Yeni Krallığın Temelleri

373 33 2
                                    

Svadya krallığından ayrılan Yafes artık bağımsız ancak ordusu bulunan bir güçtü. Kergit ve Rodoklar Lord olma teklifi gönderse de kabul etmemiş kendi yolunu çizmeye karar vermişti. Diyarın krallarını az çok tanımıştı. Hiçbirini kendine yakın hissetmemişti. Ordusu büyük ve güçlüydü ancak istediği şeyleri yapmak için yetersizdi. Önce Sarranid Sultanlığına gidecek sarranid memlük yetiştirecekti. Zincir zırhlı, dev topuzuyla çöl askerleri en iyi süvariler olabilirdi. Elindeki Svadya askerleri, sarranid askerleri ile bir olursa güçlü bir süvari birliği olurdu. Aklında Rodoklardan arbaletçi almak olsa da uzak olması müsebbibiyle vazgeçmiş Sarranidlere yoğunlaşmıştı. Kuşatma ve meydan savaşlarında Rodok arbaletçileri işe yarardı.

Para kaynağı ise başka bir mesele idi. En başta haramiler ve çapulculardan gelir elde etse de bunlar yetmiyordu. 500 kişiyi bulan ve hepsi güçlü askerlerden oluşan ordusuna para bulmak zordu. Yafes için en büyük mesele buydu. Genel itibariyle kamplarda vakit geçiren orduya bolca erzak ve malzeme lazımdı. Kervan yağmalamak mantıklı gelmişti ancak tehlikeliydi. Durduk yere bir krallık kendisine cephe alabilirdi. Daha sonra aklına başka bir fikir gelmişti. Diyarda tanıdığı bir diğer krallık olan Sarranidlerden mühim görevler alacaktı. Zor ve iyi gelirli görevleri hallederek hem Sarranidlere olan ilişkilerini geliştirecek hem de geliri olacaktı. Yeni kuracağı krallık için ise ilk planı uzunca bir süre sadece tek devletle savaş yapmaktı. Zaten az olan ordusu daha büyük savaşları kaldıramazdı. Büyüyüp güçlendikçe ise Kalradya onun hükümdarlığını görecekti.

Acemileri yetiştirmek için çölde bir kamp kurdurtmuştu. Yanına ise az sayıda asker alıp Shariz yolunu tutmuştu. Sultan Hakim'den görev isteyecek hem de Sarranidlere arasını iyi tutacaktı. Yanındaki Komutan Alayen onu terk etmemişti. Yanında at sürmeye devam etmiş ve peşinden gelmişti. Alayen:
-Lordum yani efendim. Nasıl yapacağız. Herhangi bir krallığa bağlı değilsiniz. Ama ordunuzu terhis etmek ya da kaleye bırakmak yerine yanınıza aldınız. Her daim yanınızdayım elbet. Kılıcımı size adadım daha önce de dediğim gibi." demişti. Yafes yanında at süren Alayen' e bakarak:
-Kralları bilirsin Komutan. Kendilerini düşünen de vardır halkını düşünen de. Bu diyarın kokuşmuş kralları ve manasız savaşları bu halkı mahvetmiş. Benim hedefim belli. Zor olacak çok kan dökülecek ama sonunda müreffeh bir hayat sürecekler. Gitmekte özgürsün Alayen. Bu dava zor ve meşakkatli olacak. Savaştan kaçarak geldiğim bu diyarda savaşa girişmek zorundayım." demişti. Daha sonra şehir kapısından girmişlerdi. Atının dizginlerini çeken Yafes durmuş ve Alayen'e bakmıştı. Alayen: -Yanınızdayım efendim. Kılıcımı şerefli bir adamın emrine vermek için babama yemin ettim. Bu davanızın sonunda onun yanına er ya da geç onurlu bir şekilde gideceğim." diyerek atından inmiş ve Yafes 'in atının dizginlerini tutarak inmesine yardımcı olmuştu.

Alayen ile şehir kapısında buluşmak üzere ayrılan Yafes iç kaledeki sarayın kapısına kadar gelmişti. Sarayın kapısına gelmişti ancak bir sorun vardı. Hangi sıfatla kaleye girecekti. Biraz düşündükten sonra sultana "eski Svadya kontu Yafes" demelerini istemişti. Muhafız Sultanın huzuruna gelerek aynısını söylemişti. Sultan Yafes 'in adını duyunca hatırlamıştı: -Durquba şehrinde anlaşma yaptığımız genç Kont demek. Harlaus'un lordluğundan azledildiğini duymuştum. Bana gelerek ne murad ediyor bilmiyorum. Sen ne dersin Hamezan? "diyerek yanındaki minderde oturan Ahmerrad lordu ve uzun zamandır mareşallik yapan Emir Hamezan'a sormuştu. Hamezan: -Sultanım genç kont hakkında epey şey duydum. Savaşmayı bilen merhametli biri. İşimize yarayabilir bence." demişti. Bu sözler üzerine işaret ederek Yafes'i huzuruna kabul etmişti. Yafes:
-Çöllerin sultanı ve Shariz lordu Hakim'e selam olsun." demişti. Hâkim:
-Eski Svadya kontu Yafes. Sancağının birine bağlı olmadığını duydum. Benim de senin gibi dirayetli ve güçlü insanlara ihtiyacım olduğunu unutma. Niçin gelmiştiniz? "demişti. Yafes: -Sultanım sizden yapabileceğim bir görev almak için gelmiştim. Yardım istediğiniz bir mesele ya da aradığınız biri varsa bu iş için biçilmiş kaftanım diyebilirim "demişti.

Sultan sakalını sıvazlamış ve Yafes'i süzmüştü. Daha sonra ise keyifle: Kont Yafes kelle avcılığına başlamış demek. Gördün mü Hamezan? Emekli bir lord olursan yapman gerekenler bunlar." diyerek kahkahayı basmıştı. Hamezan'ın da kahkahası bittiğinde ciddileşerek:
-Aslında bir mesele vardır. Uzun zamandır arzu ettiğim bir mesele var. Ancak lordlarımı savaş başlama ihtimaline karşın görevlendiremedim. Ancak sen bu işi yapabilirsin. Kergit Hanlığı askerlerinden bana 20 Kergit Kargıcısı getirirsen sana yüklü miktar ödül veririm. Kargıcıları sevdiğim iki komutan için Sancar Han'a teklif edeceğim." demiş şartını belli etmişti. Hâkim parayı direk olarak Sancar'a vermek istemiyordu. Zira bunu Sancar'a para kaptırmak olarak düşünüyordu. Bu yüzden ondan 20 kargıcıya karşılık 2 komutanını önerecekti.

Yafes uzun uzadıya düşünmüş ve sonunda görevi kabul etmişti. Görevi kabul eden Yafes hemen şehir dışında onu bekleyen Alayen'in yanına gelmiş ve ordugahına doğru at sürmüştü. Alayen'le ordugaha gelerek çadırına girmişti. Alayen ile meseleyi tartışmışlardı. Sonunda Alayen'i ordugahta bırakan Yafes yanına 100 kişi yanına alarak Asugan kalesi dolaylarına yola çıkmıştı. Devriyelerden birini yakalayıp esir edeceklerdi. Kısa süren yolculuğun sonunda Kergit devriyelerinin sık geldiği Sharwa kalesi ile Tazjunat köyü arasındaki arazide vaziyet almışlardı. İki dağın arasındaki yolun sağındaki platoda kurulan Asugan kalesinden gelecek olan devriyeleri gözlemeye başlamışlardı.

Mount & Blade : WARBAND (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin