Cemre : serkan bu doğru olamaz
Serkan : daha fazla saklayamazdım arkadaşının ne mal olduğunu gör
Cemre : Serkan
Serkan : Üzgünüm Cemre gerçekleri söylüyorum
Cemre gitmişti
Serkan : Cemre nereye...Cemre!
Eylül ve Ali sahile gelmişlerdi.Eylül herşeyi anlatmıştı
Ali : aklım almıyor ya nasıl söylemezsin bunu bana!
Eylül : bağırma Ali
Ali : bağırma mı?...söylediğin normal bir şey mi?
Eylül : sen bir de beni düşün ya bak Ali ben seni seviyorum duydun mu ona karşı hiçbir ilgim sevgim kalmadı...nefret ediyorum ondan eğer sen ayrıl-...
Ali : düzgün konuş ya ne ayrılması ölürümde ayrılmam başına büyük bela açtın eğer sen ayrılmak istersen bile ben ayrılamam duydun mu?
Eylül : duydum...bana kızgın mısın?
Ali : sana niye kızgın olayım ki sadece ben o şerefsizi fazla dövmediğim için sinirliyim o kadar
Eylül : sana sarılsam geçer mi?
Ali : bilmem denemeden olmaz
Eylül : deneyelim o zaman
Eylül Aliye sarılmıştı
Eylül : oldu mu?
Ali : olmadı...Eylül geçmiyor ya...adamın neler söylediğini duydum hala beynimde dolaşıyor yani sinirlenmemek elde değil kendini ben-
Eylül Alinin sözünü kesip dudaklarını Alinin dudaklarına gömüştü
Songül Güney sıkılmıştı
Songül : Güney ben sıkıldım biraz eve gidelim
Güney : bende öyle biz erken gidelim o zaman...Biz gidiyoruz
Kader : nereye?...
Songül : ben yoruldum biraz eve gitsek iyi olur
Kader : tamam siz gidin görüşürüz
Songül : görüşürüz
Güney : dikkat edin kendinize
Mert : bizde mi gitsek
Meral : biraz daha kalsaydık
Kader : aynen bizde gidelim...Bu arada Eylül ile Ali nerede
Mert : bilmem
Meral : Serkan ve Cemrede yok
Mert : nereye gittiler....dur ben arayayım
Mert Serkanı aramıştı
Mert : nerdesiniz siz