Mount & Blade : WARBAND (DÜZENLEMEDE)

Warband Savaşı - ll

Kadim Başkentin harabelerinin hemen yanında yeşil otların üstünde kızıl kanlar akıyordu. Kalradya ordusunun ana grubu sağ ve sol cephenin hizasından bile geri gelmişti. Düşmanın savaş borusu hala hücum için çalarken Lord Meltor ve Mareşal Alayen süvari birliklerinin başında hücum borularının çalma emrini vermişti. İki yandan yükselen savaş borularını duyan 4 kral ne olduğunu çok geç anlamıştı. Eski bir bozkır taktiğinin tam ortasına düşmüşlerdi. Meltor ve Alayen'in süvarileri etraflarını kuşatırken Piyadeler mızraklarını düşmana doğru çevirerek bir duvar yapmışlardı. Tardus Yaroglek'e:
-Etrafımızı çeviriyorlar! Ne yapacağız?" diye yakınırken Yaroglek:
-Bir hat yarmalı ve aradan çıkmalıyız." demişti. Ragnar boşta olan bir ata atlayarak savaşa devam etmişti. Yafes'in hücum emri ile piyade ve aralara dağılmış süvariler yavaş yavaş çembere alınan düşmana yaklaşmaya başlamıştı. Yafes mızraklı piyade sırasının arkasına kadar gelmişti. Lordlar da onu takip ederek en sıranın hemen arkasına kadar gelmişti. Piyadeler düşmanın kaçış yolunu kapatan süvarilere desteğe giderken Yafes kılıcını düşmana uzatarak "Saldırın!" diye bir nara atmış ve atını sertçe mahmuzlamıştı.

Çembere alınan çoğunluktaki ordu ölümüne vuruşuyordu. Alevli mancınık gülleleri hafif eğimli meydana düşerken 6 kralın savaşı giderek uzuyordu. Yafes ve Yaroglek meydanın ortasında yine buluşmuştu. Bacağı bir kumaşla sarılmış olan Yafes Yaroglek'e saldırmakla meşguldü. Atlarını yaklaştırıp kılıç tokuşturuyor sonra uzaklaşıp aynı şeyi tekrar yapıyorlardı. Alayen Kont Delinard'ın göğsünden sapladığı kılıcını çekerken Lordlar da birbiriyle ölümüne savaşıyordu. Lord Etrosq ve Lord Meltor ise sırt sırta savaşıyor ve Kastor'un okçularını temizliyordu. Eğimli ovadaki kan harabelere doğru akarken savaşın acımasızlığı yine yüzünü göstermişti. İki ordu birbirine girdiği için mancınık atışları durmuştu. Kıskaca alınan 4 Kralın Ordusu umutsuzca savunma yaparken iki ordunun sayısı eşitleniyordu. Yafes ve Yaroglek vuruşmaya devam ediyordu. İyice uyuşan bir kolunu kullanamayan Yaroglek'in temposu düşerken Yafes sert bir şekilde atağa devam ediyordu. Yaroglek bir an durmuş ve kılıcı yere düşmüştü. Gözleri kararırken Yafes yavaşça önüne gelmişti. Yaroglek:
-Beni yendin genç kral ama bu savaşı kazanamayacaksın. Sen bu diyara kral olamazsın." demişti. Yafes kılıcını kınına sokmuş ve belindeki hançeri çekerek Yaroglek'in göğsüne saplamış ve:
-Ben sadece kaderimi gerçekleştiriyorum." demiş ve Yaroglek'in yere düşüşünü ve piyadeler arasında kayboluşunu izlemişti. Bu can pazarında kimse bir kralın düştüğünü görmemişti.

Ragnar'ın başını çektiği bir grup çemberi yararak çıkmak için var gücüyle saldırıyordu. Düşmanın mızraklarını aradan çıkarttığı kalkan duvarına büyük bir saldırı yapıyor ve kayıp verdiriyordu. Ragnar da atının üstünde uzun ve ağır baltasını savuruyor, her savurmasında birkaç askerin cesedini savaş meydanına yığıyordu. Ragnar'ın bu harekatını gören Kastor da birkaç Rodok Mızrakçısı ile desteğe gelmişti. Ragnar'ın yanına gelen Kastor:
-Bu hattı yarmak için ne yapmamız gerekiyor?" diye sormuştu. Ragnar baltasını bir askerin omzundan çıkarmış ve önündeki piyadeleri göstererek:
-Şuradaki 15-20 piyadelik birlik. Komutanlarını öldü. En ufak bir baskıda etrafındaki birliklere doğru geri çekileceklerdir. Yüklenirsek bu ateşten çemberi yarıp gidişatı değiştirebiliriz." demişti. Birbirlerine bakıp baş sallayan iki kral tüm birlikleri ile zayıf gördükleri hatta yüklenmeye başlamışlardı. Kalkan duvarının iyice zayıfladığını fark eden kuvvetler çemberi bozmamak için ellerinden geleni yapıyordu. Ancak destek için gelen süvarilerin aralara girmesiyle yalnız kalmışlardı. Sürekli yüklenen Nord Kahramanlarına dayanamamış ve çemberi inceldiği yerden ayırmışlardı.

Bir anda önleri açılan ordu akın akın çemberden çıkmaya başlamıştı. Ragnar, Kastor ve Tardus askerlerine hücum emri vermişlerdi. Açılan küçük gedik giderek büyürken askerler harabelere akın ediyordu. Alayen hemen Yafes'in yanına at sürerek gelmiş ve:
-Efendim çemberi yardılar, harabelere gidiyorlar." demişti. Yafes takip emri vererek iki ordunun harabelerde savaşa devam etmesini emretmişti. Sultan Kayzer'in öldüğünün haberi sarranid birliklerini geri çekilmesine neden olmuştu. Karşı taraftan da sarranid emirleri savaştan kaçmıştı. Boşalan çemberi takip eden askerler harabelerde tekrar düşmanla karşılaşmıştı. Savaş sokaklarda, caddelerde, evlerin içinde, avluda devam ediyordu. Surların etrafı da çevrilmişti. Beyaz şehrin sokakları kana bulanırken Atından düşen Yafes ve Ragnar da meydandaki çeşmenin önünde karşı karşıya gelmişti. Bacağı hala sızlayan Yafes ağzındaki kanı tükürerek kalkanını kaldırmıştı. Atından tek hamleyle atlayan Ragnar göz ve burun siperli sivri miğferini çıkararak yere atmıştı. Aynı şekilde Yafes de miğferini çıkarmış ve yere atmıştı. Sağ omzundaki 3 parçalı zırhtan bir parçayı a sallandığı için koparıp yere atmıştı.

Çift eliyle baltayı tutan Ragnar darbeyi indirirken Yafes kalkanını kaldırmıştı. Daha sonra kılıcını öne sürerek baltayla tokuşturmuştu. Silahlarını birbirlerine iterken Ragnar:
-Bu meydandan sağ çıkamayacaksın." demişti. Yafes:
-Göreceğin son yüz benimki olacak demiş ve kılıcını geri alıp kalkanıyla yüzüne bir darbe indirmişti. Ragnar kanayan dudağını kolçağına silmiş seri bir şekilde baltasını sallamaya başlamıştı. Yafes baltadan kaçınmak için hareket ettikçe yoruluyordu. Baltanın ucu kılıca isabet ettiğinde hilal şeklinde bir parçayı da almıştı. Özel olarak dövülen kılıcın ucunun hemen kenarı kırılmış ve hilal şeklinde bir iz bırakmıştı. Yafes kılıcına bakarken balta sonunda derin bir şekilde kalkanına saplanmış ve Ragnar baltasını geri çekmişti. Çekerken kalkanın kol bağı da kopmuş ve Yafes kalkansız kalmıştı. Kalkanı yere koyup ayağıyla destekleyerek baltasını çekmeye çalışırken Yafes atağa kalkmıştı. Tam Ragnar'a darbeyi indirecekken Ragnar Yafes'i görmüş ve sert bir hareketle baltayı çekerek Yafes'in kesik olan bacağına bir kesik daha atmış ve yüzüne yumruğu indirmişti. Yafes büyük bir acıyla ağzında biriken kanı yere tükürmüştü. Yaralı olan dizinin üstüne çökmüş ve kılıcını toprağa saplamıştı. Ragnar baltasına bir bakarak Yafes'e doğru koşmaya başlamıştı. Yafes için sanki hayat durmuştu. Etrafında birbirini öldüren askerler, yıkılan duvarlar, taş zemine akan kanları izlemişti. Gökten yağan oklar ve saplandığı kalkanların sesleri, bağırışlar Kadim Başkentte yankılanıyordu. Kafasını yere eğmiş ve gözünün önüne gelen biraz toprak biraz kana bulaşmış saçını görmüştü. Alnından başlayıp sol kaşını geçen ve yanağına kadar inen bir kesiğin olduğunu yeni hisstemişti.

Kafasını tekrar kaldırdığında Ragnar'ın birkaç adımının kaldığını görmüştü. Sol eliyle taş zemini ince bir şekilde örten toprağı avuçlamıştı. Ragnar havadaki baltasını indirirken yüzüne doğru gelen toprakla önünü görememiş ve çeşmenin taşına baltayı çarpmıştı. Tam o sırada ayağa kalkan Yafes kılıcını topraktan çıkarmış ve Ragnar'ın sırtına saplamıştı. İki eliyle kabzasından tuttuğu kılıcı derinlere sokmaya devam ediyordu ta ki Ragna'rın göğsünden ucu çıkana kadar. Baltasını düşüren Ragnar dizlerinin üstüne çökmüştü. Kılıcını bırakıp önüne geçen Yafes'i gördüğünde ise kan sızan ağzından:
-Onurlu... Bir... Savaştı..." demiş ve yüzüstü yere yığılmıştı. Yafes de kılıcını çıkarırken:
-Onurlu bir savaştı." demişti. Ragnar'ın ölüsünü gören çevredeki bazı askerler etrafa kaçışırken bazıları kılıçlarını yere atmış ve yere çökerek ellerini başlarının arkasına koymuşlardı. Kaçakların ve teslim olanların sayısı artarken Yafes karnına bir acı hissetmişti. Önüne baktığında karnındaki flamayı ve zincir zırhı delen hançeri ve ona bakan Tardus'u görmüştü. Tardus kulağına:
-6 Kral geldiğinde kadim başkentin surlarına, biri çıkacak aradan ve oturacak Kalrdaya tahtına." demişti. Yafes elindeki kılıcı savurmaya çalışsa da Tardus bir tekmeyle kılıcı yere atmıştı. Çektiği hançeri tekrar saplayacakken boğazına açılan bir kesikle duraksamış ve boşalan kanı izlemeye koyulmuştu. Yafes sırtüstü yığılmış ve sol elindeki kanlı hançeri toprağa bırakmıştı.