Eylül üzülerek eve dönmüştü
Ali : neden üzgünsün
Eylül : bilmiyorum içimde bir sıkıntı var...içim daraldı bir an
Ali : normal tabi...Büyük bir bela atlattında ondan
Eylül : herhalde
Ali : sen otur ben çay getireyim
Eylül : sen otur ben yaparım
Ali : yok sen dinlen
Eylül : tamam
Eylül koltuğa oturarak gözlerini kapatmıştı
Kader ve Meral eve gelmişlerdi
Meral : Cemre...canısı biz geldik
Kader : Cemre
Meral : herhalde daha gelmemiştir
Kader : yoo...Ayakkabısı burda
Meral : belki odasındadır
Kader : bir bakalım bi
Meral Cemre nin odasının kapısını açmaya çalışıyordu ama kapı bir türlü açılmıyordu
Kader : kilitli
Meral : canısı içerde misin?
Kader : Cemre
Kader kapıyı çalışıyordu
Kader : dur ben şunu arayayım
Meral : tamam
Kader Cemreyi arıyordu içerde telefon sesi geliyordu
Meral : başına bir şey gelmesin
Kader : Allah korusun Meral ya
Meral : ne bileyim bayılmış olabilir...ne yapıyorsun
Kader : Serkanı arıyorum
Serkan telefonu açınca Kader konuşmaya başladı
Ali çayları getirmişti
Ali : çaylarda geldi
Eylül : Teşekkürler...ya bir şey diyeceğim
Ali : Evet
Eylül : bu kadar kitabı okuyor musun?
Ali : eskiden çok severdim
Eylül : şimdi
Ali : gerek duymuyorum
Eylül : tamam o zaman günde elli sayfa okuyoruz