Bölüm 4 - BORAN

647 13 4
                                    

9 YIL ÖNCE

Çok güzeldi. Atamıyorum onu kafamdan. Saçlarını,gözlerini,bakışını,duruşunu,hayalini....Silinmiyor, gitmiyor bir türlü gözümün önünden. Hejan! Sevdalandım ben sana.Hem de nasıl! Alıcam seni dedim ona.İnanmadı.Tuttum kolundan getirdim evime,bastım nikahı.Karım oldu,kadınım oldu,sevdam oldu.Zor kavuştuk biz birbirimize.2 büyük ve 2 kanlı aşireti birleştirdik sevdamızla ama gel gör ki bizim ruhumuz bir olsa da onlar bu işe bir türlü razı olamadılar.Etmedikleri laf yapmadıkları eziyet kalmadı bize.Yılmadık,yıkılmadık.Onlar saldırdıkça daha çok bağlandık birbirimize,daha çok sevdik.Daha da güçlendik.

-Hejan,emin misin?

-Eminim Boranım.

-Bir doktora görünelim istersen?

-Gittim ben merak etme.3 aylık ve her şey yolundaymış meraklanmayasın.

-Sen öyle diyorsan.Ben şimdi baba mı olucam?

-He ya.Bende ana olucam.Şu hayatta en çok istediğimiz şey.Rabbim çok şükür bize bu günleri de gösterdi.

-Çok şükür.Bak çok dikkatli olmalıyız biliyorsun herkesin gözü bizi üzerimizde.

-Bilmez miyim Boranım. Sen meraklanmayasın ben dikkat ederim gerekirse hiç evden çıkmam.

Sarılmıştım ona sıkıca,kopmamacasına.Nerden bilebilirdim ki bir gün onu benden alacaklarını.

*

Doğuma 2 ay kala 2 aşiret arası iyice gerilmişti.Bebeğimize bile saygıları yoktu.Sevdamızı çoktan geçmiştik zaten.2 aşiret de bu çocuğu diğerinin kanıyla kirlenmiş olan bir bebek olarak görüyordu.Oysa bizim için umut demekti o.Anlamadılar bizi hiçbir zaman.Yapamadım,engel olamadım koruyamadım Hejanı.Bir gün babasıyla adamları bir yere kapattılar beni.Nerdeyim , neler oluyor bilmiyorum.Gençtim o zaman daha yeni ağa olmuştum.Toydum,çok toydum. Meğer Hejanı almışlar bizden götürmüşler bir uçurum kenarına.Atla demişler ,ya sen atla ya da biz vururuz başka seçeneğin yok.Neden?Suçu neydi? Beni sevmesi mi? Töre! Sebep buydu. Biz onlara karşı geldik çünkü. Biz karşılarında durduk,inat ettik.Kıramadılar bizi.Şimdiyse pis oyunlarına başladılar.Dayanamadı kaldıramadı Hejan.Atlamış sonra,cesedini görmeyeyim diye.Sonra geldiler yanıma karın intihar etti dediler.İnanmadım,inkar ettim,isyan ettim,bağırdım,haykırdım,ağladım. Çözdüler beni,gideyim diye.Kan akmıştı,ölüm vardı,töre yerine gelmişti çünkü.Benim canımdan can kopmuş kimin umurumda? Onlara engel olmayayım diye her birimize tuzak kurup uzaklaştırmışlardı.Ölmüştü Hejan,son bir kez daha görememiştim onu.Doğmamış çocuktan ne istediler onu hiç anlayamadım.

Kahroldum! Yıkıldım! Yandım! Hayatın bir anlamı kalmamıştı benim için.Kapattım kendimi soyutladım herkes den,her şeyden.Kızdım! Kırıldım. 1001 parçaya ayrıldım. Yoktum ben artık.Yaşayan bir ölüydüm. Ruhumu almışlardı benden,canımı söküp çıkarmışlardı.Gidecektim onun yanına,babamın gözyaşlarına dayanamadım.Yapamadım.Elimdeki silahı bırakmam için yalvardı,koskoca Firuz ağa diz çöktü önümde.

-Yapma ,yapma bana tek oğlumun acısını yaşatmadı.Beni de kendin gibi kavurma oğul! Ne yaparım ben sensiz.

Bir tek babam saygı duymuştu karıma.Bir tek o destekledi.Yapmadım.Onu oğlundan ayıramadım.Onu da ben yakmayacaktım. İçim intikam ateşiyle kavrulurken bir şey yapmam gerekirken sustum.Çünkü biliyorum ne yaparsam yapayım o geri gelmeyecekti ve ben daha çok parçalanacaktım.Benim parçalanmam demek babamın mahvolması demekti.Bunu ona yapamadım.Söz verdim ona,yaşıycam ama benden çok bir şey bekleme artık dedim."Tamam" dedi yeter ki yaşa."Yeter ki her gün sarılayım sana.Beraber saralım yaranı oğlum.Zamanla her şey düzelir.İzin ver sana yardım edeyim oğul izin ver."Verdim izin baba. Bana yardım et.

(Multimedyaya Boran Resmi Eklenmiştir.)

BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin