Tıp okumayı seçen aklımdan nefret ediyordum. Bu zorlu derslerden nefret ediyordum. Bu laboratuvardan ölesiye nefret ediyordum. Neden her deney yapmaya kalkıştığımda bu oluyordu bilmiyordum. Bende mi sorun vardı? Hayır, kesinlikle laboratuvarın sıkıcı havasında ve malzemelerinde sıkıntı vardı.
Anlamıyordum, neden patlıyordu şu şeyler? Her seferinde güzelim yüzüm mahvoluyordu. Pekala, kimyager de olmayacaktım, neydi benim burada işim? Onu da bilmiyordum, gelme sebebimi unutmuştum. Çünkü tanrı aşkına önümde yükselen dumanlar doğru düşünmeme izin vermiyordu.
Öksürerek ilerleyip laboratuvardan çıktım. Evet evet laboratuvar görevlisi bana yine saymakla meşguldü. Ne vardı yani yine deney yapmak istemişsem? Hah, ben bu okulda okuyorum tabi ki tüm imkanlarını kullanacağım!
Her neyse sakin olmalıydım. Evet sakinim. Tabi. Maskeyi ve gözlüğü çıkarıp çöpe attım. Üstümdeki beyaz önlüğü çıkarıp her ne kadar yere fırlatmak istesem de onu omzuma atıp lavaboya geçtim. Suyu açıp kirlenen yüzümü sabunla iyice ovmaya başladım. Tamam, bir daha deney falan yoktu. Sadece biyolojik çalışmalar için o laboratuvara girecektim.
Yıkadığım yüzümü ve elimi peçeteyle kurulayıp peçeteyi çöpe attım. Aynadan yüzüme bakarak saçlarımı düzelttim, eve gidince iyice bir yıkanmalıydım. Son defa aynadan kendime bakıp iyi göründüğüme emin olarak lavabodan çıktım.
Ben haylaz bir öğrenciydim, hocalardan azar işitirdim çoğunlukla ancak derslerimin iyi olduğunu da eklemek isterim. Tıp okuyordum evet, 4.sınıftım. Hangi alanda devam etmek istiyordum ona henüz karar vermemiştim. Sanırım beyin ilgimi çekiyordu ancak dediğim gibi henüz net bir karara varmış değildim.
Omzumdaki önlüğümü dolabıma bırakıp sınıfıma geçtiğimde Haejin omzumu patpatlamış ve ardından yanıma oturmuştu. "Yine laboratuvarın altını üstüne getirmişsin Yoongi. Görevli çok kızgındı, bu hafta gözüne görünmesen iyi olur dostum." dediğinde gözlerimi devirdim. İstediğim vakit laboratuvara giderdim ona neydi?
"Çok korktum." göz devirerek söyledikten sonra bilgisayarımın kapağını kaldırıp açma düğmesine bastım. Birazdan hoca gelecekti ancak benim bir ödevim vardı ve zamanımı boş geçirmeyip ödevimi yazmalıydım, en azından hoca sınıfa gelene kadar. Etrafa göz gezdirip açtığım bilgisayarımda yarım bıraktığım yazıma devam ettim. Bulunduğum sınıftaki arkadaşlarım oldukça zekiydi bunları konuşmalarından anlayabilirdiniz. Seviye bu kadar yüksek olunca kendimi rahatsız hissediyordum. Azıcık seviye altı konuşsalardı bir şey olmazdı değil mi? Her neyse boşverin.
Hoca geldiğinde ben yazıma on satır daha eklemiş ve bilgisayarımı kapatmıştım. Hoca dersi anlatmaya başladığında arkama yaslanıp kollarımı birleştirerek hocayı pür dikkat dinlemeye başlamıştım. Ders esnasında sınıfımızın popüler gay çocuğu konuşmak için izin istediğinde kafamı arkama çevirmiştim. Onu her gördüğümde benim de gay olduğum ama bunu yakın arkadaşlarım hariç kimsenin bilmediği aklıma geliyordu.
Evet cinsel yönelimim bu yöndeydi. Bunu 14 yaşımdayken fark etmiştim. O zamanlar benden hoşlanan, sürekli saçlarını cimcime yapan bir komşu kızına sahiptim. Bir gün parkta oynarken benden hoşlandığını söylemiş ve yanağımı öpmüştü ancak ben sıfır tepki vermiştim. Sonraları yavaş yavaş bunun farkına varmış ve cinsel yönelimimi aileme açıklamıştım. Onlar başta şaşırmış ancak sonra bana destek çıkmışlardı. Şanslı olduğumu söylersem yanlış bilgi vermiş olmazdım sanırım.
Ders bittiğinde bilgisayarımı ve kitabımı çantama koymuş ayaklanmıştım. Midem kazındığından adımlarımı kafeteryaya çevirdim. Gidip bol malzemeli sandviç almalı ve midemi doldurmalıydım. Kafeteryaya geldiğimde neredeyse boş olması işime gelirken tezgaha yürüdüm. İstediklerimi söyleyip tepsiyi elime aldığımda gözüme kestirdiğim masaya ilerlemeye başladım. O sırada kafeterya görevlisi para üstünü almadığımı söylediğinde başımı çevirmem ile yere düşmem bir oldu.
Bir bu eksikti. Cidden niye böyle sakardım hiçbir fikrim yoktu. Güzelim yiyecek ve içeceğim de yere düşmüştü. Ben onları mideye atacaktım, haksızlıktı bu! Popom da acımıştı. Sızlana sızlana kalkmaya çalışırken gözlerimin önüne düşen damarlı elle duraksadım. Daha sonra kulaklarımda hoş bir ses yankılandı. "İyi misin? Seni kaldırmama izin ver. "
Başımı yukarı kaldırıp baktığımda 'yakışıklı' bir oğlan görmeyi beklemiyordum. Pekala, cidden çok yakışıklıydı. Gözlerimi yüzünden ayırmadan elini sıkıca tutup beni kaldırmasına izin verdim. Üstümü silkeleyerek ona bakmaya devam ettiğimde tekrar konuştu. "Özür dilerim, dalmıştım seni göremedim."
Transa girmiş gibiydim. Konuşurken gerilen yüz hatları, kalp şeklindeki dudakları beni etkisi altına almıştı. Vaov, böyle bir şey beklemiyordum. Çarpılmış gibiydim.
Pekala, kendime gelmeliydim.
"Huh, sorun değil. Benim de hatam var, unut gitsin." gülümsemeye çalışarak söylediğimde karşımdaki oğlan da gülümsemiş ve başını sallamıştı. Ben bu afeti daha önce nasıl bu okulda görmemiştim inanın hiçbir fikrim yoktu. Tekrar konuşmaya başladığında pür dikkat ona baktım.
"Unuttum ancak yine de sana yemek borçluyum. Beraber bir şeyler yemeye ne dersin?" Söyledikleriyle kalbim depara kalkmış bildiğiniz heyecandan kızarmıştım. Ne diyeceğimi bilemeyerek ağzımdan şu sözleri kaçırmıştım.
"Oh, şey... Benim gitmem gerek, unuttuğum bir işimi hatırladım. Daha sonraya sözün olsun, kendine iyi bak." Aceleyle söyleyip kafeteryadan bildiğiniz ışık hızıyla çıkmıştım. Kalbimin bu denli hızlı atmasına küfürler yağdırıyor ve lavaboya yürüyordum.
Tamam, azıcık etkilenmiştim. Lavaboya geldiğimde hızlıca ellerimi yüzümü yıkayıp kuruladım. Pekala, sakinleşmeliydim.
.
Merhabaa~ Ben instagramdan sope9493
btsfan01suga senin için yazıyorum. Seni seviyorum. ♥
Edit: Final verdikten sonra yeni bir not yazmak istedim. (Herhangi kötü bir eleştiri almadım ama ilerisi için önlem almak adına yazıyorum bunları wğxmxğ)
Tıp hakkında hiçbir şey bilmiyor olmama rağmen yazdım çünkü böyle istedim (ki gayet de güzel yazdığımı düşünüyore) . Tıp hakkında yanlış bir şey yazmışsam eğer düzeltmeyin, sonuçta bu kurgu dünyası, yani GERÇEK değil :)
Size göre, cıvık bir aşk hikayesi olabilir. Abartmalar ve saçma şeyler olabilir. Kurgu hoşunuza gitmezse eleştirmek yerine usulca kurgudan çıkın. Teşekkürler 🌸💜💙💌❣💟💞💝💗💖💕💔💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctors | Sope
FanfictionBeyin cerrahı Min Yoongi, kalp cerrahı Jung Hoseok'un kalbine beyninden vurulmuşçasına aşık olur. @btsfan01suga'ya ithafen ♥