Songül kapıyı açtığında Eylül, Kader ve Güney'i görür
Songül : şükür ya
Cemre : ay kızlar
Songül Güney'e sarılmıştı Cemre ve Meral de kızlara sarılmıştı
Meral : çok korktuk canısı ya
Eylül : iyiyiz Meral...Çok yoruldum içeri geçelim artık
Serkan : geçmiş olsun
Kader & Eylül : Sağol
Serkan : abi iyi misiniz
Güney : ay şu soruyu sorup durmayın vallahi bıktım hadi geçelim
Ali arabaya sürerken dalgındı
Mehmet : komiserim nasıldık
Mehmet Aliden ses gelmeyince sırıtır
Mehmet : tabi... bende olay yerinde öpüşürsem bende dalgın olurdum
Ali : ne diyorsun oğlum sen
Mehmet : ne yalan mı?...ben gelmeseydim devam edicektiniz...
Ali: saçmalama kız üstüme düşünce değiverdi...
Mehmet : değiverdi... (gülerek)
Ali : Evet değiverdi...
Mehmet : tabi tabi...doğruyu söyle hoşuna gitti dimi
Ali : yani ne bileyim tuhaf oldum
Mehmet Aliye sırıtır Ali ne diyeceğini anlayarak toparlamaya çalışır
Ali : yani şey tuhaf derken ben-...
Mehmet : tamam ben anladım
Eylül odasında geçip uyumaya çalışıyordu istemsizce eli ağzındaydı
Eylül : saçmalama Kızım ya kazayla oldu durmadan şunu düşünmeyi Vazgeç...off rezil oldum...Ama kazayla değdi...
Kapının açılmasıyla Eylül irkilmişti
Cemre : korkuttum mu?
Eylül : biraz...
Cemre : yemek yaptık hadi bir şeyler ye...
Eylül : tamam
Cemre : bir şey mi oldu
Eylül : yok...Ne olacak ki?
Cemre : kızarmışsın
Eylül : kızarmış mıyım?
Cemre : hıhı...Hadi anlat bana
Eylül : ya Adam silahı bana doğru sıkıcaken Ali beni kendine çekti bende onun üstüne düştüm