Eylül diğer adama tam vuracakken adam Eylülün kolunu tutar
Adam : ne yaptığını sanıyorsun
Eylül : bırak!
Kader : bırak kardeşimi
Adam : ulan siz kaçmaya mı kalktınız o biraz zor
Eylül : bak lütfen bizi bırak bak elbet polisler gelicek ve başınız büyük bir belada olucak bırakında gidelim
Adam silahı doğrultur
Adam : yok ya...
Kader : Eylül!...
Adam : yürü hadi...Size yemek bile yok lan açlıktan geberin...
Kader : bırak bizi!
Adam : yürüyün lan...
Adam kızları odaya götürmüştü...Güneyi sonradan alıp odaya koyar
Eylül : öf...başaramadık
Kader : umudum tükendi artık...
Eylül : umudum asla yitirme bak bana Kemal belasını nasıl başa çıktım...Tamam kaç kez umdumu yitirmiştim ama asla pes etmedim şimdi de etmeyeceğiz
Kader Eylül sarılır
Kader : canım benim...
Mehmet arabada uyuya kalmıştı Ali de ise buna baya sinirlenmişti
Ali : Mehmet...ştt kalkasana lan
Mehmet : ne var be yol boyunca uyutmadın
Ali : o nasıl konuşma lan amirin duruyor karşında...hem operasyona çıkıyoruz sen burada uyuyorsun
Mehmet : eee zaten onun için uyuyorum ya
Ali : nasıl yani
Mehmet : orada daha dinç olmak için ...Allahın emriyle bir şehit olsak
Ali : ne diyorsun oğlum ağzını hayrı aç
Mehmet : benim dünyada en çok istediğim bu şerefine şehit olmak
Ali : oğlum...
Mehmet : neyse ne zaman varıyoruz
Ali : birazdan varırız
Meral çay yapıp getirmişti
Meral : Al Songül
Songül : istemiyorum Meral
Cemre : Songül lütfen böyle olma elbet bulunacak
Songül : ya sonları Eylülün eski olayı gibi olursa
Meral : nasıl yani
Songül : yani ölümü gibi
Cemre : saçmalama Songül Eylül Kader ve Güney'e bir şey olmayacak