Multimedya: Çıkardığımız şarkı ve dans. Min Jee balayında olduğu için bu konserde yok ehehehe😂
Kıyafetler, makyajlar, her şey hazır olunca sahneye çıktık. Ne kadar büyüdüğümüzü farketmiştim. Ve bunun için zamanında her şeyimi vermiştim, her şeyimi. Şarkıyı söyleyip dans ediyorduk. Ve bu hiç olmadığım kadar mutlu ediyordu beni, her seferinde. Sakladıkları o Black-H bombları o kadar güzel görünüyordu ki... Arada bir şarkıya katılışları, onlara çok şey borçlu olduğumu fark ettim. Burda şuan bunları yapıyor oluşumuz onlar sayesindeydi, şuan dağılmış bir grup dahi olabilirdik. Şarkı bittiğinde sahneden ayrılma pozumuzu da yaparak, selamlayıp ayrılmıştık oradan. ChaeRi tekrar dönüp el sakladığında çıkan yaygara bile mutlu olmam için bir sebepti? Evet öyleydi. Aşağı inip kulise geldiğimizde kapıyı açıp bizi kutlayan Bangtan, ve çeşitli yemeklerle içeri giren Pd. Kutlayışımız.
PD- Bu arada iki saat sonra Show Champion'a katılıyorsunuz kızlarım. İyice dinlenin.
Düşünüyordumda, zamanında iyiki o uçurumdan beni kurtaran adam vardı! Ona hayatımı borçluydum. O zamandan beri abi kardeş gibi olmuştuk. Ve o şuan eminim ki beni her an destekliyordu. Young-Nam hyung.*İki saat sonra*
Çıkıp şarkımızı söyleyip verilen oyları düşünüyordum. Kaçıncı olmuştuk? Elenmiş miydik? Kazanmış mıydık?
Sonra kadının ağzından duydum ismimizi!
-BLACK QUEENS! LATATA!
Birinci olmanın verdiği sevinçle sarılmıştık. Ayrıca diğer grupları da tebrik etmiştik. Kafamıza taktığımız tavşan kulakları ile sahnedeki sexy kızlardan eser kalmamıştı. Eğlencemize bakıyorduk. Eğleniyorduk da.
*Every day, every night, Latata*Akşam
Sonunda eve geldiğimizde büyük bir dinlenme ihtiyacı duyuyordum. Eve Hello Bitches diye bağırarak girdiğimde tüm gözler üstümdeydi.
Soo- Sakin olun benim.
RM- Alıştık merak etme.
Odaya çıkıp, duş almıştım. Tabi bornozumu giyip odama geçeceğim sırada içeride yatakta oturan V'yi görüp geri içeri kaçmıştım.
Soo- Ya senin ne işin var orda!
V- Hadi ama! Sevgiliyiz biz.
Soo- Sevgili olmuş olmamız senin şuan orada beni görebileceğin anlamına gelmiyor bay zeki. Dışarı çık.
V- Evlenince göreceğim nasılsa ne var yani? Hayır siz kızları anlamıyorum. Denizler de boy boy bikinilerle millete göstermek sıkıntı değil ama evde sevgiline göstermek sıkıntı!
Soo- V?
V- Pardon çıkıyorum. Özür dilerim.
Kafayı fazla yemiş olmalıydı, hemde bayaaa fazla!
Ses gelmeyince çıkıp çabucak üstümü değiştirdim. Kapıyı açıp V'yi içeri aldım.
V- Mutlu musun şimdi yani?
Soo- Evet hemde çok mutluyum.
Telefonumdan gelen sesle elime aldım. Young-Nam arıyordu. Özlemiştim.
Young- Merhaba comeback kızı.
Soo- Sanada merhaba hyung.
Young- İzledim hepsini, konseri, show champion'u, seni,sizi. Başaracağını biliyordum. O kadar güzeldi ki düşündüm de seni o gün kurtarmasaydım kulaklarım ve gözlerim bu mükemmellikten haberdar olmayacaktı.
Soo- Teşekkür ederim. İzin vermediğini için,elimi tuttuğun için teşekkür ederim hyung.
V- Elini mi tuttu? Kim tuttu? Kızım bir şey söylesene!
Soo- V sakin ol anlatırım.
Young- Bana bak seni benden istemeden evlenemezsiniz.
Soo- Hahaha. Hyung!
Young- Ciddiyim Soo. Nasıl anlaşıyorsunuz?
Soo- Sadece iki deli bir araya gelmemeliydik hyung!
Young- Hahahaha! Cidden evdekiler size nasıl katlanıyorlar.
Soo- Çünkü onlarında bizden bir farkı olduğu söylenemez. Bu evdeki herkesin keçileri kaçık.
Young- Görüşelim Soo. Özledim.
Soo- Bende özledim Hyung. Görüşeceğiz.
V- Ya kimi özlüyon sen ya! Beni özle! Ya bakma bana öyle! Kim o mendebur? Kızım bak! Kıskanıyorum lan!
Soo- Kıskanıyor musun? Ve! Lan mı dedin sen? Mendebur? Ya sen Türk olmadığına emin misin? Nasıl Korelisin ya sen? Bey bey! Kütük senin nere kütük?
V- Hah? Bey mi? Ne dedin sen?
Young- Hahahaha! Bey mi? Kafayı yediğini bu kadar belli etme be kızım!
V- Sensin kızım!
Soo- V. Anlatacağım diyorum bir susar mısın?
V- V. Onlotocoğom doyorom bor sosor moson?
Soo- Hay! Bu çocuk! Serseri herif!
Young- Soo? Kapatıyorum kendine gelince konuşalım lütfen! Beynimi yaktın iki dakikada.
Soo- Olmayan bir şeyi nasıl yakıyorum Hyung?
Young- İşte bunu bile başardığına göre sen düşün artık. Görüşürüz.
Soo- Görüşürüz Hyung.
V- Goroşoroz hoyong.
Telefonu kapatıp V'nin koluna hafifçe vurdum.
Soo- Ne yapıyorsun ya salak salak?
V- Sen ne konuşuyorsun ya salak salak?
JH- Bu ses ne ya salak mısınız? Bu evde başkaları da var. Unuttunuz herhalde?
MiCha- Sen niye karışıyorsun ya onların işi salak salak?
NamKyu- Salağınıza tüküreyim emi ben! Yürüyün de rahat bırakın!
Herkes salak olmuş haberimiz yok meğer.
V- Seni dinliyorum.
Soo- Bak. Hayatımı biliyorsun, az çok ne yaşadığımı da, ne kadar zor zamanlardan geçtiğimi.
V- Biliyorum.
Soo- Ben o zaman intihara kalkışmıştım. Uçurumdan atlayacaktım. Tam her şeyi bitiriyordum ki biri çıktı tuttu elimi V.
Sarıldı bana, babamdan hissetmediğim tuhaf bir duyguyu hissettim. İzin vermedi bana. Defalarca gerektiğinde odaya kilitledi, günlerce benimle kaldı. V, şuan yaşıyorsam bu onun sayesinde. Abim o benim.
V- Bbilmiyordum ben, çocukluk ettim özür dilerim. Keşke o zaman da yanında olabilseydim.
Soo- Sorun değil. Geçti artık. Uyuyalım mı?
V- İyi geceler.
Sonra mühürledi dudaklarını alnıma...Jimin'den
Balayı için geldiğimiz Fransa'da oteli bulmak için canımı vermiştim. Bulduğumuzda tek istediğim birazcık uykuydu o kadar!
MinJee- Jimin?
Jimin- Efendim JeeJee?
MinJee- Yemek yemeye insek?
Jimin- Sadece uykum var benim yaghh. Neden üstüme geliyorsun?
MinJee- Üstüne mi geliyorum? E tamam gitmeyelim o zaman ne abarttın ya!
Jimin- JeeJee?
MinJee- Efendim ChimChim?
Jimin- Gelsene.
MinJee- Aishh! İnsanın Jimin gibi bir kocası olması zor ya.
Jimin- Yaaa hadi!
MinJee- Geliyorum küçük bebek.
Yanıma yattığında boynumdaki yerini aldı. Çiçek kokusundan parfüm yapmak mümkün müydü?Min Jee'den
Sabah başımda 'Acıktım' diye sızlanan bir koca daha ne kadar sinir bozucu olabilirdi ki?
Jimin- Ya kızım kalksana! Acıktım ben! Kahvaltı ya inelim!
Gözlerimi açıp 'Ya Jimin bir...' o büzülmüş dudakları ve masumca bakan gözleri görmemle donup kalmıştım. Yutkununca gülmeye başlamıştı. Aish! Sinir adam!
MinJee- Üstümden kalk bari hayvan!
Jimin- Hayvan mı? Kaslı kocacım olmasın o?
MinJee- Ayyy! Jimin! Beni sinir ediyorsun ya!
Jimin- Evet ve bu hoşuma gidiyor!
MinJee- Seni dö...
Dudakları dudaklarımı bulunca şaşkınlıktan bir şey yapamamıştım. Ayrılınca üstümden kalkıp
JM- Hadi giyin bekliyorum.
Gözlerim fal taşı gibi etrafı anlamlandırmaya çalışıyordum! Aklımı karıştıyordu ve bu hoşuna gidiyordu. Giyinip kahvaltıya indik. Bize ayrılan özel masaya geçip oturduk. Kahvaltıya başladığımızda Jimin bana reçelli ekmek sürmüştü. Tam ağzıma götürürken üstüme düşürmüştü!
MJ- Jimiiiin! Allah'ım Yarabbim yaaa! Bakma bana öyle kızamıyorum sonra ya!
Kalan kahvaltıyı kazasız belasız atlatınca giyinip havuza indik. Diğerlerinin de çift olduğunu öğrendiğinde derin bir nefes verdiğini duymam kıkırdamama sebep olmuştu! Bu çocuk asla büyüyecek! Ama ben bu çocuğu seviyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Queens
FanfictionAşk tesadüfleri sever mi? Yoksa tesadüfün kendisi miydi aşk? Bir zamanlar hayalini kurduğun şey gerçek olunca mıydı aslında olduğun en mutlu an? O muydu tüm gerçeğin,acıların,hayallerin,hayatın.. Evet,oydu. Tüm bedenin oydu. Her şeyin o'iken gitmesi...