2.2 | Sen Bittin

960 95 54
                                    

*********12: Saat 15.30 da okulun arka bahçesine gel.

Rose: Kimsin?

*********12: Önemli mi?

Rose: Beni okulun arka bahçesine çağıran birinin kim olduğunu öğrenmem, önemli değil mi?

*********12: Söylemem, 15.30 da arka bahçede ol. Göreceksin zaten

Rose: Kimsin?

*********12: Söyleyemem dedim ya

Rose: Ben de gelmeyeceğim o zaman?

*********12: O zaman seni bekleyen mükemmel sürprizi de kaçırırsın

Rose: Gelmeyeceğimi söyledim, yol al

*********12: Ne kadar meraklı olduğunu biliyorum, geleceksin.

Rose: Aynen, bence de gelirim hı.

~~~

Rose, saat 15.30 da kendini okulun arka bahçesinde bulduğunda, kendine ve merakına lanetle okudu.

"Geldin demek, selam!"

Rose, arkasında adım sesleri duyduğunda arka bahçenin tellerinden sokağa bakmayı kesip arkasını döndü.

Lee, karşısında samimi bir tavırla gülümsüyordu. Ellerini arkasında birleştirmişti ve durduğu yerde hafifçe sallanıyordu.

"Ah, merhaba Lee."

"Merhaba Rose!"

"Aslında, 'Selam Rose. Ben Lee, arka bahçeye gelir misin?' de diyebilirdin."

Lee ellerini birbirinden ayırıp tek parmağını dudağına götürdü ve gökyüzüne baktı. Sanki ölmüş birinden bahsediyormuş gibi bir edayla nefesini dışarı verdi ve konuştu;

"Gelir miydin?"

"Neden gelmeyeyim?" dedi Rose, tek kaşını kaldırıp kollarını önünde bağdaşlarken.

"Neyse. Konumuz bu değil." dedi Lee, çocuksu bir edayla ellerini iki tarafa açarak.

"Doğru, konumuz beni buraya neden çağırdığın." deyip bahçede duran piknik masalarından birinin üzerine oturdu Rose.

"Lisa ve senin ilişkiniz hakkında konuşmak istiyordum açıkçası." deyip Rose'nin karşısına dikildi.

"Dinliyorum Lee, acelem var."

"Pekâlâ, o kağıtta yazanları okudun. Sevgilin lanet psikopatın teki. Zor ve korkunç değil mi sence de? Bir anda tatlı, iyi ve kibar Lisa iken bir anda sert, kaba ve öküz Lalice olması."

"Onu en iyi psikologlarla görüştüreceğimdir."

"Psikolog ile çözülebilecek kadar basit bir bok olduğunu mu düşünüyorsun bunun?"

"Ayrılmamızı neden istediğini söyle Lee."

Lee kaşlarını çattı ve dudaklarını birbirine bastırdı. Rose'ye göre daha uzun bir kızdı.

"Bilmem..." dedi ve bir adım daha attı. Yüzleri arasında en fazla beş santim kalmıştı ve bu mesafe Rose'yi rahatsız ediyordu.

"Belki de..." dedi ve Rose'nin oturduğu masada aniden bacaklarının arasına gelip iki eliyle beraber yüzünü tuttu ve gözlerini sabitleştirdi.

"Lanet bir eşcinsel olduğunu ailene söylememem içindir ha?" deyip yüzündeki sırıtışla Rose'nin dudağını hafifçe yaladı.

"Baban zaten kalp hastası, duyunca nasıl bir tepki verir acaba ha?" diye konuşurken elleri yavaşça Rose'nin gömleğinin üst düğmelerine doğru gidiyordu.

Rose aniden gelen sinirle Lee'ye bir tekme attı.

"Bunu yapabilecek cesaretin varsa dene bakalım orosbu!"

İlk defa küfür ettiğine şaşırmamıştı, bunu düşünebilecek kadar açık bir zihni de yoktu.

Sadece oradan hızla uzaklaşmayı düşündü ve öyle de yaptı.

Lee durduğu yerde Rose'ye bakarken gıcık bir şekilde gülümsedi.

O sırada titreyen telefonuna baktı ve mesajı açtı.

Lalice Manoban: Sen bittin.

~~~

TheViolinistArmy 'Chaelisa' kitabı yazıyooooğr!!! Bakmanızı tavsiye ederim :3

Senpai! |Chaelisa Texting| (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin