Mert kapının önünde sigarasını içiyor ve aynı Zamanda az ilerisinde ki ormana bakıyor .
Orman kapkaranlık ve ürpertici ucu bucağı yok gibi ,ormana uzun süre bakınca insanın resmen içi ürperiyor .
o korku iliklerinize kadar işleye biliyor ,İnsanın bütün duyuları tetikleniyor gözle görüyorsun .
beyin ile karar verip Hissiyat olarak Hissediyorsun .
Mert te bunları yaşıyor . ama bir yandan da Mert ti büyülüyordu bu orman ,öylece bakmaya devam ederken-
az ileride bir hareketlilik gözüne çarpıyor .
Mert hareketliliği görünce yerinden doğruluyor
Mert : o ne lan ne yapıyorlar ? insan mı bunlar ? Allah Allah
diye kendi kendine konuşuyor . Mert'in baktığı yönde yani ormanın hemen başlangıç kısmında bir takım -
İnsanlar yada başka bir şey orada bir şeyler yapıyor . İnsan yada başka bir şey dememin sebebi Mesafe biraz-
uzak havada karanlık o yüzden Mert gördüklerini pek seçemez , büyük iri bir hayvan topluluğu yada insan -
topluluğu da ola bilir .
Kısa bir zaman içerisinde bu topluluk ormana girmeye başlayınca Mert endişelenir ve hiç iyi şeyler hissetmez-
kafasında deli sorular döner durur .
Mert : Allah Allah ne bu ya bu saatte bunlar orada ne yapıyor bu fırtınada acaba bizden başka kalan var mıydı burada
gibisine düşünür ve direkt içeri koşar nefes nefese olan biteni diğerlerine anlatır .
Arda ve diğerleri Mert'i o şekilde görünce neler olduğunu anlamaya çalışırlar . ve Arda Mert'e neler olduğunu sorar .
Arda : Len ne bu halin böyle atlı kovalıyor sanki
Mert nereden başlayacağını bilemez biraz daha soluklanır , en başından olan biteni anlatır hızlı bir şekilde ...
Mert : yemin ederim gördüm kendi gözlerimle lan Arda bu yaylada bizden başka kalanlar var mı olum ya hadi var diyelim-
bu saatte ormana niye giderler lan manyak mı bunlar .
Mert'in konuşmasından sonra Arda bir şöyle mert'i süzer sonra kahkahayı basar diğerler -ide Arda ya katılır .
Arda : lan olum içkiyi fazla mı kaçırdın sen garipten şeyler görüyorsun he ya burası perili olum bak her yerde gezinirler öyle -
ama çok ayıp sen nasıl misafir per -ver -sin insan içeri davet eder niye kaçtın ha ha ha ha len olum hiç güleceğim yoktu iyi geldi bu -
Arda nın bu sözlerine kızan Mert sinirli bir şekilde
Mert : ne hayali olum gördüm lan gördüm inanmıyorsan inanma ben ne gördüğümü iyi biliyorum iki bardak içki İle kafayı bulacak
adam değilim ben , hem unutma sen iki bardak rakı içip bayılınca gelip hastaneye kaldırdığım günleri şimdi geçmiş karşıma dalga geçer
gibi konuşuyorsun .
Ceyda : ya tamam arkadaşlar keyfimizin içine etmeyin boş verin eğlenmenize bakın
ve elektrikler kesilir .
Mert : hayda ne bu şimdi
Arda : sakin sakin jeneratör devreye girer şimdi
biraz bekleyen gençlerimiz jeneratör ün devreye girmemesi ile gerilmeye başlar . ,
her kes bir birine bakarken Arda arkadaşlarına burada beklemelerini söyler ve devam eder konuşmasına .
Arda : arkadaşlar siz burada bekleyin ben jeneratöre bakıp geleceğim .
Mert : bende geliyorum yalnız başına gitme
Arda : Kardeşim bir şey olmaz ne olacak bakıp hemen geleceğim ben sen burada bekle birimiz göz kulak olmalı kızlara .
Mert'in pek içine sinmese de zoraki olarak Arda'nın dediklerini mantıklı bulur , gönlü olmasa da Arda nın tek başına
gitmesini kabul eder .
Mert : kardeşim dikkatli ol bak aklım sende kalacak
Arda : tamam kardeşim ölüme gitmiyorum iki adımlık yer gideceğim yer
Arda konuşmasını bitirdikten sonra dolaptan av tüfeğini alarak ev den çıkarak garaja doru gitmeye başlar .
dışarısı epey soğuk ve fırtınalıdır Arda zor bela garaja varır ve hemen işe koyularak jeneratörü inceleyerek
sorunu çözmeye çalışır.
Arda ilk önce jeneratörün benzin durumunu kontrol edip benzinin bitip bitmediğine bakar ,benzinin ful dolu olduğunu
görünce , sorunun başka bir yerde olduğunu anlar , jeneratörü biraz daha inceledikten sonra sorunu bulur .
jeneratörün kabloların kopmuş olduğunu görünce çok şaşırır nedeni kabloların kopuk kısımları oldukça düz bir şekildedir .
bu da demek oluyor ki kablolar aslında kopmamıştır ,biri tarafından kesici bir alet ile ayrılmıştır .
Arda : o ha lan bu nasıl olur bu bunu kim yapa bilir? neden yapar ?
Arda korkmaya başlayınca hemen aklına Mert'in az önce yaşadıkları aklına gelir ,acaba gerçekten Mert bir şey görmüş müydü?
ve elektrik kesintisinin ardında bu kişiler ola bilir miydi .
sonrasın da
Arda : yok ya ne alakası var belki babam bilerek kesmiştir bir neden den dolayı en iyisi eve dönüp onu bir arayım
bakalım ne diyecek .
Arda tüfeğini alır garajdan çıkacağı sırada garajın arka tarafından bir ses duyar, sesler ayak sesleri ne benziyordu .
Arda orada yalnız olmadığını düşünmeye başlıyor ve bu dürtü iyice onu korkutuyordu ,ama bir ihtimal
Mert'in kendisini merak edip yanına geldiğini düşünür .
Arda: Mert orada mısın
-ses yok ama ayak sesleri iyice yoğunlaşır Arda oldukça detaylara takılan birisi olduğu için o ayak seslerinin de bir den
fazla kişiye ait olduğunu anlaması pek uzun sürmez ve tüfeğini hemen ayak seslerinin geldiği yöne doğrultarak ,
Arda : Mert bak siz seniz cevap verin .
yine ses yok
Arda: kim var orada kimsinizzzz kendini göster şuan elimde tüfek var kendini göstermezsen ateş edeceğim sorumluluk bana ait değil
Ama yine ses yok .
Mert , Ceyda, Eylül, ve buse ise Ardanın bu kadar geç kalmasını oldukça anlamsız bularak tedirgin olmaya başlarlar .
Mert camdan dışarı bakınca yaklaşık 100 metre ileride az önce gördüğü kişileri yine görür hemen heyecana kapılıp.
Mert : alın işte alın ben size dedim bakın karşıya bakın çabuk çabuk ... görüyor musunuz .
kızlarda bu kişileri görünce çok şaşırır ve korkarlar ama neler olduğuna anlam veremezler .
tam o sırada arka kapının olduğu kısımdan çok büyük bir gümbürtü gelir oldukça şiddetli bir gürültü ...
part 4 sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAKONCOLOS VAKASI
Terroryurdumuzun genelde karadeniz bölgesine ait bir inanıştır kış cini kışın zemheri ayı da kuzeyli soğuk rüzgarlar ile denizden karaya geldiği veyahta kuzeyli rüzgarlar ile ormandan geldiğine inanılır . bende bu miteolejiden yola çıkarak...