İntikam

38 5 4
                                    

Jungkook'tan
Acilen plan yapmam gerekiyordu. Bunun öcünü almalıyım. Ama ne yapacağım. Hemen en zeki hyungumun yanına gittim.
-Hyung.
Suga-Ne var yine? Gidip geliyorsun.
-Ya ne yapacağım bulamadım hâlâ!
Suga- Zeka lazım kardeşim zeka. Normaldir bulamaman.
-Dalga geçme hyung!!! Hadi ya.
Suga- Neden şampuanlarına boya katmıyorsun?
-Aishh! Cidden mi?
Suga- Bak şimdi kardeşim canım (!) Mavi boya kat saçları mavi olsun. Sonra o boya yıkanırken vücudunada dökülür? Böylece şirinler köyüneki Gargamel oluruz?
-Ben neden düşünemedim acaba?
Suga-Diyorum ya zeka lazım işte.
-Sağol hyung.
Koşarak bizim haylazları buldum. V ve Jimin den bahsediyorum tabiki.
V- Ne oldu? Hayaletler mı kovalıyor çocuğum neden koşuyorsun?
-Sizi arıyordum hyung.
JM- Ahh hadi ama. Söyle.
Onlara küçük planımızı anladım. Yüzlerinin şekilden şekile girmesini izlerken çok keyif alıyordum açıkçası.
V- Neden biz böyle şeyler düşünemiyoruz yaa?
-Suga hyung zeka lazım dedi. Haklı değil mi?
JM- Haklı da gururum incindi bir sanki.
V- Nesi haklı? Suga Hyung un neresi zeki?
-Şu çeneni tut bir hyung ya!!!
Suga- Ne dedin sen bakayım? Duyamadım da?
V- Benim dedim tek tanıdığım bilim adamı Suga Hyungumuz dedim. Aksini dediysem çarpılayım.
Bunu der demez sandalye kırılmıştı.
-Kaç hyung!!
V kaçıyor Suga Hyung kovalıyordu. Garip Hyungum akıllanmayacak.

JM'den
Jungkook'la beraber makyaj odasından boya almaya gitmiştik. Maviyi nasıl bulacaktık ama. En son Suga Hyungun saçını boyadıktan sonra bitmişti. Düşündüm de ne çektin be Suga Hyung.
-Mavi yok?
JK-Ama yeşil var hyung!
-Yeşil neden var acaba?
JK- Suga Hyung'un saçını boyayacaklar kesin.
Gülerek yurda döndük. Diğerlerine de haber vermiştik. Boyayı dökmeye Jin Hyung gidiyordu. Büyüğümüz olsa da böyle işlerde iyiydi. Bize karşı olmadığı sürece tabiki!

Jin'den
Mükemmel vücudum kıvrak hareketlerle banyoya ulaşmıştım. Alkışa gerek yoktu zaten alkışlayacak kimse de yoktu. Yakalanmadan hızlı olmam gerekiyordu. Boya da dökülmüyorduki. Hayır senin akman gerekiyor sen bir boyasın. Kendine gel. Bu boyaya rağmen Suga'nın saçları nasıl yumuşacık oluyor. İsim bitince tam çıkacaktım ki ayak sesleri geliyordu. ChaeRi geliyordu. ChaeRi? Güzel kız ne diyeyim Allah sahibine bağışlasın. Ne diyorsun Jin sahibi sen olacaksın! Sen ne diyorsun asıl Jin kendine gel? Jin ne diyorsun Allah aşkına. Evet kafayı yemiştim. Beynim durmuyordu. ChaeRi beni görmeden çıkınca bende çıktım ve bizimkilerin yanına döndüm.
RM- Nerede kaldın?
-Geldim işte. Son anda ChaeRi geldi banyoya bekledim bende.
JK-İşte benim Hyungum ya.
-Mükemmel olduğunu söylemiş miydim? Hey neyere gidiyorsunuz? Daha cevap vermediniz ama? En iyisi gidip ramen yiyeyim. Size yok!

ChaeRi'den
Sanırım halisülasyon bile görmeye başlamıştım. Az önce banyoda Jin'i gördüğümü sandım. Hatta korkup tekrar baktığımda yoktu. Ama neden gördüm. O kadar da kalbime mi işlemişti? Biasımdı evet ama... hayır neyse en iyisi banyo yapmalıyım! Tabi banyoda MinJee' yi görmeseydim.
-Çabuk çık!
-Tamam. Çıkıyorum hatta.
O çıkınca ben girmiştim.

MinJee'den
Giyinip saçlarımı yapmaya koyuldum. Hayır canım! Ne olmuştu böyle!!! Saçlarım? Yeşil? Neden yeşil görünüyor. Hemen kuruttum belki şampuan kalmıştır diye. Ama hayır!! Saçlarım yeşil olmuştu. Kim yaptı bunu? Hemen banyoya koştum!
-ChaeRi çık hemen!
-Neden?
-Kızım şampuan sıktın mı?
-Evet iki kere? Neden?
-Şampuana bir şey olmuş saçım şuan yeşil!
Ağlamak istiyordum. Ne yeşili ya.
-Ohaaaaa.
-Ne oldu?
-Demekki gördüğüm gerçekmiş? Ben sabah elimi yüzümü yıkamaya geldim içeride Jin'i gördüm sandım hatta geri geldiğimde yoktu. Kesin oydu. Onlar yaptı. İntikam mı alıyorlar.
-Çıkta ödetelim şunu! Yeşil oldu her yerim ya! Karnımda bile yeşil izler var!
ChaeRi çıkınca kızların yanına gittik. Bizi görünce gülmeye başladılar.
-Gülmeyin!
MiCha-Ne oldu size böyle? Saçlarınız neden yeşil!?
Onlara da anlatınca bamgtan'ın yurduna gittik. Kızsalarda hâlâ gülüyorlardı. O kadar mı korkunçtu!!!

Suga'dan
-Hoşgeldiniz kızlar. Daha geç bekliyorduk.
ChaeRi- Sizi aşşağılık herifler!
-Ağır oluyor ama.
MinJee- Ne hâle geldik sizin yüzünüzden be. Saçlarıma bak. Gülmeyin!
MiCha- Hoşunuza mı gitti? Hah?
J-Hope- Biraz gitmiş olabilir. Çimen gibi olmuşsunuz! Ahahah.
Haneul- O zaman hodri meydan kızlarım. Saldırın!!!
Hep beraber üstlerimize atlamalarını beklemiyorduk tabiki. Tırnak geçirmelerini, saçlarımızı yolmalarınıda beklemiyorduk tabiki asıl.
Soo-Yun- Bu da hoşunuza gitti mi? Ha? Nasıl bir his miş?
V- Yeter dur artık. Sırtımı hissetmiyorum. Hem ben bir şey yapmadım ki.
Soo-Yun- Sen sus. Bittiniz oğlum siz!

Haneul'dan
Suga'nın beni sırtına alıp koşmaya başlamasıyla afalladım.
-İndir beni!
-İki dakika susarsan indiricem!
Arkamdan gelen sürü neydi böyle? Hayır kızlar! Hepimiz mi yenildik yani! Asıl konu nereye gidiyorduk?
-İndir beni nereye yaa!
-Kızım iki dakika susarsan!
-Susmuyorum ya susmuyorum! Sen kimsin ki! Sanane! İndir beni! Buna gasp derler! İçeride yatarsın bak idol gaspından!
Beni bir anda banyoya atmasını beklemiyordum. Banyo değil burası!! Bahçedeki musluğun çalıştığı yer! Evet Suga Bey sayesinde ıslanmıştım!
-Ya ne yapıyorsun ya!!!
-Çiçek suluyorum görmüyor musun?
-Yanlış yere tutuyorsun o zaman! Ya çek şunu üstümden! Çiçekler arkanda!
-Neden bu kadar salaksın!
-Ya ben daha dün banyo yaptım ama haksızlık. Ver onu bana!
Ben üstüne atmayınca aldım sandım ama J-Hope almış musluğu! Siz ne ara geldiniz ki?

MiCha'dan
-Ya neden ıslatıyorsun! J-hooooooope! Ya sana göstereceğim ben gününü ama!
-Sırtımdaki tırnak izlerinden olabilir, kanayan kulağım olabilir çığlıklar yüzünden daha sayayım mı?
-Ya tamam özür diledim bırak!
-Hayır. Aegyo yap öyle!
-Tamam yapacağım indir şunu!
Lanet olsun ki sonunda indirmişti!
Bende aegyo yapmaya başladım. Bu çocuğun derdi neydi?
-Oldu mu?
-Olduu. Hemde çok güzel oldu! Twitter dan izlersin!
-Yaaa hayır ver o telefonu bana!
-Aslaaaaa!

J-Hope'tan
Sırılsıklam karşımda aegyo yaparken ne kadar tatlı olduğundan haberi yoktu sanırım. Keşke kendini görebilme şansı olsaydı. Ne kadar tatlı olduğunu görseydi. Şuan peşimden koşuyordu! Ama sırılsıklam olduğunu düşünerek yerdeki havluyu üstüne attım! Zaten herkes başka alemdeydi!
MiCha- Buraya gel! Seni geberteceğim.
-O zaman neden geleyim ki?
MiCha- J-hooooooope!!! Aishhh! Lanet olsun. Ben gidiyorum.
-Bebek misin sen?
-Bebeğim! Oldu mu?
Ayaklarını yere vura vura içeri girmişti. Bende öylece bakakalmıştım. Kendine gel J-Hope! Neden bakıyorsun! Nefes kesiciydi? Hayır değildi? Aishhhh bu kız! Delilik!

NamKyu'dan
RM- Nereye kadar kaçacaksın?
-Ya gelmesene!!
-Nedenmiş o?
-İstemiyorum!
-Sırtıma tırnak geçirirken gayette mutlu görünüyordun küçük hanım!
-Mutlu olduğum için olabilir mi?
-Bu beyin sana fazla! Neden burda sürünüyorsun anlamıyorum?
-İnan bende anlamıyorum! Gelme artık ya!
-Nereye gittiğini söyle gelmeyeyim.
-Senden uzak bir yere mümkünse tabi.
-Bu bir cevap değil?
-Gayette bir cevap!!
-Öyle bir yer yokki?
-Sen ona yanında olmak istiyorum desene!
-Gidiyorum ben ee çocuklara bakayım.
Gitmişti. Aishh neden geldiyse sanki?

V'den
Bu kız aklımı karıştıyordu! Az önce bana bağırırken şimdi beraber gülüyorduk. Hemde bizimkileri izlerken. Nasıl böyle olabiliyordu?
Soo- Daldın?
-Demin kavga ediyorduk? Şimdi gülüyoruz? Çok orantısız.
-İstiyorsan kavga edelim ha?
Tırnaklarını kaplan edasıyla çıkarmıştı. Sevimli.
-Hayır aman kalsın.
-O zaman ne?
-Sadece garip geldi. Ergenlikte falan mısın hâlâ? Ani ruh değişikliği falan?
-Tabi zigotum hatta ben daha! Hey Allahım ya!
-Cidden mi?
-İyi geceler V.

Black QueensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin