Sinan Fadiki çok fena etmişti. Alinin ağlamaktan gözleri kıpkırmızıydı.
Ali: BUNUN YANINIZA KÂR KALACAĞINA MI İNANIYORSUNUZ?! HEPSİNİ MİSLİ MİSLİ ÖDETECEĞİM SİZE!!! ÖZELLİKLE SANA SİYAH!!!!!
Siyah: çok konuşma!
polislerin sesi gelir.
Siyah: he sonunda sizi hatırladılar. Sinan!
Sinan gelir.
Siyah: gidiyoruz.
Siyah ve çete kaçarlar. Fadik yerde öylece baygın yatıyordu. polisler içeri girerler.
Ali: ÇABUK!! ÇABUK O TARAFA KOŞUN!!!!! ORAYA GİTTİLER!!!! ÇABUK!!!!!
polislerin yarısı Alinin gösterdiği yere giderler. bir polis Aliye yaklaşır, ellerini çözer. Ali Fadike koşar.
Ali: Fadik! Fadik uyan! Fadik! çabuk merkeze haber verin!
memur: olay yerine acil ambulans istiyorum! çabuk çabuk!
Ali: Fadik! Fadik!
sırtına bakar. sırtı yara bere içinde. kan öylece akıyordu sırtından. diğer polisler gelirler.
Ali: noldu?
memur: her yere baktık komiserim, hiç kimse yok.
Ali: 😡😡😡😡
ambulans gelir ve Fadiki hastaneye götürler. Ali karakola gider. amirin odasına girer. kapıyı sert çarpar.
Ali: ben bu dosyayı almak istemiyorum! ( elindeki dosyayı amirin masasının üstüne fırlatır ) eğer bu görevde benim arkadaşlarım zarar göreceklerse, ben bu göreve girmem!
amir: ben sana bu görevin nasıl tehlikeli olduğunu sana söylemiştim.
Ali: ama bu kadar tehlikeli olduğunu söylememiştiniz! istemiyorum. başka komiser alsın.
odadan çıkar kapıyı sert çarparak. hastaneye gider.
Hastanede.
Fadiki normal odaya almışlardır. Ali yanına gelir.
Ali: Fadik.. iyimisin?
Fadik: iyiyim komiserim... çeteyi tutuklaya bildiniz mi?
Ali: hayır. kaçmayı başardılar. sen yorma kendini böyle şeylerle. hem artık ben o mesele ile uğraşmayacağım.
Fadik: nasıl?
Ali: görevden vazgeçtim.
Fadik: neden?
Ali: Fadik bak. ben sana çok değer veriyorum. kaç zamandır yanımdasın. benimle ilgili herşeyi biliyorsun. nasıl birisi olduğumu da biliyorsun. eğer bir görevde benim arkadaşlarım zarar göreceklerse, ben o göreve asla girmem. senin gözünün içine baka baka ben o çetenin peşine düşemem.
Fadik: ama...
Ali: hayır Fadik. yapamam bunu. nolur benden bunu isteme.
Fadik: peki siz nasıl isterseniz.
Akşam.
Ali eve gelmişti. üstünü değiştirdi ve bir şeyler atıştırıp odasına geçti. yatağına uzandı. bugün çok yorucu gündü. direk uyudu. kabus görüyordu.
~kabus~
Ali bilenmeyen bir yerdeydi. bir ses geliyordu.
ses: Ali.... Ali..... Ali......
Ali o sesi tanımıştı. babasıydı.
Ali: baba! baba!
ses: Ali...
Ali: baba!
ses: Ali!
Ali koşmaya başlar. nereye koştuğunu bilemez. sadece koşar. her yer dumandı. Ali koşar ve bir sandalyede oturan bir adam görür. ona yaklaşır.
Ali: baba........
adam başını oda çevirir.
babası: Ali.... oğlum.... bu ağır yükü senin omuzlarının üstüne koydum. görevine geri dön....... belki bu dünyanın istikbalini değişen tek insan sensin.... yolun açık olsun!
Ali uyanır. nefes nefese kalmıştı. terlemiştide.
Ali: bana veren vazifeyi yerine getireceğim baba....... sen merak etme.....
ayağa kalkar. saat 4:00. hazırlanır ve evden çıkar. hava hala karanlıktı. yürümeye başlar. birden üstüne bir kaç adam gelir. Ali yolunu değiştirmek ister ama adamın birisi yolunu kesmişti bile.
adam1: birader nereye gidiyorsun?
Ali: sana ne? çekil önümden!
adam2: ama böyle olmazki. hava daha karanlık. mazallah birşey olur, sonra annen çok kızar.
hepsi kahkaha atmaya başladılar. Ali sinirlenmişti.
Ali: anneme laf atanın ben dilini koparırım!
adama yumruk atar. diğeri Aliye yumruk atar. Ali ona. Ali bir şekilde hepsini yere uzatmıştı. bir tanesi kalmıştı. duruyordu. Alinin ağzı burnu kanıyordu.
Ali: noldu? niye duruyorsun orda öyle? korktun mu?
adam: yo korkmadım.
Ali: gel o zaman.
adam cebinden bıçak çıkarır.
adam: peki sen bunu görünce korktun mu?
Ali bi bıçaka bir adama bakar.
Ali: yo korkmadım. gel hele gel.
adam Aliye yürür. Ali bıçaktan birinci kes döner ama ikinci kes karnında çok ağır bir ağrı hisseder. adam kaçar. Ali yere yığılır. öz kanında boğuluyordu. bedenini saran o cehennem ağrısı onu mahvediyordu. gözleri kapanıyordu. hayata son kez bakış attı ve gözleri kapandı.