*7*

339 34 13
                                    

Deli rüzgarlar tepem de esmeye başlamıştı sinirden gözlerim kızarmış vücudum ise titrememek için kendini sıktığını ayan beyan belli ediyordu herkes büyük bir şaşkınlıkla bana bakarken adeta bir şey söylememi bekliyor gibiydiler

*5* saniye sonra ........

- pis şişko !!!  senin o fönlü saçlarını yolayım da gör sen nasıl adam  dövülüyor sen kim oluyorsun da bana çirkin dersin  o....u.     ......

Evet şu anda tam da Kızı altıma almış kafasını yerden yere çalıp o fönlü  saçlarını yoluyordum  öyle ki kıza bağırırken ağzımdan tükürükler sıçrıyordu

Oda ne !!!

kızın başını vurduğum yerde ki kanı görmemle titremeye başlamıştım çünkü kız artık tepki vermiyordu bu kadar insanın için de kızı öldürmüştüm

gözlerimin Alevi iki katına çıkmıştı kimsenin olmadığı bir yerde yapsaydım keşke  böylelikle ayağına bir taş bağlayıp denize atardım bu yosma da başıma bela olamazdı ....

Polis aracında ellerime kelepçe vurularak götürülüyordum zaten bom bok olan hayatım iyice mahvolmuştu
Şimdi de hapishaneler de çürüyecektim

Yücel'in kelepçe vurmalarına dahi engel olamamsı benim bütün Ümit'lerimi bitirmişti

Merkezde ifade mi verdikten sonra beni orada bulunan Demir parmaklıkların arkasına atmışlardı

henüz hakimin yanına çıkmadığım için buradaydım Yücel benim için iki avukat çağırtmış kendi şahsi avukatlarını seferber etmişti lakin kendisi ortalıkta yoktu nedense

Onların söylediği nefsimüdafaa zımbırtılarını söylemiştim ama buraya gelişimi ve polislerin davranışlarını gördükten sonra beni pek bir şeyin kurtarabileceğini sanmıyordum ...

Bir polisin gelip kiliti açtığını görünce direk ellerimi uzattım kelepçeyi takması için lakin polis dondurma yiyen şempanze görmüş gibi bakmasına anlam veremezken

- hadi yine şanslısın öldüresiye dövdüğün kız senden şikayetçi olmayacak

Gözlerimi bana tuhaf tuhaf bakan polis memurundan daha tuhaf bakıyordum

- hanım efendi içeriye çok alıştınız galiba isterseniz ben kapatayım geri
- yok yok tamam sıkıntı Yok çıkıyorum ben

Yücel beni dışarı da bekliyordu içimden bağır çağır ağlamak geliyordu

Koşarak Yücel'in boynuna atladım
Yücel'in yanın da açık mavi gözlü aşşağı yukarı Yücel'in boylarında en az Yücel kadar yakışıklı bir adam vardı

ifade özür lagalugalarını da hallettikten sonra topluca arabaya bindik hiç kimseden ses çıkmıyordu bu sessizliği ilk bozan ben oldum

- ben orada polislerle uğraşırken sen neredeydin Yücel ?
- Tutku ile kahve içiyordum

- o da kim ?
- saçlarını yolduğun kız

- ne !! İnanamıyorum sana gerçekten ben onun yüzünden hapishane köşelerinde sürüneyim sen de tut onunla kahve iç ohh ne âlâ memleket yaa
- nankörsün kızım sen yaaa valla nankörsün ben o saçı fönlü kızla niye oturdum da çay içtim biliyormusun sen

- niye ?
- seni hapishaneye düşmekten kurtarmak için başka niye olacak şapşal

Hınzırca sırıttı ve zilşan yoksa sen beni mi kıskandın haa söyle bakalım ?

ZilşanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin