Beni sevme, Bizi sev

Yıldız Tilbe, onursuz olmasın aşk

En kötü ve güçlü savaş bildiklerin ve hissettiklerin arasında oluşur.
Benim bildiğim sendin ve hissettiğim de sendin.
Beni babana tanıştırdığında baban bana "yaşamak için neler yapıyorsun" sormuştu.
Benim cevabım "yaşamak için kızınızı seviyorum efendim" oldu.
Belki sırf bu yüzden, herşeyi çok sevdiğim için ve herşeye kendimi hemen kaptırdığım için hep acı çeken taraf ben oldum.
Tonlarca çocuklar yaşadıkları her gün annesine babasına nasıl laik bir evlat olacağını düşünüyor, ben ise çok şükür annene ve babana laik tım ama belli ki senin için fazla laik değildim. Ya fazlaydım yada çok azdım.
Herşeyi bir kadın için terk etmemek lazım çünkü gün geldiğinde kadın seni herşey için terk edecektir.
Senden nefret etmiyorum, nefret ettiğim şey beynimin artık seni sevmemem gerektiğini söylediğinde kalbimin bırakmaması ve tam tersinin söylemesi.
Bu yüzden boğuluyorum. Kendi hayallerime, duygularıma ve paranoyalarıma dalıyorum. Yüzmeyi de bilmiyorum ve sonuç? Sular beni derin olan yerlere doğru çekiyor, aşağıya doğru.
Ama biliyor musun? Deniz ne kadar da hırslı olsa hep kayaçlara çarpar ve ne kadar da yorgun olsa hep bir yolunu bulup tekrardan gücünü toplayıp hep geri çarpar.
Derine dokununca geri çıkmayı bilmezsin, uçurumlara aşık olunca denize atlamayı seversin ama denizin derin yerine yüzünce köpekbalıkları seni parçalıyor.
Yardım istemek insana yakışmıyor, ne halin varsa gör. Ama bana yardım lazım, yardımın lazım, sen lazımsın. Biz.
Sevmeye yürek, seni göremeye gurur ve geri dönmeye vicdan lazım.
Sen benden gittin gideli hayat yaşantım değişimi, rutin stilim tersten dönmeye başladı.
Büyüdüğünü ve özellikle birşeyin değiştiğini sabah uyanınca bir bardak süt yerine bir fincan kahve tercih ettiğin zaman fark edersin.
Cep telefonun yerine haberler ve gazeteleri tercih edersin.
Bundan sonrada yaşlandığını fark edersin, oysaki yaşımız aynı, ruhlarımız aynı.
Benim yokluğum canını yakmıyormuş gibi davranma, sabahları gönül rahatlığıyla uyanma çünkü sen ilk bana 'seni seviyorum' dedin, sen ilk kez yanında biri olduğu zaman ilk adımını dışarı attın, benimle. Bendim.
Sen nasıl benim herşeyim olduğun gibi bende senin ilkindim, herşeyde, heryerde.
Bunları söylememde üzülmemeye çalışıyorum çünkü her insan kendi hatalarından öğrenir.