PART 8 İHANET VE HAYAL KIRIKLIĞI

62 2 0
                                    

Mert pencereden  dışarı bakınca  gözleri  hemen baktığı yöne doğru kilitlenir . çünkü baktığı yönde    Arda yı görür Arda elinde ki bıçak ile Eylül ü rehin alır  .
Mert  sinir ve öfke içerisinde Ardaya azına alınmayacak sözler söyler , yerinde duramaz ve  ne yapacağını bilemez .
Arda  şeytani bir  kah kaha ile Mert'e seslenir.
Arda : Mert ruh halini çok iyi biliyorum  ama bu bir iş öyle düşün .
Sen ve  Eylül ilk değilsiniz bunu yapmazsam koca kasaba telef olacak ( agresifleşerek devam eder )  mecburum anlıyor
musun  benim ve  ailemin tek kurtuluşu bu
Mert dahada hırslanarak
Mert :  lan şerefsiz sana kardeşim dedim , dostum dedim lan  köpek , siz nasıl bir  insansınız lan ,
Eylül  senin her şeyin değil miydi ?   hepsi oyun muydu ? he köpek o kız dan ne istiyorsun .
eğer içinde biraz adamlık varsa o Eylül ü bırak  teke tek görüşelim .
Arda : hımmm bir düşünelim Mert 
bir süre bekler  sonra devam eder
Arda : Mert  gel de al madem bu kadar güveniyorsun kendine
Mert : Buseye dönerek senden tek bir isteğim var saklan ve ne olursa olsun  dışarı çıkma sakın...
Buse : Mert lütfen gitme
Mert : Buse dediğimi yap çabuk
Buse  Mert e uzun uzun sarılır
Mert : Buseyi uzaklaştırarak evden dışarı doğru çıkar
Arda Mert'in dışarı çıktığını görünce  Eylül ün boğazına dayadığı bıçağı daha sıkı tutar .
Eylül : pislik bunun hesabını ödeyeceksin .
Arda : oo küçük hanım  sende Mertte sabahı göremeycek  ikinize de güzel  süprizlerim var .
ama senin için daha güzel şeyler düşünüyorum .
çok güzelsin ,tatlısın , zekisin ve her şeyden önemlisi  havalısın zaten okulda da tüm kızlar .
seni örnek alıyordu Herkes senin güzelliğini kıskanıyordu .
ama bu akşamdan sonra  kıskanılacak bir tarafın kalmayacak .
tabi ölümünü zevkli hale getire bilirim ( pis pis gülmeye başlar sonra tekrar devam eder )
bu gece işim var seninle güzelim bakalım  bakalım görüntü güzel yatakta nasılsın  denemek
lazım .
Eylül : pislik sana yemin ediyorum canını ben  alacağım ...
Arda şeytani kahkaha  atarak devam eder Mert'e aranın karşısına gelmiş  ve silahını Ardaya doğru tutarak Eylülü bırakmasını söyler .
Mert : bırak lan kızı
Arda : o silahı ateşlersen kız ölür ...
Mert  ile Arda arasında sebepsiz bir inatlaşma başlar .  Mert Eylül'ün gözlerinde ki korkuyu ve
hayal kırıklığını görünce daha fazla dayanamaz ,  öfkeli bir şekilde silahı  yere atar .
tam o sırada Eylül Ardanın zayıf bölgesine doğru tekme atınca , bu durumu fırsat bilen Mert Eylülü hemen kendine doğru çeker .
Arda neye uğradığını şaşır ve hemen Mert'in  üzerine yürür
Mert : Eylül çabuk eve Buse'i bul ve buradan kaçın .
Eylül hemen eve doğru koşmaya başlayınca .
Mertte Ardanın üzerine doğru yürür
Arda ve Mert  hemen oracıkta   kıyasıya bir dövüşe başlarlar  Mert o hırs ile Ardanın yüzüne  yüzüne   sert yumruklarını  indirmeye  başlar  .
Arda bu darbeler karşısında zedelense de  hızlıca bir hamle de bulunarak kolu ile boğazını sıkıştırış  verir Mert'in  Mert kurtulmaya  çabalar her çabasında Arda daha da sıkı sıkı sarar .
Mert  bir gayretle , sol dirseği ile Ardanın çenesine  sert bir şekilde vurur. Arda darbenin etkisiyle
yere yığılınca ,Mert hemen yere attığı silahı almak  için eğilir , ama Arda çabuk toparlanıp Mert'in bacaklarından kavrar akabinde Mert i yere düşür ama silahı almayı başarmıştır  da .
Mert hemen soğuk kanlı bir şekilde  tetiğe basınca  silahtan çıkan kurşun , Ardanın sol omzuna saplanı verir  Arda acı içinde yere yığılınca da   Mert  Ardanın yanına gelir .
Arda yerde acı içinde kıvranmakta Ve mert'e kin dolu gözler ile  bakar .
Mert biran için tereddüt etse de  silahı son kez kaldırır ve ateş etmeden önce şunları söyler .
Mert : kalpsiz   bir köpeksin 
sonra Ardanın kalbine nişan alarak ateş eder .
Arda  oracıkta ölü verir .
peki  her şey bitmiş-midir artık kurtulmuş muydular .  ^^^ Mert duyguları karışmış ama bir o kadarda rahatlamıştır .
Buse ile Eylülün yanına gelir ve ufak bir tebessüm ile  
Mert bitti 
Eylül : ve Buse bir birlerine sarılırlar   buruk bir sevinç tir bu Ceyda aralarında olmadığı için ve
Mert :  anlamıştı Ceyda muhtemelen öldürülmüştür .
gençlerimiz  gece boyunca dışarıyı gözeterek  .
nöbetleşe uyurlar .
gecenin epey ilerleyen saatlerinde  Mert tekrar üst kata çıkararak bir odaya girer ve olan biteni iyice bir  düşünmeye başlar.
sonra bir sigara yakıp  pencere kenarı geçer tam o sırada Buse de Mert in yanına gelerek
Buse : bizim için kendi canını tehlikeye soktun  seni o kadar çok seviyorum ki bunu daha önce
söylemek isterdim in-anki ama yapamadım.
Mert  buseye dönerek ellerinden tutar .
Mert : bu yaşananlardan sonra bu söylediklerin inan okadar mutlu ettki beni , senin için  her şeyimi veririm ben .
Buse : Mert ile yine yakınlaşmaya başar kısa bir süre sonra Mert in üstündeki kıyafetleri
çıkarmak isteğin ce Mertte  her ne kadar çok Buseyi istese de ona engel olarak şunları söyler .
Mert : Buse bu yaptığımız doğru değil bence bu kadar şeyin içinde yerimi bu ?
Buse: evet asıl şimdi yeri tam sırası 
Mert in kafası karışmıştır Busenin bir den bire böyle yapması  , ama oda artık pek dayanamadığı için akışına bırakmıştır .
bir süre daha ayakta yakınlaşmaları devam ederken Buseni aklına Eylül gelir
Buse:  aşkım Eylül ?
Mert : boşver Eylülü nöbettedir
Buse: ya odeğil ya buraya gelirse ,
Mert : izlemesi bedava
Buse : oha
Mert :  ne yani o kadar olaydan sonra şu işi yaptığımıza şaşır mı- yon -da  yaptığım şakaya mı şaşırıyon
Buse : tebessüm ederek  haklısın der ve Mert ile yatağa yatarlar .
sabahın ilk ışıkları  Mert gözünü güzel bir sabaha açar aslında öyle olduğunu zanneder .
ama bir terslik vardır .
kıpırdayamıyor.
Mert iyice kendine gelince  ellerinin,ayaklarını bağlı  ve ağzının da bantlı olduğunu fark eder .
soğuk kanlılığını korumaya çalışan Mert Busenin ona eşek şakası yaptığını düşünür .
etrafa bakınır .  ve Buse odaya gelir  Mert'e uzun uzun bakar  .
ve şöyle der .
Buse : mert  eh beni seviyorsun ya artık e malum dün gecede   sabah kadar  uyutmadın beni
( pis pis kahkahalar atarak devam eder )  he ailemle tanışman farz oldu  .
Buse kahkahalar eşliğinde odanın kapısına bakınca Mertte  kafası allak bullak bir şekilde kapıya doğru bakar .
aman Allah'ım bu gerçek ola bilir mi Arda kapının ağzında  sırıtarak Mert e bakar ve alkışlamaya başlar .
Arda : Mert yoksa damat mı demeliyim ( Buse ile kahkaha atarlar )  tabi şimdi senin beyin error veriyor.  ama vaktimiz bol her şeyi anlatacağım .
Buse konuş .
Buse :  o benim abim Mert  öz ve öz abim   ...

PART 8 SONU

KARAKONCOLOS VAKASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin