-7 yıl sonra-
"Ayrıca kanınızdaki D vitamini miktarı, referans aralığının altına düştüğü için serumunuza D vitamini takviyesi yapıldı. İlaçlarınızı ve öğünlerinizi aksatmayın lütfen. Gece sizi tekrar kontrole geleceğim. Geçmiş olsun."
Yatan hastamın yanından ayrılmadan önce kendisine gülümsedim ve asistanımı da yanıma alarak hasta odasından çıktım. Hasta kadın henüz dün yoğun bakımdan alınıp normal odaya getirilmişti ve psikolojisi bir miktar bozuktu. Odasına girdiğimde öncelikle onun nasıl hissettiğini sormuş ve onunla konuşurken hep gülümsemiştim. Ona güç vereceğini düşündüğüm sözler söyledikten sonra hastalığının yavaş yavaş düzelmesi hakkında ona bilgiler verip yanından ayrılmıştım.
"Tekrar beyin kanaması geçirebilir. Neden o kadar pozitif konuştunuz ki?" Asistanım yanımda kollarını bağlamış, kaşlarını çatmış halde sıkıntılı duran yüz ifadesiyle yürürken omuzlarımı silkip asansörün yanında durdum. "Görüyorsun ki kadın iyi hissetmiyor ve kritik bir travmadan henüz kurtuldu. Bazı gereksiz ayrıntıları saklamak bu durumda en iyi seçenek değil mi?" Asansöre bindikten sonra konuşmaya devam ettim. "Bu yüzden sen de onunla konuşurken laflarını cımbızla seçersen sevinirim. Hastalarımızla ne yalan konuşacağız ne de yanlış konuşacağız. Bu tür şeylerin ayrımına var artık Chungha."
Hoseok'un katını tuşlayıp beklemeye başladım. Kalp ve beyin cerrahisi ayrı katlarda bulunuyordu ve bu canımı çok sıkıyordu. Sevgilimi istediğim an yanımda göremiyordum ve güç alamıyordum. Gerçekten şu doktor olduğumuz 5 yıldır bu hastanede sinirlerimi en çok bozan şey buydu.
"Haklısınız, üzgünüm." Chungha her zaman mahçup hissettiğinde yaptığı gibi kafasını önüne eğip elleriyle oynamaya başladı. 2.senesindeydi ve onunla doktor-asistan ilişkisinden çok, abi-kardeş gibi olmuştuk. Ona sinirlenmelerime alışmıştı, ne olursa olsun öğrenmek için çok çabalıyor, dediğim her şeyi harfiyen yerine getiriyor ve beni çok iyi dinliyordu. Bu ona ısınmamı sağlayan birkaç şeydi ve iyi bir asistanım olduğu için de mutluydum.
Hoseok'un katına geldiğimizde asansörden inmeden önce Chungha'ya hitaben söyledim. "Bir sorun olursa beni nerede bulacağını biliyorsun." Yanından ayrılıp Hoseok'un odasına yürümeye başladım. Chungha benim her zaman Hoseok'un odasında olduğumu bilirdi.
Sevgilimin kapısına yaklaşırken karşımdan onun ameliyat kıyafetleriyle geldiğini görmemle gülümsedim ve onu beklemeden odasına bendeki anahtarını kullanarak girdim. Yüzümdeki onu görmemle oluşan sırıtış asla geçmezken arkamdan geldiğini bilip kapının yanındaki duvara sırtımı yasladım ve kollarımı bağladım. O da içeriye girdikten sonra kapısını kilitledi ve beni görmemiş gibi yaparak dolabına gitti. Kafasındaki kendine ait renkli boneyi ve terliklerini çıkarıp dolabına bıraktı. Siyah üniformasının uçlarından tutup kaldırdı ve çıkardı. Şimdi önümde yarı çıplak duruyordu.
Esmer ten rengi her zaman olduğu gibi ağzımı sulandırırken başımı yan yapıp dudaklarımı büzdüm. Yeni bir mavi üniforma alıp kafasından geçirirken kaslarını incelemeye devam ediyordum. Pantolonunu da çıkarıp yenisini giydikten sonra çorapla spor ayakkabılarını da ayağına geçirip dolabını kapattı ve yanıma yürümeye başladı. Beni duvarla arasına alıp dudaklarımı öpeceğini elbette biliyordum.
Yanılmadım ve Hoseok en güzelinden öpücüklerini bana verdi ve sarıldık. Kokumu içine çektiğini duyabiliyordum, kollarımı sıklaştırdım. "Seni çok özledim." Henüz sabah birlikteyken birkaç saat geçmiş olmasına rağmen burnumda tütmüştü resmen. "Ben de seni çok özledim sevgilim." Hoseok boynuma da birkaç öpücük bıraktıktan sonra ayrıldı ve gözlerime bakarak söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctors | Sope
FanfictionBeyin cerrahı Min Yoongi, kalp cerrahı Jung Hoseok'un kalbine beyninden vurulmuşçasına aşık olur. @btsfan01suga'ya ithafen ♥