Eylül büyük bir üzüntü içerisinde Arka kapıdan kaçarak ,o lanet yerden uzaklaşmaya başlar.
Artık yapa yalnız olan Eylül savunmasız bir şekilde ilerlemeye devam eder.
Mert in son sözlerine bağlı kalıp ormanın içine girmeye karar verir
Orman her ne kadar tehlikeli olsa da bir o kadarda güvenlidir.
** tarikat üyeleri yanan eve varır içeri girdiklerinde ise , yerde Mert’in
Cansız bedenini ve Busenin de yerde baygın bir şekilde yattığını görürler.
Hemen buseyi kendine getirmeye çalışırlar .
Buse sonunda ayılınca tarikat üyelerine olan biteni anlatmaya başlar.
Bunun üzerine 7 kişilik üye ve Buse Eylülün ormana kaçmış ola bileceğini düşünerek ,Eylülü aramak için onlarda ormana doğru giderler.
Ölüm kalım mücadelesi başlamış bulunmaktadır.
Eylül ormanda amansızca yürümeye devem ediyor , öte yandan da sürekli arkasına bakarak takip edilip edilmediğini kontrol ediyor.
Tarikat üyelerinde ormana girmiş seri bir şekilde Eylülü arıyorlardır.
Eylül yürümekten bitap düşmüş şekilde ,yorgunluğunu gidermek amaçlı geniş gövdeli bir ağacın dibinde soluklanmaya başlar.
Hala mert'in yokluğunu acı bir şekilde hissetmektedir, az biraz zaman geçince bir takım sesler duyar .
Eylül korkarak ağacın gövdesine sığınır ve etrafa göz atar ,az ileride tarikat üyelerini görür.
Doğası gereği çok korkar ve endişelenir , yakalanma psikolojisine girince kalbi hızlı hızlı çarpar.
Tarikat üyeleri ise Eylülün fazla uzaklaşamayacağını düşünerek aramaya devam ederler .
Hatta Buse Eylülün saklandığı ağaca 5 metre kadar yaklaşır .
Buse : burada olduğunu biliyorum ...
Eylül delicesine atan kalbine hakim olamıyor ,içinden dualarda bulunuyordu bütün hayatı filim şeridi gibi gözlerinin önünden geçmeye başlamıştır.
Buse ağaca biraz daha yaklaşarak sağ sola bakınır ağacın diğer tarafında ise Eylül duruyordur .
Tarikat üyelerinden birinin bu taraftan diye seslenmesi üzerine Busede Ağacın oradan uzaklaşır
Eylül Derin bir oh çekerek rahatlamaya başlar, da sonra ise ormandan bir köpek Eylüle doğru gelir .
Eylül köpeği sevmeye başlar ve yerden bulduğu dal parçasını uzağı fırlatarak köpeğin onu gidip almasını ister , amaç köpeği uzaklaştırmaktır lakin bu stratejisi bir hataydı ,Köpek dal parçasını
Almaya giderken avlamaya başlar buda henüz uzaklaşmış olan Busenin dikkatini çeker .ve köpeğe bakar, köpek dal parçasını alıp Eylüle doğru geri gelince Buse hemen diğer üyelere seslenerek
Buse : orada koşun yakalayın s.... ü
Eylül yaptığı hatayı fark eder bir gayret saklandığı yerden çıkarak var gücüyle koşmaya başlar
Ve tekrar kovalamaca başlamış bulunmaktadır ...
Eylül dehşet içerisinde koşmaya devam eder , hemen arkasından gelen tarikat üyelerinden birine az önceki köpek saldırmaya başlar , bunun üzerine bir diğer tarikat üyesi elindeki silah ile köpeği vurarak infaz eder .
Köpekten kurtulan tarikat üyesi ve diğerleri tekrar Eylülün ardından koşmaya devam ederler.
Aralarında sadece 50 metre var yada yoktur ama Eylülün sporcu kimliği belkide onu bir tık önde tutuyordu .
Uzun ve kaslı bacakları pes etmemekte kararlıydı ama tarikat üyeleri de ateş açmaya başlamış ve kurşunlarda Eylülün çok yakınına isabet ediyordu.
Eylülün biran önce arayı açması gerekliydi , birazda koştuktan sonra su sesi duyar.
Akabinde fazla yüksek olmayan bir uçuruma denk gelir, aşağı dada sığı bir nehir akmaktadır.
Eylül manzara karşısında tepkisel olarak .
Eylül : işte şimdi s......)
Ve arkasına bakınca da Buse ve tarikat üyelerinin yaklaştıklarını görmektedir ,
Eylül içinden
::atlasam ölür müyüm onların eline düşmektense atlarım daha iyi
Diyerek kendini boşluğa bırakır , tarikat üyeleri de uçurumun dibine gelince Aşağı Eylülün ne durumda olduğuna bakarlar ama hiç bir şey göremezler bunun üzerine saatlerce Eylülün oradan kurtulup kurtulamadığını incelerler tüm nehir hattı boyunca...
Eylül ise nehir boyunca sürüklenmiş ama hayatta kalmayı başarmıştır .
Ve karaya çıkarak yine ormanda bitkin bir şekilde yürümeye devam eder ,yalnız bir tehlikeyle daha karşı karşıyadır .
Hava gece vaktidir ve sıcaklıkta -10 c inde altına inmeye başlamıştır .
Eylülün ıslak kıyafetleri donmaya başlamış ve vücut ısısını iyice düşürmeye başlamıştır.
Bir insanın ortalama vücut ısısı 36 c civarıdır 32 c ere düşünce tehlike zilleri çalar.
Aynı şekil 40 c ye çıkınca da çok tehlikelidir, Busenin de vücut ısısı 34 c dir .
Zaten yarı uyku hali çökmüş bir vaziyette çaresizce ilerler .
Gecenin kasveti ile boğuşurken ilerisinde bir erkek görür .
Bu erkek tam arkasını dönmez ama sol tarafı kanlar içinde teni de bembeyazdır .
Eylül sende kimsin değince bu erkek beni takip et der , Bu ses Eylüle çok tanıdık gelir .
Eylül :se sen kimsin diyorum ...
O erkek arkasını dönünce Eylül alt üs olur bu erkek Mert tir
Eylül : olamaz bu bu olamaz sen öldün burada olamazsın
Mert : evet ben öldüm Eylül şuan her şey senin bir hayal ürünün hipotermi ye girmek üzeresin .
Eylül : söyle nesin sen ? .
Mert : benim kim olduğumu boş ver bu yolu dümdüz takip et az ileride bir ev var .
Orada sana yardımcı olurlar ..
Ve Mert gözden kaybolur .
Eylülün acısı yine artar ama ölüm gerçeğini düşünerek te Mert'in tarifi üzerine yola devam eder ve .
Ormanın çıkışına ulaşır , tam karşısında iki katlı ışıkları yanan bir ev görür .
Hemen eve yaklaşıp kapısını çalar , bir müddet sonra kapıyı yaşlı sevimli bir teyze açar ...
PARTİ 11 SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAKONCOLOS VAKASI
Horreuryurdumuzun genelde karadeniz bölgesine ait bir inanıştır kış cini kışın zemheri ayı da kuzeyli soğuk rüzgarlar ile denizden karaya geldiği veyahta kuzeyli rüzgarlar ile ormandan geldiğine inanılır . bende bu miteolejiden yola çıkarak...