Büyük bir gümbürtü ile arkada kapı açılınca ,gençlerimiz korkudan ne yapacaklarını şaşırır
Mert küfürler savurur ve sonra devam eder
Mert : lan ne oluyor lan ne oluyorrrrrrr
kızlarda bir köşede bir bir birlerine sarılarak ağlamaya başlar çok korktukları gözlerinden de belli oluyordu .
Mert dolaptan 9 mm silahı alarak kızlara burada kalmaları gerektiğini söyler ve devam eder
Mert : Sakın buradan ayrılmayın ben arka tarafa gidip kontrol edeceğim .
Buse bunu kabul etmez ayağa kalkarak Mert'e sarılır ve gitmemesini söyler
Buse: Mert ne olur gitme ne olur korkuyorum bırakma beni ( hüngür hüngür ağlamaya devam eder )
Mert Buse nin bu yaklaşımına kayıtsız kalamaz onunda gözleri dolar , göz yaşları o kadar yakıcıdır ki her bir damlasın da
özlem ve yılların aşkı vardı bir şey demesine gerek var mıydı ? gözlerinin şahitliğin de göz yaşları her şeyi anlatıyordu zaten ,
ama bu duygulu konuşmalar durumun ciddiyetini değiştirmiyordu Mert güçlük ile konuşarak .
Mert : sana söz veriyorum geri geleceğim Arda da yok bak ya başına bir şey geldiyse geri geleceğim .
ve sonra Mert istemeyerek de olsa Buse'nin yanından ayrılır diğer kızlarda hem korku hemde şaşkınlıkla olan biteni izlemektedir .
Mert ise yavaşça koridora geçerek ağır adımlarla yürümeye devam eder, elindeki silahı da hazır konumda tutuyor .
az önceki duygusallığın yerini şimdi korku almıştı ve attığı her adımda korkusu dahada artıyor . arka kapıya gelince ne göreceğini kestiremediği için
olsa gerek . koridorun sonuna yaklaşmaya başlar . gördüğü şey arka kapının sonuna kadar açık olduğudur aman Allah'ım eve birisimi girdi yoksa .
o dışarıda gördükleri kim olduğu belli olmayan kimseler gelmiş ola bilir miydi ? Mert kararsız kalır ya içeri biri girdiyse ve üs kata çıktıysa
yada arka bahçede bekliyorlarsa .
ama sonuç ne olursa olsun Mert bu saatten sonra geri adım atamazdı artık kendisinin ve arkadaşlarının can güvenliği için bunu yapmak
zorundadır , ve Arda da hala gelmemiştir .
tüm bu gelgitlere aldırış etmemek konusunda kararlıydı Mert ilerlemeye devam ederek kapının yanına gelir .
korkudan çenesi titriyordu resmen , gözlerini fal taşı gibi açmış hızlı hızlı etrafa bakıyordu ki .
tam ormanın bulunduğu kısımdan bir ışık üzmesinin üzerine doru geldiğini görür bu ışık üzmesinin yaklaşması ile onun bir meş'ale olduğunu
fark eder , kısa süreli bir şak yaşayan Mert hemen içeri koşarak avazı çıktığı kadar bağırmaya başlar .
Mert : kaçınnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn kaçınnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
kızlar hemen çığlık çığlığa salonun içinde koşuşturmaya başlar
akabinde meş'ale evin Arka kapısından geçip hemen koridora yere düşer ,düştüğü gibi de ortalık alev alır ve arkasından bir meş'ale daha .
Bu sefer ki biraz daha içeri düşer .
Mert ve kızlar bir araya gelir ama çıldırmış vaziyetteler dir, Mert hem ön kapıya doru kızların arkasından gelir hemde onları sakinleştirmeye çalışır
ama nafile .
ön kapıdan dışarı çıktıklarında nereye Mert tam karşılarında yaklaşık 200 metre uzakta bir ev görür kızlara dönüp hemen oraya gitmeleri
gerektiğini söyler . acele ve çaresizlik içinde alınan bu karar doğrulusunda tüm güçleri ile koşmaya başlarlar .
arkalarında bıraktıkları ev ise alev topuna dönüşü verir. dehşet dolu bir gece yaşayan gençlerimiz en sonunda komşu eve ulaşırlar ama
evde kimseler yoktur ,Mert vakit kaybetmek istemez kızlarında can güvenliğini göz önüne alınca evin kapısını kırarak zorunda kalır .
kapı kırılınca hemen içeri doluşurlar . ama bir dakika Ceyda yoktur Mert ve diğerleri Ceyda'nın yanlarında olmadığını fark etmeleri ile
endişeleri ve korkuları tavan yapmıştır .
önde Arda şimdide Ceyda yoktur . gençlerimiz neler oluyor böyle diyeceğimiz türden bir durumla karşı karşıyadır .
Mert hemen evin penceresinden dışarı bakar ama ne gelen var ne giden
Buse ve Eylül ağlamaktan bitap düşmüş şekilde sürekli Mert'e sorular sorarlar
Buse : ne yapacağız şimdi ne ne Ceyda nerede ? Arda hangi cehennemde? bunlarda kim ? biz den ne istiyorlar ?
Mert: Buse sakinleş tamamı sakinleşş sessiz olun ışıkları açmayın sakın ortalık biraz durulsun Ceyda ile Arda ya bakacağım onları orada bırakamam
Mert ve kızlar bulundukları yere çökerek sessizce beklemeye başlar .
dışarıda ise yaylanın ortasında yarım metre kar yığınının üstün de biri koşuyor evet bu Ceyda yaşıyor ve ev den kaçmayı başarmış ama
yanlış tarafa doru koşuyor o kargaşada kendini kaybeden Ceyda ormanın içine doru koşuyor .
olamaz hemen arkasından siyah giyimli biri onun peşinden koşuyor Ceyda kovalandığını fark edince iyiden iye hızını arttırıyor lakin
yerdeki kar tabakası buna pek imkan vermiyor .
Ceyda arada arkasına bakarak kontrol ediyor ve her baktığında adamın dahada yaklaşmış olduğunu görüyor .
Ceyda çığlık atarak koşmaya devam eder ama farkında olmadığı şey ise her çığlık atışı onu biraz daha yavaşlatır ne deni
çığlık atarken tüm kaslar gerilir buda koşmasına negatif yönde etki eder .
o adam ile arasında sadece 5 metre kadar mesafe kalmıştır .Ceyda neredeyse korkudan ve yorgunluktan bitap düşmüş vaziyette son çırpınışlarını .
veriyordu resmen .
son bir güçle kendisini ormana atarak arkasındaki adama izini kaybettirmek istese de bu pek mümkün görünmüyor . ve aklına adamın kendisini
ya kalacağı düşüncesi aklına geldikçe kalbi neredeyse yerinden çıkacakmış gibi oluyor .
Ceyda dehşet ve korku içresinde dizlerinin üstüne çökerek pes eder ve gözlerini sımsıkı kapatarak dua etmeye başlar .
tam o sırada bir silah ateş alır .
PART 5 SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAKONCOLOS VAKASI
Horreuryurdumuzun genelde karadeniz bölgesine ait bir inanıştır kış cini kışın zemheri ayı da kuzeyli soğuk rüzgarlar ile denizden karaya geldiği veyahta kuzeyli rüzgarlar ile ormandan geldiğine inanılır . bende bu miteolejiden yola çıkarak...