''Seni bir daha Yağmur'un yanında görmicem demedim mi''
Kahretsin.
Senin ne işin var lan burda malak? Malak =salak+mal nihahagha çok zekiyim dimi ama şimdi konumuz bu değil. Bana doğru bir çift ofkeden nerdeyse ateş fışkırcak gözle Furkan geliyo. Ama bu çok sinirli lan valla bak. Oha Oha önündeki insanlar çekilip ona yol veriyor. Vay sizi gidii korkaklaaar lan geliyo yaklaştı. Ve Mert'in beni öptüğünü gördü lan bu. Eyvah kaç Mert kaç öldürcek bu bizi. Ahanda geldiii. Mert'in karşısında korkusuzca dikildi. ''Şimdi bittin olum sen'' diyip Mert'in yüzüne yumruğu geçirdi. Dankk. Oha lan bu çocuk ne kadar kay yere yığıldı. Ama dur kalkıyor dudaginin kenarından kan sızıyo ay canım yha. Kalkmasıyla Furkan'ın boş anından faydalanarak karnına bir tekme fırlattı. Tekme atılmaz fırlatılır bikere tmm mı .s.s Neyse tamam sustum ben böyle düşünürken onlar yumruk yumruğa girişmiş birbirine hemen olaya ayak atmam lazım. Ben olaya el değil ayak atarım ortalarina doğru onların tam ortasına ayağımı koydum. Ahhh. Oha lan Furkan ayağımı kırdı resmen ne güç var lan çocukta. Ahh çok acıyor sanki tüm kemiklerim kırılmış gibi acıyor. Acıyla inlediğimde ikisi birden bana baktı. Furkan bir küfür mırıldanıp yanıma çöktü ''Şu ........ çocuğunun ayağı sandım yağmur çok pardon Özür dilerim sen olduğunu bilmiyodum.''
''Siktir git Furkan önce ayağımı acıt sonra da Özür dile çık git hayatımdan bir daha senin yüzünü görmek istemiyorum Mert kalkmama yardım edermisin? Hastaneye gitmem gerek''
Mert:'' Tabi kii'' deyip beni kucağına almaya çalıştı. Belimden ve bacaklarımdan kollarını gecirip kafamı onun göğsüne yasladi. Furkan bize halay çeken ayı görmüş gibi bakıyordu. Sonra ayağa kalkıp beni cekistirmeye başladı. ''Yeter! Mert beni hastaneye götürebilir ben seni istemiyorum senden nefret ediyorum tamam mı nefret senin yüzünü bir daha görmek bile istemiyorum''
Oha lan çok mu ağır konuştum çocuk ağlamaklı oldu ve konuşmaya başladı '' Benden nefret etmen çok normal beni istememen de. Ben sana çok acı çektirdim çok canını sıktım. Ama sen bu okula geldiğinden beri ben hep seni sevdim Yağmur başka kızın yüzüne bakmadım. Senden bu kadar yaptıklarımdan sonra beni sevmeni beklemiyorum. Ama başlarda bekliyodum küçük bir umudum vardı. Yine hala içimde vardı. Benden nefret ettiğini az çok biliyodum ama sen şimdi bunu kendi ağzınla söyledin ya benim kalbimden bir parça kopardın tüm vücudumu delik deşik edip parçaladın. Sence bu kalp başka birini nasıl sevecek? Hatırlıyor musun seni kaçırmışlardi sonra seni bayıltıp çeşitli şeyler yapacaklardı. Ama sen ayıldığında evinde odanda uyanmıştın ve bunun nasıl olduğunu bir türlü cözememistin onda seni ben kurtardım yatağına getirip yatırdım sana ilk kez o kadar yakın oldum kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu o zaman. Hayatımda öyle heyecanlandıģım başka bir zaman hatırlamıyorum ben. Sana hayatında başarılar ama hiç beni unutma nefretle hatırlayacaksanda unutma! Kendine iyi bak. Merak etme bir daha yüzümü görmeyeceksin. Merr denen ezo sende Yağmur'a iyi bak eğer ona bir zarar verirsen ölümlerden ölüm beğen. Hadi eyvallah!''
Mert ile ben arkasından bakakaldik. Hiç bir şey söyleyemedim ve hem ayağımın acısıyla hemde Furkan'ın söylediklerinin etkisiyle ağlamaya başladım. Mert beni hastaneye götürdü. ayağımi sardılar kırılmamış sadece incinmiş Mert'in omzundan tutuna tutuna eve kadar gittik. Çantamda uzun süren bir anahtar araması sonunda anahtarımı buldum ve kapıyı açtım kapının açılmasıyla bie çığlık koptu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayata Gülümse
Teen FictionYağmur 17 yaşında lise son öğrencisi olan bir genç kız. Ama hayat yaşa bakmıyor. Bazen en ağır acıları bile genç bir kız yaşayabiliyor. Yaşadığı acılara rağmen ayakta durmayı başarabilen güçlü bir kız o... O kız Yağmur Soysal.