Karanlıklar Efendisi

⚜️27.Bölüm ⚜️

Multimedya - Paul

Paul, koltuğuna iyice yayıldı ve dikkatini televizyona verdi. Amanda'yla bir şeyler izlemek hoşuna gidiyordu. Gerçi izlediklerinin hiçbirinin sonunu getirmiyorlardı ama yinede Paul bundan hoşlanıyordu. Kolunu Amanda'nın omzuna attı ve onunla aralarındaki minik mesafeyi de kapattı.

Amanda'nın çok değil birkaç dakika içinde onunla yiyişmeye başlayacağına emindi. İşte bu yüzden izledikleri hiçbir şeyin sonunu getiremiyorlardı. Paul, bu kez onu şaşırtmaya çalıştı ve ilk adımı o attı. Yanındaki ateşli brezilyalı kızın çıplakta kalmış omzuna küçük küçük öpücükler kondurdu. Amanda'nın dolgun ve ateş kırmızısı olan dudaklarından Portekizce kelimeler döküldü.

Paul Portekizce bilmemesine rağmen bunların küfür olduğuna emindi çünkü onunla sevişirken bu kelimeleri sıklıkla duyuyordu. Onu etkileyebildiğini görmek Paul'un hoşuna gidiyor ve gururunu okşuyordu. Amanda gülümseyerek ona baktı. Gözlerini açıp kapanmasıyla Amanda'nın onun kucağına yerleşmesi bir olmuştu. Paul onun hızına gülmeden edemedi.

Kucağında yavaş yavaş hareket etmeye başlayan kalçaların yanına koydu ellerini. Şimdiden başının dönmeye başladığını hissediyordu. Bu ateşli hatundan bunca zaman boyunca nasıl uzak kalabilmişti merak ediyordu. Onunla böyle bir ilişkiyi aklının ucundan bile geçirmemişti. Kızın spor atletinin ve sütyeninin askısı omzundan oldukça baştan çıkartıcı bir şekilde kaydı. Paul elini Amanda'nın atletinin eteklerine doğru götürdü ama amacını gerçekleştiremeden kapı çaldı.

"Siktir!" diye inledi ikisi de.

"Birini mi bekliyordun?" diye sordu Amanda Paul'a. İkiside nefes nefeseydi ve kapıdaki her kimse gitsin istiyordu. Ama istedikleri gibi olmadı. Kapı bu kez daha sert bir şekilde çalınmaya başladı. Üstelik kapıdaki her kimse zili de kullanmıyordu.

"Hayır. Bu saate kim olabilir?"

"Bilmiyorum. Umrumda da değil. Her kimse birazdan gider."

Amanda Paul'u öpmeye devam etti. Paul her ne kadar onun kadar rahat olup onu öpmeye devam etmek istesede yapamadı. Kapıdaki her kimse vazgeçecek gibi durmuyordu. Amanda'yı durdurdu. İkisinden biri gerçekçi olacaksa ve karar verecekse bu kişi her zaman Paul olurdu.

"Kapıya baksam iyi olacak."

Amanda Portekizce küfürlerini saymaya başlarken Paul ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında ise yabancı bir yüzle karşılaştı. Saçı başına karışmış, üstündeki kıyafetler yırtılmış, son derece yorgun gözüken uzun boylu bir adamdı karşısında dikilen. Belki de dışarıda yaşamını sürdüren evsizlerden biriydi. Peki o bir evsizse onların apartmanına girmelerine nasıl müsaade etmişlerdi?

Adamın konuşmasına izin vermeden onu başından savmaya çalıştı. "Sana verecek param yok. Çık git buradan yoksa seni şikayet ederim."

Paul, kapıyı kapatmaya yeltenirken adam uzun parmaklarıyla kapıyı tuttu. Adamın gücü Paul'unkine üstün geliyordu. Paul sinirlendi.