dengesi halen daha yerinde değil... " dedi.

Ben sadece dinliyordum...

Yaşanmış Korku Hikayeleri (Gerçek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin