Black Queens

Ha?

Ağlamak istiyordum. Neden iki insanın mutluluğu bu kadar göze batıyor kabullenilmiyordu ki? Neden saygı duymak yerine hakeret ediyorlardı? Ben ne yaptım ki? Yada biz ne yaptık? Hepimize hakaret yağıyordu. İyi şeyler söyleyen tabiki vardı ama üzülmemek elde değildi.
V içeri elinde çikolata ile girince ağlamaya başladım.
V- Heyy! Minik uzaylı'm neden ağlıyor?
Telefonu ona vermiştim. Tabiki biliyordu.
-Bunun için ağlayacak biri değilim ama canımı yakıyor. Tebrik almamız gerekmiyor muydu? Biliyorum bazılarının hayallerini yıktık ama benimde hayallerim vardı V.
-Biliyorum. Bir açıklama yapılacak. Hadi ağlama artık. Benimde canım yanıyor. Ne diyorum minik uzaylılar mı yapsak ya?
-Ha?
-Diyorumki lunaparka gidelim.
-Canım istemiyor.
-Soru sormadım ki gidelim dedim. Yani küçük uzaylılar yapamayacak olsakta...
-Ha?
-Bugün saf gününden mi uyandın sen? Kalk hadi! Bak bunları giyin. Diğerlerine de söyleyelim.
(Giydiklerimiz medyada)
Ve beni yataktan aşağı atıp diğerlerinin yanına uçmuştu. Ben sana biliyorum ne yapacağımı!

Gittiğimizde neye bineceğimizi şaşırmıştık.
JM- Bu dönen şeye binsek ya?
MJee- Olmaz! Ben korkuyorum. Olmaz!
JM- Oluurrr! Hadi! Hem ben varım!
MJee- Olmaz! Ölsem binmem! Kessen beni yine binmem!
JM- Ben cani miyim neden seni keseyim?
MJee- Yani hayatta olmaz demek istemiştim.
JM-Binelim!
Min Jee kaçıyor Jimin kovalıyordu. Ama kaçan kovalanır be yavrum diye bağırmak istesem de kendimi tutmuştum. Nitekim öyle oldu ve sonuç olarak Min Jee oraya çığlıklar içinde binmişti.
Arkasından Haneul'u sırtında taşıyarak bindiren bir adet Suga'yı görünce ne yaşadıklarını merak etmiştim açıkçası.
ChaeRi- Jiin! Pamuk Şekeeeeer!
Jin- Ohaaa! Nerdeee!
ChaeRi- Baaak karşıdaaaa!
Jin- Ne duruyoruz o zamaaaaan!
Cidden bu ikisi evlenirse Jin batar benden söylemesi.. Elleri kolları pamuk şeker dolu gelmeleri bunun tescilli kanıtıydı!
RM- Bizde hızlı trene binelim.
NKyu- Evet hız treni en sevdiğim.
JH- Mi Cha korkar binmeyelim.
MCha- Korkmam ben. Binelim.
JH- Tamam sen kaşındın sonra bana yapışma da.
RM- İşine gelmez mi bu lan?
NKyu- Yürü RM yürü!
RM- Çok öküzsünüz hanımefendi.
NKyu- Çarparım ağzına görürsün öküzü.
V- Bizde binelim mi?
Bunu diyince hızlı trene doğru koşmaya başlamıştık.

Hayır ben anlamadım Mi Cha korkar diyen J-Hope değil miydi? Şuan çığlıklarla bağıran neden J-Hope'tu peki?
MCha- Bir de bana diyordun! Kulaklarım sağır oldu sayende!
JH- İnelim artık! Sinekuuu! Ağğğ! Afedersin ama ödüm bokuma kaçtı!
MCha- Benimde kulaklarım içine kaçtı Hopeee!
Bir anda ters dönünce Mi Cha da bağırmaya başlamıştı. Pardon hepimiz!
-VVV! Buraya hiç gelmeyecektik!
V- Bunu düşünen beynimi ben!
-Bunu düşünmek için beyinsiz olmak gerekir sevgilim!
V- Peki neden bir beyinsiz sevgilinin akıllı sevgilisi olsun ki?
-Ben akıllıyım demedim ki?
V- Çocuklarımız böyle olmasın yeter!
- Ya sen azdın mı anlamadım ben sabahtan beri yok minik uzaylılar yok çocuklar. Bende seviyorum ama yani anlamadım.
V- Azsaydım seni kaçman için uyarabilirdim.
-Tövbe Bismillah!! Sapık ya!
V- Tövbe biğmalle?
-Bismillaaah!
Tren anında durunca 'Bismillah' diye bağırmıştı. İki dakika da Müslüman oluvermişti başıma. Hadi inşallah.
JH- Çinçaaa! Vuhuuuu! Bir daha mı binsek?
MCha- ASLAAAAAA!!!
NKyu- Binersek hope ile binmeyelim please?
JH- Ya ama neden ya?
RM- Şey ya bu kulaklar bizim işimize yarıyor falan hani?
V- Çocuklarımız buna binmesin Soo.
-Ama başladın gene sen!
Kulaklarını çekiyordum. Bağırması ile dikkat çekmiştik ve bizi tanıyanlar olmuştu. Çekmeye başlamışlardı. Diğerleri de gelince poz vermiştik. Taki birinin bana ve kızlara yumurta yağdırmasına dek her şey güzeldi. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Önümüze atlamışlardı. Diğer fanlarda engellemeye çalışıyordu.
JK- Duru musunuz artık! Lütfen. Onların canını yaktığınızı düşünüyorsunuz ama bizimde Canımızı yaktığınızın farkında mısınız? Size bir şey yapmadılar ki! Kusura bakmayın ama gerçek fanlar bizim ne kadar mutlu olduğumuzu görerek destek verirdi. Kalbinizi kırmak istemiyorum cidden ama beni zorluyorsunuz.
MRae- Jungkook. Sorun değil hadi gidelim.
JK- Şimdi neden onlarla birlikte olduğumuzu anladınız mı?
MRae- Jungkook. Hadi. Daha fazla kalmak istemiyorum.
Jungkook Mi Rae yi kucağına almıştı.
JK- Bundan sonra biz değil dava ilgilenecek. İyi günler. Ve gerçek fanlar! Yanımızda olduğunuz için teşekkür ederiz! Saranghe!
Arabaya binip eve gitmiştik.

Direkt banyoya atlamıştık. Hepimiz yumurtalardan kurtulmaya çalışıyorduk. Bu kadar zor olmamalıydı. Hepimiz kurtulunca giyinip aşağı indik. Herkes aşağıdaydı. PD dahil.
PD- Oturun kızlarım. Geçmiş olsun. Öncelikle açıklama yapıldı. Halledildi her şey. Sizin bir suçunuz yok ayrılmanıza izin dahi vermiyorum. Üzülmeyin de artık. İyi eğlenceler.
Bu adam kendini bana babammış gibi hissettiriyordu. Böyle diyince de ailemi ne kadar özlediğim aklıma geldi. Sahi iznimiz ne zamandı?
Jungkook Mi Rae'nin yanına gitmiş özür diliyordu. Sanırım Mi Rae'den daha çok üzülmüştü. Aslında hepsi öyleydi. Bıraksak ağlayacak durumdaydılar. Gerçi bizde ağlardık ama ağlamayalı uzun zaman olmuştu tekrar başlayamazdım,başlayamazdık
V beni odaya çağırınca çıktım.
-Neden geldik?
V- Dinlenmeni istiyorum. Bugün benim yüzümden çok şey yaşandı. Özür dilerim. Şuan sabahı konuşarak gülmemiz gerekiyordu. Sonra saçma sapan dans etmemiz ama şuan ağlamak istiyorum.
-Hey. Senin suçun değildi V. Kimsenin suçu değildi. Biraz anlamak lazım onları da. Sizinle evlenmeyi hayal eden çok kişi var.
V- Onu anlayabilirim. Ama yumurta atmayı anlayamam. Senin canını yakmalarını, sizin canınızı yakmalarını kaldıramayız Soo. Ağlamaman beni şaşırtıyor.
-Ağlamayı çok önceden bıraktık biz V.
V- Bilmek istiyorum.
-Sonra anlatırım. Belki. Zamanı gelince. Eski halime dönemem. Hiçbirimiz dönemeyiz. Yeni toplanmışken.
V- O zaman daha çok dikkat etmeliyiz. Dönmemen için elimden geleni yapacağım. Hadi dinlen biraz.
-Benimle uyur musun bugün?
V- Tamamdır bebek.
-Aishh! Cidden! Sadece uyumak istiyorum.
V- Emrinize amadeyim. İyi geceler uzaylı.
-İyi geceler uzaylı.
V bana 4 o'clock söylerken uyuyakalmıştık♥️
Ama neydi Biliyor musun V? Bazıları kaybetmeye mutsuz olmaya alışmıştır. Olmayınca garip gelir.