Adımı Biliyor

25 5 0
                                    

         Fakültenin giriş katındaki pinpon masasını gören banklardan birinde, ders notları fotokopilerimizi paylaşıyorduk.  Yine gözleri üzerimdeydi. Bakışlarındaki bir şey beni rahatsız ediyordu; ama büyütmeye gerek yoktu. Onunla diyalog kurmak ya da kurmamak benim kafamı kurcalayacak en son şey olmalıydı. Acilen yarı zamanlı bir iş bulmam gerekti ve  gazetede işaretlediğim iş ilânlarına başvuru yapmalıydım.
           Kapıdan çıkıp Çırağan Caddesi yönünde ilerlemeye başladım. Sırtımda çantam, cebimde umutlarımla yürüyordum. Kulaklıklarımı takıp radyo dinlemeye başladım. İş ilanı ..... Radyo'da yarı zamanlı DJ'likti. Gerekli şartlar:
İngilizce ( Var)
Müzik bilgisi (Ohooo)
Düzgün diksiyon ( Elbette)
18- 25 yaş aralığı ( Tam da ben)
          Saatlerde anlaşırsak elime fazladan üç beş kuruş geçecek, pek bir efor sarf etmeden zevk aldığım bir iş yapacaktım.
         Sözleştiğimiz saatte Çırağan Yokuşu'ndaki bir binanın üst katındaki stüdyoya ulaştım. İçeride iki kız daha vardı. Buranın çalışanlarıymış. Biraz sohbet ettikten sonra görüşme odasına çağrıldım.
           Odadan çıktığımda artık ...... Radyo'da çalışan bir DJ'dim. Radyo sahibi idealist bir adamdı. Üniversite gençlerine iş imkânı sağlayarak radyoyu  ayakta tutmaya çalışıyor; alt kattaki restorandan da asıl geçimini sağlıyordu.
         Büyük bir özgüven ve şişkin bir egoyla dışarı çıktığımda o laciverdî keskin bakışlarla karşılaştım yine. Derdi neydi bunun? Nasıl bir densizdi ki, gittiğim her yerde karşıma çıkıyordu?
         Görmezden gelip adımlarımı sıklaştırdım. Bir an önce caddeye ulaşıp otobüse binmek ve eve gidip yeni işimi kutlamak istiyordum. Adımlarını arkamda hissedip ürperdim. Eli omzuma dokununca çığlığı bastım.
- Dur, sakin ol.
- Ne istiyorsun?
- Hiçbir şey.
- Derdin ne senin? Neden beni takip ettin?
-Seni takip etmedim.
- Tabiî, tabiî. Sen onu benim külâhıma anlat.
- Bir kez daha söylüyorum: Seni takip etmedim.
-Neden omzuma dokundun? Seninle tanışmıyoruz. Kişisel alanıma bu müdahale neden?
- .....
- Sana söylüyorum!
-.....
               Verecek cevabı olmaması utangaçlığından mıydı, bilemiyorum; ama umrumda değildi. Kaybedecek bir dakikam bile yoktu. Yürümeye devam ettim. O ise arkamdan:
- Dikkatli ol Eda, deyiverdi.
         Yutkundum: "Adımı biliyor."

AYNANIN ÖTEKİ TARAFI (KİM?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin