22. Bölüm

251 12 1
                                    

Eylül Sinana gelmişti. kapıyı çaldı ama açan olmadı. yine çaldı ama yine hiç kimse açmadı.
Eylül: ( üzülerek ) gitti herhalde
arkasını döndü ve bir kaç adım attıki Sinan kapıyı açtı.
Sinan: Siyah?
Eylül: Sinan... şey ben evde değilsin diye düşündüm.. yani gittin diye
Sinan: uçağım kalkmasına daha bir kaç saat var. sen niye geldin?
Eylül: niye gidiyorsun?
Sinan: ben telefonda sana herşeyi söyledim. hem artık kalmanın hiç bir anlamı kalmadı. çete yavaş yavaş dağılıyor. Ali geldi ve herşeyi dağıttı.
Eylül: Alinin hiç bir suçu yok
Sinan: hayır var. eğer o gün Ali gelmeseydi, seni öpmeseydi bunların hiç biri olmayacaktı. Metin yaşayacaktı.. ( gözleri dolar. Eylülünde ) kızlar.... ya onlar daha çok gençti be!! herşey o Ali değilen herif yüzünden! Allah kahretsin!!!
Eylül: Sinan bak.. Metin ve kızlar öldüler... eğer şimdi sende gidersen ben dahada kahrolurum... ben bu vicdan azabıyla yaşayamam...
Sinan: bu senin suçun... zamanında o herifin koynuna atlamasaydın bunların hiç biri olmayacaktı..
Eylül: ya Sinan sen anlamıyor musun?! Ali beni değiştirdi!!! beni tam başka bir insan yaptı!! beni o karanlığın içinde çıkarttı ve gün yüzü gösterdi!! yoksa eğer böyle devam etseydi emin ol zamanı gelince biz hepimiz ölürdük!! inan bana!!
Sinan: ya bana ne be?!!! hatırla! 10 yıl önce..
Flashback
Sinan arkadan anlatıyor
(Sinan: sen beni bir sokakta buldun...)
Siyah: hey çocuk!
çocuk başını kaldırır.
Siyah: sen üşümüyor musun bu kışın ortasında?
çocuk: hayır.
Siyah: ya ne demek hayır? annen baban nerde?
çocuk: onlar benden vazgeçtiler. içkiyi, eğlenceyi seçtiler.
Siyah eğilir.
Siyah: adın ne senin?
çocuk: Sinan.
Siyah: peki kaç yaşındasın?
Sinan: 17.
Siyah: 17 mi? annenle babana ne olduki?
Sinan: babam hep içiyordu zaten. ama annem içmiyordu, o bana bakıyordu. sonra bir gün annemle babam içki yüzünden kavga ettiler. babam söylediki ,,sen bunu nasıl birşey olduğunu bilmiyorsun! al! al bir dene!" annem önce inkar ediyordu ama sonra içti. o içki ne yaptı ne etti annemide kendine muhatap etti. o günden beri annemle babam hep birlikte bara gidiyorlar, içiyorlar sonra eve geldiklerinde...
Siyah: ne?
Sinan: beni dövüyorlar. dün gecede beni dışarı attılar. vazgeçtiler yani.
( Sinan: sana hayatımı anlattım. sende hayatımı kurtardın )
Siyah: istiyorsan ben sana yardımcı olabilirim?
Sinan: nasıl?
Siyah: bak. benimde hayatım mahvoldu ve ben kendime bir çete kuruyorum. o çeteyle birlikte bu Dünyaya Karşı gideceğiz. iyi insanları öldüreceğiz. var mısın?
Sinan: nasıl yani öldüreceğiz? onlar hiç bir zaman geri dönmeyecekler mi?
Siyah: maalesef hayır. bak senin annen ve babandan da intikam alırız. he?
Sinan düşünür.
Sinan: peki o zaman.
Siyah: hadi gel. ver elini.
elini uzatır Sinanda tutar.
(Sinan: sonra o gün geldi. ben annemle babamın evine geldim. elimde silah vardı. )
annesi: oğlum yapma! nolur yapma!
babası: oğlum.. bak biz senin annenle babanız! nolur yapma!
Sinan: bende sizin oğlunuzdum! bende bağırıyordum ,,yapmayın " diye!! ama siz yaptınız!! bunun bedelini ödeyeceksiniz..
( Sinan: gözümü kırpmadan ikisinide sıktım. inan hiç pişman olmadım. )
Flashback Son.
Sinan: halada pişman değilim...
Eylülün yüzünden yaşlar süzülüyordu. Sinanda ağlıyordu.
Sinan: ama Ali geldi ve herşeyi yıkıp dağıttı 😡😡 senide değiştirdi.. madem sen yoksun bizde yokuz..
kapıyı kapatmak ister ama Eylül izin vermez.
Eylül: Sinan bak dinle! sen benim en iyi arkadaşımsın! ben..
Sinan: artık değilim!! artık unut beni!! bitti!!
Eylül: ya bari nereye gittiğini söyle!
Sinan yutkunur.
Sinan: Amerikaya.
kapıyı Eylülün suratına kapatır. Eylül ağlayarak ordan uzaklaşır. Sinanda ağlıyordu ama çabuk topladı kendini.
Sinan: buraya kadarmış....
valizini toplar ve havalimanına gider. uçağa binmeden cebinden bir fotoğraf çıkarır. o fotoğraftı. Eylüldeki. bütün çete ordaydı. bakıp bakıp hem gülüyordu hemde ağlıyordu. uçak kalkar. Türkiye-Amerika uçağı kalkar. içi çok kalabalıktı. Sinan hemen yerine oturur ve yaslanır. Eylül eve gelir. Ali onu kapıda karşılıyor. Eylülün o halini görünce çok üzülür.
Ali: aşkım tamam..
Eylül: gitti.. gitti ya gitti..
Ali: nereye?
Eylül: Amerikaya.
Ali: bu iyi birşey
Eylül: nesi iyi bunun?
Ali: yani.. sonuçta diğerleri gibi kendini öldürmedi. yaşadığını biliyoruz.
Eylül: evet. en azından en iyi birşey bugünlük bu..
Ali: hadi gel içeri.
içeri geçerler ve biraz oturup konuştuktan sonra sofraya otururlar. Ali haberleri açar.
Eylül: Ali kapatır mısın şunu? başım ağrıyor.
Ali: ya tamam birazcık bakalım sonra kapatırız.
Eylül: uff
haberlerde: bugün en son kalkan Türkiye-Amerika uçağı Amerikaya geri döndüğünde denize düşmüş. nedenini hala araştırıyorlar. sonuçta uçağın içinde olan 300 kişi ölmüşler.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hayat boyu bir çok hata yaptım
Ama hiç biri senin kadar büyük değil
Senin her yanın ihanet, her sözün felaket
Göçmeden bu dünyadan Tanrım nolur bizi azad et..
Nasıl yaptım bunu?
Asıl ben kendime!
Herşeyin suçlusu benim
Ağlayamam halime!
Hayat neden bıraktın beni
Bu yalancı zalime?
Beni yalnız bıraktın
Beni yalnız bıraktın.
Nasıl yaptım bunu?
Asıl ben kendime!
Herşeyin suçlusu benim
Ağlayamam halime!
Hayat neden bıraktın beni
Bu yalancı zalime?
Beni yalnız bıraktın oyy
Beni yalnız bıraktın!
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Dünyaya Karşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin