Krallıklar Ve Uygarlıklar

1.6K 86 111
                                    

Hepsinin tek amacı tüm Kalradya 'nın kralı olmaktı. Ancak bunun için tüm topraklara, devletlere hükmetmek gerektiğini biliyorlardı. bu devletler;

Svadya Krallığı
Nord Krallığı
Rodok Krallığı
Veagir Krallığı
Kergit Hanlığı
Ve en son Kergitlerden ayrılan Sarranid Sultanlığı idi.

Bu krallıklar arasındaki çekişme tüm diyarı rahatsız edecek, halk bir kurtarıcı bekleyecekti.
Yıllar akmış geçmiş ancak savaş bitmemişti.

Svadya kralı Magnus ölünce ufak bir taht kavgası sonucu Harlaus tahta geçmişti kardeşi Leydi İsolla ise birgün tekrar tahta geçmek için kaçmıştı.

Kral Yaroglek'in başında bir dert daha vardı oda taht taliplisi Prens Piç Valdym idi. Babası ölünce Valdym'i gayrimeşru bir çocuk ilan edip tek varis olarak tahta çıkan Kral Yaroglek o günden beri ise Valdym korkusu yüzünden Reyvadin Şehrinin dışına pek çıkamamıştı. Ancak Veagirlerin en büyük avantajı karlı bir bölgede hüküm sürmeleriydi. Buraya giren ordular kış şartları içinde bazıları bir kılıç bile sallayamadan geri dönerdi çünkü Veagir okçuları Kalradyanın en iyi seri atış yapan okçularıydı. Meşhur uzun yayları kullanması zor olsa da uzun mesafelere sağlam atışlar yapardı.

Sarranidler ise çölde hüküm sürerler, çöl atları ile savaşta kolay üstünlük sağlardı. Özellikle sarranid memlük denen süvariler elindeki topuz ve yüzündeki zincir zırh olan peçe ile ölüm saçardı. Çölde haydutlara, haramilere fırsat vermezdi. Başşehri yani Sultan Hâkim'in şehri Shariz, Sarranidler ile tüm Kalradya ticaret kervanlarını birbirine bağlardı. Haliyle zengin bir şehirdi. Sultan Hâkim'in karın ağrısı ise erkekliğine yediremeyip tahta geçmesine müsaade etmediği ablası İncili Arwa idi. Onun sultanlığını kabul etmeyen Sultan Hakim, Durquba Şehrinde sultanlığını ilan etmiş, destekçileri ile İncili Arwa'nın ordusunu yenilgiye uğratmış ve tahta geçmişti.

Rodoklar dağlarda hüküm sürer en iyi arbalet kullanan askerleri yetiştirirdi. Attıkları oklar zırhları deler, kalkanları parçalardı. Yine aynı krallığın rodok çavuşu isimli. Birliği ise tam bir süvari düşmanıydı.2 metreyi bulan mızrak ve teberler düşman süvarilerini özellikle dağlık arazide avlamaya birebirdi. Süvarisi olmayan bu krallığın kralı ise Kral Graveth idi. Onun en büyük çekincesi ise babası zamanında Veluca Lordu olan üvey kardeşi Kastor du. Veluca Lordu Kastor olarak anılan bu zat Veluca isyanını başlatmış ancak başaramamış bir gün dönme edasıyla Rodok Krallığı'nı terk etmişti.

Kergit Hanlığı orta asyadan gelen ve süvarileri ile meşhur bir Hanlıktı. Atlı okçuları ve süvarileri ağır silah taşımaz vur-kaç gibi yıldırma hareketleri ile düşmanı her türlü yıpratırdı. Ağır silah ve zırh taşımayan bu askerler acemilikten itibaren binicilik eğitimi alır silahtan önce at binmeyi öğrenirdi. Sancar Han Kergit Hanlığının başı idi. Katı ve sert kurallara sahip olan Sancar Han yeni fethedilen yerleri kendi mülkü ilan eder hanedanından kimseyi evlendirmeye yanaşmaz savaştan kaçınmaz bir kişiydi.
Onun saltanatını tehlikeye düşüren kişi ise Babası Khuzait Han'ın yeğeni Dustum Han dı. Kardeşini hain bir pusuda kaybeden Khuzait Han, kardeşini onurlandırmak içi oğlunu 2. Varis ilan etmiş ancak taht Sancar Hana nasip olmuştu.

Nordlar ise Vikingleri andıran yapısı ile süvari birliği olmayan bir başka krallıktı. Svadya ile sürekli gemi ticaret yolu için savaşan Nordların kralı ise Kral Ragnar'dı. Onun en büyük düşmanı ise başka bir ülkeden gelen bir cariyenin oğlu olan Lethwin Ufuk-Aşan idi. Ancak Ragnar, Lethwin'in destekçilerine büyük korku salmış ve kimse Lethwin'i desteklemeye cesaret edememişti. Ragnar düzeni sağlayınca ilk iş olarak orduyu düzenlemiş yeni zırhlar ve başlıklarla orduyu geliştirmişti. Deri ancak kalın olan zırhları vahşi bakışlı olan kaskları ile ok yerine kullandıkları küçük baltalar ile kısa menzilli ancak etkili silahlar kullanırlardı. Yine uzun yayları ile kalede adeta surlara yaklaştırmazlardı.

Svadyalılar ise Kalradya'nın dış dünya ile olan bağını sağlayan daha çok ticarete önem veren bir krallıktı. Kalradya' nın merkezinde olup tüm krallıklarla sınırı olan tek krallıktı. Kral Harlaus tüm Kalradya 'ya egemen olmak için doğduğunu iddia eder ve kendini Radon'un asıl varisi görürdü. Gerekçe olarak ile babası Magnus'un ilk başkaldıran kişi olmasını öne sürerdi. Onun da tek başını ağrıtan önceden de bahsi geçen eskiden suno şehrinin leydisi olan ablası Suno Leydisi İsolla idi. Hanedandan bir kızın tahta geçmesini yediremeyen Harlaus, Suno
Şehrine baskın verip İsollayı yakalamak istese de destekçileri önce Dhirim Şehrine ardından da başka krallıklara sığınmış ve öylece kalmıştı. Svadya askerleri haçlı şövalyeleri gibi idi. Yani kıyafeti hoş ama içi boştu. Bir tek süvari birliği diğer ordulara kafa tutacak kadar sağlamdı. Güçlü ve kalın zırhları, yine zırhlı olan hücum atları ile ağır bir birlik olsa da güçlüydü. Okçuları Rodok okçularına benzese de piyadeleri sadece muhafız olmakta başarılıydı.

Mount & Blade : WARBAND (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin