XII.Bölüm: 2 Ve 500

60 15 0
                                    

Kral Brohk'un ölümünden bu yana tam bir yıl geçmişti. O yazdan bu yaza bir değişiklik söz konusuydu. Bu değişiklik denizlerde, havada ve doğada görülebilmekteydi. Meltem ise bu yaz süzülmüyordu. Ayrıca insanlarda da bir değişiklik söz konusuydu. İnsanlar doğuda, farklı bir şeylerin olduğunu söylemekteydi. Bunun yanında, Otthon'daki araştırmacılar ve bilgeler doğudaki Issız Deniz'de bir farklılığın meydana geldiğini düşünüyorlardı. Araştırmacılar arasında en genç olan Rhod, diğer araştırmacılar ve bilgelerden farklı fikirler ortaya atıyordu. Rhod zeki biriydi. Kısa kesilmiş siyah saçları vardı ve kısa boyluydu. Rhod, denizin ardından gerçekten birinin gelip gelemeyeceğini sürekli düşünüyordu. Bu düşünce onun beynini kemiriyordu ve bundan kurtulmak istedi.

Bir gece, gizli bir şekilde bir adamı bayılttı; onu kumsala götürüp, bir sandala attı. Ardından onu bağladı. Uyandığında ona bir çapa verdi. Rhod sandalı denize iteklerken, adama iki yüze kadar saymasını ve sonra çapayı atmasını söyledi. Ardından sandalı ittirerek denize bıraktı. Adam çapayı attı. Rhod ellerini çenesinin altında birleştirmiş, gözlerini kırpmadan sandala bakıyordu. Gece boyunca sandala baktı; tasalı bir durum gözükmüyordu. Lakin o halen vazgeçmemişti; tüm gününü orada geçirdi. Bir müddet sonra uyuklamaya başladı; gözlerini kapattı.

Gözlerini tekrar açtığında sandalın battığını gördü, adamın çığlıklarını duydu. Bir süre sonra, adamın çığlıkları onun kulağına bebek ağlaması gibi geliyordu. Ardından rüyasından uyandı ve bu rüyayı kimseye anlatmama kararı aldı. Çünkü kendisini, doğudan gelecek Tanrı'nın babası olarak görmekteydi.

Jeretar ve Deshav hazırlıklara tam gaz devam ediyordu. Hendeğin güney kısmı bitmişti. Batı kısmı ise çoğunlukla tamamlanmıştı. Deshav elinden geldiğince Mirtis üretmiş ve Jeretar'ın tuzağını onaylamıştı. Deshav, Zandor'luların gözünü korkutmak için ormanın giriş kısımlarına elliden fazla ceset yerleştirdi. Bunların arasında hayvan cesetleri de vardı. Ayrıca özel olarak bazı insan cesetlerinin kafatasını da derisinden ayırarak ormanın bazı bölümlerine koydu. Yaklaşık dört yüz oku tıpkı yayda gergin olduğu gibi bir düzeneğe yerleştirdiler. Mağaranın altındaki silahların bir kısmını Güney hududundaki ağaçların tepesine koydular. Jeretar Deshav'ın yokluğunda mancınık yapmaya başlamıştı ve Deshav'la beraber bunu tamamladı. Deshav çukura döküleceklerin yanında ayrı Mirtis da üremişti. Zamanında Duriany'nin ona öğrettiği gibi; Mirtis'İ başka bir maddeyle karıştırdı. Bunun yanında birçok bubi tuzağı kurdular.

Deshav Siri'yi ormanın çevresini gözlemesi için göndermişti ve geldiğinde iki Zandor'lunun yaklaştığını anladı. Onların casus olduğunu düşünüyordu. Atına atladı, çabucak onları aradı. Deshav zaman kaybetmemek için güney tarafından çıktı. Bu sebeple işçiler onu gördü. Deshav casusları buldu ve hakladı; böylece onların hendeği öğrenmesini engelledi. Lakin işçiler korkmaya başlamıştı. Jeretar işçilerin yanına geldi, onları yatıştırmaya çalıştı. Aralarından bazıları, Uadasilva canavarına inanmıyordu ve Jeretar tarafından kandırıldığını düşündüler. Deshav, Zandor'a gidip çukuru anlatacaklarını aklından geçirdi; onları öldürüp öldürmeme konusunda kararsız kaldı. Jeretar ile bir müddet konuştu. Jeretar köylüleri savundu ve işçiler hendeği kazmaya devam etti.

Zandor Kralı Broham, saldırıyı bizzat kendisi düzenledi. Elbet, Emekli General'in de yardımı dokundu ancak Broham, saldırıya kendini o kadar kaptırmıştı ki saldırı olacağı zaman orada olmak istiyordu. Emekli General, öncesinde Wesfall Zindanlar'ına saldırdıkları için askerleri bir süre dinlendirdi. Marcoh, haberi getireli tam iki hafta olmuştu ve Kral, artık saldırı için hazırdı. Çocukluğunda bir kızla evden kaçtığından beri, ilk defa bu kadar heyecanlıydı. En iyi yazarları savaş esnasındaki gelişmeleri yazması için topladı. Ordunun başında yine Snold vardı ve yanında Başkeser bulunmaktaydı. Bu da demek oluyordu ki Broham, menzilli saldırıya önem veriyordu. Bunun yanında beş tane katapult da ordunun yanındaydı. Gece saldırmayı düşündü lakin olacakları zevkle izlemek istiyordu, bu sebeple gündüz saldıracaktı. Bir gün sonra orduyu yolladı ve kendisi de gizli bir şekilde Uadasilva'ya ilerledi.

Kutsalkan: Devrim'in UyanışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin