PART 4 KARANLIĞIN İÇİNDEN

62 3 0
                                    

Mert  kapının önünde sigarasını içiyor ve aynı Zamanda  az ilerisinde ki  ormana bakıyor .
Orman kapkaranlık  ve ürpertici ucu bucağı yok gibi ,ormana uzun süre bakınca insanın resmen içi ürperiyor .
o korku iliklerinize  kadar işleye biliyor ,İnsanın  bütün duyuları tetikleniyor gözle görüyorsun .
beyin ile karar verip Hissiyat olarak Hissediyorsun .
Mert te bunları yaşıyor . ama bir yandan da Mert ti büyülüyordu  bu orman  ,öylece  bakmaya devam ederken-
az ileride bir hareketlilik gözüne çarpıyor .
Mert hareketliliği görünce  yerinden doğruluyor
Mert : o ne lan ne yapıyorlar ? insan mı bunlar ?  Allah Allah
diye kendi kendine  konuşuyor .  Mert'in baktığı yönde  yani ormanın  hemen başlangıç kısmında bir takım -
İnsanlar yada başka  bir şey  orada bir şeyler yapıyor . İnsan  yada başka bir şey dememin sebebi Mesafe biraz-
uzak havada karanlık o yüzden Mert gördüklerini pek seçemez , büyük iri bir hayvan topluluğu  yada insan -
topluluğu da ola bilir .
Kısa bir zaman içerisinde bu topluluk ormana girmeye başlayınca Mert  endişelenir ve hiç iyi şeyler hissetmez-
kafasında deli sorular döner durur  .
Mert : Allah Allah ne bu ya bu saatte bunlar orada ne yapıyor bu fırtınada acaba bizden başka kalan var mıydı burada
gibisine düşünür ve direkt içeri koşar nefes nefese   olan biteni  diğerlerine anlatır .
Arda  ve diğerleri Mert'i o şekilde görünce  neler olduğunu anlamaya çalışırlar . ve Arda Mert'e  neler olduğunu sorar .
Arda :  Len ne bu halin böyle  atlı kovalıyor sanki 
Mert  nereden başlayacağını bilemez  biraz daha soluklanır , en başından olan biteni anlatır hızlı bir şekilde ...
Mert : yemin ederim gördüm kendi gözlerimle lan Arda bu yaylada bizden başka kalanlar var mı olum ya hadi var diyelim-
bu saatte ormana niye giderler lan manyak mı bunlar .
Mert'in konuşmasından sonra Arda bir şöyle mert'i süzer sonra kahkahayı basar diğerler -ide Arda ya katılır .
Arda : lan olum içkiyi fazla mı kaçırdın sen  garipten şeyler görüyorsun  he ya burası  perili olum  bak  her yerde gezinirler öyle -
ama çok ayıp sen nasıl misafir per -ver -sin insan içeri davet eder  niye kaçtın ha ha ha ha len olum hiç güleceğim yoktu iyi geldi bu -
Arda nın bu  sözlerine kızan Mert  sinirli bir şekilde
Mert : ne hayali olum gördüm lan gördüm inanmıyorsan inanma  ben ne gördüğümü iyi biliyorum iki bardak  içki İle kafayı bulacak
adam değilim  ben , hem unutma   sen  iki bardak rakı içip bayılınca gelip  hastaneye kaldırdığım günleri  şimdi geçmiş karşıma  dalga geçer
gibi konuşuyorsun  .
Ceyda : ya tamam arkadaşlar keyfimizin içine etmeyin  boş verin eğlenmenize bakın 
ve elektrikler kesilir  .
Mert : hayda  ne bu şimdi
Arda : sakin sakin jeneratör  devreye girer şimdi 
biraz bekleyen gençlerimiz jeneratör ün devreye girmemesi ile  gerilmeye  başlar . ,
her kes bir birine bakarken   Arda arkadaşlarına  burada beklemelerini söyler ve devam eder konuşmasına .
Arda : arkadaşlar siz burada bekleyin  ben jeneratöre bakıp geleceğim  .
Mert : bende geliyorum  yalnız başına gitme
Arda : Kardeşim bir şey olmaz ne olacak bakıp hemen  geleceğim  ben   sen  burada bekle birimiz göz kulak olmalı kızlara .
Mert'in pek içine sinmese de  zoraki olarak Arda'nın  dediklerini mantıklı bulur , gönlü olmasa da   Arda nın tek başına
gitmesini kabul eder .
Mert : kardeşim dikkatli ol bak  aklım sende kalacak 
Arda : tamam kardeşim ölüme gitmiyorum iki adımlık yer gideceğim  yer
Arda konuşmasını bitirdikten sonra  dolaptan av tüfeğini alarak   ev den çıkarak garaja  doru gitmeye başlar  .
dışarısı epey soğuk ve fırtınalıdır Arda zor bela garaja varır ve hemen  işe koyularak jeneratörü inceleyerek
sorunu  çözmeye  çalışır.
Arda ilk önce jeneratörün benzin durumunu kontrol edip  benzinin  bitip bitmediğine bakar ,benzinin ful dolu olduğunu
görünce , sorunun başka bir yerde olduğunu anlar , jeneratörü  biraz daha inceledikten sonra  sorunu bulur .
jeneratörün  kabloların kopmuş olduğunu  görünce  çok şaşırır  nedeni kabloların kopuk kısımları oldukça düz bir şekildedir .
bu da demek oluyor ki kablolar aslında kopmamıştır ,biri  tarafından kesici bir alet ile ayrılmıştır .
Arda :  o ha lan bu nasıl  olur  bu bunu kim  yapa bilir?   neden yapar ? 
Arda  korkmaya başlayınca  hemen aklına Mert'in az önce yaşadıkları aklına gelir ,acaba gerçekten  Mert bir şey görmüş müydü?
ve  elektrik kesintisinin ardında bu kişiler ola bilir miydi .
sonrasın da 
Arda :  yok ya ne alakası var  belki  babam bilerek kesmiştir  bir neden den dolayı en iyisi   eve dönüp  onu bir arayım
bakalım ne diyecek .
Arda tüfeğini alır  garajdan çıkacağı sırada garajın arka tarafından bir ses  duyar, sesler ayak sesleri ne benziyordu .
Arda orada yalnız olmadığını düşünmeye başlıyor ve bu dürtü iyice onu  korkutuyordu  ,ama  bir ihtimal
Mert'in kendisini  merak edip  yanına  geldiğini  düşünür .
Arda: Mert orada mısın 
-ses yok ama  ayak sesleri iyice yoğunlaşır  Arda oldukça detaylara takılan birisi olduğu için  o ayak seslerinin de bir den
fazla kişiye ait olduğunu anlaması pek uzun sürmez ve tüfeğini hemen  ayak seslerinin geldiği yöne doğrultarak ,
Arda : Mert bak siz seniz cevap verin .
yine ses yok
Arda: kim var orada kimsinizzzz  kendini göster şuan elimde tüfek var kendini göstermezsen ateş edeceğim sorumluluk bana ait değil
Ama yine ses yok .
Mert , Ceyda, Eylül, ve buse ise  Ardanın bu kadar geç kalmasını oldukça anlamsız bularak tedirgin olmaya başlarlar .
Mert  camdan dışarı bakınca   yaklaşık 100 metre ileride  az önce gördüğü  kişileri yine görür hemen heyecana kapılıp.
Mert : alın işte alın ben size dedim bakın karşıya bakın çabuk çabuk ... görüyor musunuz .
kızlarda bu kişileri görünce    çok şaşırır ve  korkarlar  ama  neler olduğuna anlam veremezler .
tam o sırada  arka kapının olduğu kısımdan çok büyük bir gümbürtü gelir  oldukça şiddetli bir gürültü  ...
part 4 sonu

KARAKONCOLOS VAKASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin