KARA KONCOLOS VAKASI
BU HİKAYE TÜRK MİTEOLEJİSİNDEN YOLA ÇIKARAK KURGULANMIŞTIR
HİKAYE HİÇ BİR ŞEKİLDE ALINTI DEĞİLDİR TAMAMEN BANA AİTTİR...
HİKAYEDEKİ KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR .
KARAKONCOLOS VAKASI
Ceyda,Buse,Eylül,Arda ve Mert
Bu beş arkadaş üniversitede ve arkadaş çevrelerindede parmakla gösterilen kişilerdi.
Arkadaşlıkları okadar iyiydi ki aralarından su sızmazdı
Üniversiteden henüz mezun olan 5 üniversite öğrencisi soğuk bir Aralık gününde cafede oturuyorlardır.
Zaman keyifli bir şekilde ilerlemektedir .5 arkadaş hem mezuniyetlerini kutlamak hemde yorucu üniversite hayatının yorgunluğunu üzerlerinden atmak için aralarında
tatil planlararı yapıyorlar ve içlerinden Arda ortaya bir altarnetif tatil sunar .
Arda : Arkadaşlar ben karadenizliyim bilirisiniz bizim Trabzonda Sis Dağının orada yaylamız var bir nevi yazlık ev kışın pek kalan olmaz ama
macerayı severim hem ben uzun zamandır oralara gitmiyorum hem eski günleri yad etmiş olurum hemde beraber güzel bir vakit geçiririz ne
dersiniz ?
Gurubun geri kalanı bu fikre oumlu baksada bir kaç sorun vardır .
Mert : İyi güzel düşünmüşsün kardeşimde önümüz kış oraya nasıl gideriz hadi gittik geri nasıl gelicez ya kar yolları kapar da kalırsak orada
Mert'in bu konuşmasına diğer arkadaşlarıda katılınca bunun üzerine Arda söyle bir açıklama yapar .
Arda : Kardeşim bizim orada kar paletleri var her türlü gerekli araç gereçte var temel ihtiyaçlarımızıda her türlü karşılayacağımız
imkan var ve bizim oralarda şu zamanlarda kar yağışları yeni yeni başlar asıl kar fırtınaları Ocak ortası Şubat başı gibi olur onda da 2 Metreyi bulur
biz ozamana kadar çoktan döneriz 2 hafta yeterde artar bize ee ne diyorsunuz .,
gurub'un geri kalanı biraz tereddüt etsede en sonunda Arda'nın ısrarına karşı koyamayarak bu fikri kabul ederler .
bunun üzerine Arda
Arda: oh hele şükür ozaman arkadaşlar 2 gün sonra yola çıkacağız ona göre Hazırlıklarımızı yapalım bu arada bizim pederi arayalım
haberi olsun adamın çok sevincek .
bundan sonra Beş arkadaş biraz daha oturduk tan sonra evlere dağılırlar .
13 Aralık 2009 Cuma 1 . gün hazırlıklara tam gaz başlayan Arkadaşlarımız gidecekleri yerin onlara çok iyi geleceği düşüncesi ile de
iyi den iyi Heyecanlanırlar.
Alış veriş ,bavul toplama ve diğer arkadaşları ile vedalaşma vb . şeyler İlk güne anca yetiştirirler .
14 Aralık 2009 Cumartesi 2. gün son hazırlık günü gurup ertesi sabah yola çıkmak için son hazırlıklarını yapıyor .
her kes yakın akrabaları ve Ailesi ile vedalaşır .
akşam üstüne doğru Mert Ardayı arar
Mert : Alo
Arda: Alo
Mert : kardeşim napıyon
Arda: ne olsun kardeşim yemek yedim şimdi bizim amca oğlundan Arabayı alacam oradan arabayı yıkatacam
Mert : he tabi tabi yıkat kardeşim ulan Eylül ile vakit geçirecem diye bizi nerelere götürüyon oğlum ??
Arda heyecanlı ve tebessümlü bir şekilde
Arda : kardeşim hiç öyle şey olurmu tamam o muhabbette var ama harbi diyorum bak mekan güzel iyi gelecek bize la ??
Mert : len çakall peki dediğin gibi olsun neyse kardeşim bende kapatıyım teli daha bizimkilere Alo çakacam yarın kaçta buluşuyoruz ?
Arda : kanka öğlen 12 gibi kızları aldımı senin yanına geliriz en geç 12:30 eh hemen gitmeyiz zaten 15 saat sürüyor yol sabahın köründe ne
yapacağız orada önce buluşuruz bir taksim yaparız akşam 20:00 Gibide çıkarız Allah'ın izni ile
Mert: tamam kardeşim hadi görüşürüz bay
Arda : eyvallah kanka görüşürüz
Yolculuk günü
15 aralık 2009 Pazar 19:30
Beş arkadaş taksimde bir Mekanda oturuyorlar son kahvelerini de yudumladıktan sonra yolculukları başlar
uzun bir yolculuk olacaktır. ama keyifli de olacaktır onlar için.Yolculuğun 14 . saati
Ceyda bir Rüya görür
Rüyasında ormanlık bir alanda kendini nefes nefese koşarken görmeye başlar.
Her yer bulanık ve zifiri karanlık arkasından gelen ayak seslerini duyar dahada hızlı daha da hızlı koşmaya çabalar en sonunda bir ağacın içinin oyuk olduğunu güç bela fark edererek
onun içine girer .
Kısa bir süre sonra ise bir el Ceyda'nın omzuna dokunur Ceyda çığlık atmaya başlayarak uyanır birde bakarki Mert Ceyda'nın omzuna dokunarak onu uyandırmaya çalışıyordur .
Mert : kalk kızım iyi oyun vallahi geldik
Ceyda hala gördüğü Rüyan'nın şoku ile sağ sola bakınır .
evet bu bes arkadaşımız yolculuklarını tamalamak üzeredir
Maçka kasabasına gelirler az ileride kırmızı ışığa takılınca dururlar .
etrafa bakarlar evler genelde iki katlı giriş katları taştan üst katları ise ahşaptandır ve hemen hemen bütün evler aynı mimariye sahiptir .
Evlerin arkasından kocaman dağlar uzanır büyük çam ağaçlarının kapladığı dağlar muazzamdır .
sokakları dar ve taşlı ve pembe yapraklı ağaçlarda bu sokaklara refakat ediyordu çok güzel bir görünütüydü .
Yalnız bir tuhaflık vardır kasaba halkı endişeli bir şekilde koşuşturuyorlardı ve evlerin çoğunun camlarına ve kapılarına tahtalar çakılmıştır .
bu beş arkadaş bunu biraz garip bulsada üstünde durmak istemezler .
sonunda ışık yeşile döner arkadaşlarımız tam gidecekken bir deli aracın önüne atlar
Deli : geliyor geliyorrrrr o geliyor kapılarınızı kilitleyin camlarınızı kapatın kaçın o geri geliyor (kızarak bağırmaya başlar ) kaçınnnnnnn ,
PART 1 SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAKONCOLOS VAKASI
Horroryurdumuzun genelde karadeniz bölgesine ait bir inanıştır kış cini kışın zemheri ayı da kuzeyli soğuk rüzgarlar ile denizden karaya geldiği veyahta kuzeyli rüzgarlar ile ormandan geldiğine inanılır . bende bu miteolejiden yola çıkarak...