2.6 | Ev

956 123 85
                                    

YORUM İSTEYOOOOĞM

~~~

Rose: Neyse, fazla tepki gösterdiğimin farkındayım ama hadi ama! Telefonda yazamayacağım şeyler yaptığını öğreniyorum, hem de bir anda! Sence de bu tepki çok doğal değil miydi?

(Mesajınız İletilemedi)

Rose: Ne? İnternetin mi kapalı yoksa telefonun mu?

(Mesajınız İletilemedi)

Rose: Neyse, mesajları telefonunu (veya internetini) açtığında okursun.

(Mesajınız İletilemedi)

Rose: Açıkçası sana aşırı alışmışım, yokluğun koydu. Bunları okuduğunda mesaj at.

(Mesajınız İletilemedi)

~~~

"Neden!? Neden, neden, neden!?"

Rose önünde duran duvara sinirle sert bir yumruk geçti ve acının yavaşça kemiklerinden aşağıya doğru süzülüşünü hissetti.

"Sakin ol Rose! Bunları bana en baştan anlatmalıydın!"

"Sana güvenebilirim, öyle değil mi Jennie?"

"Tabi, hem katil olduğuna dair kesin kanıtlar yo-"

"İtiraf etti!"

"Pekâlâ, neden biraz daha sakin olmayı denemiyoruz?"

Jisoo'nun sesi resmen sindiği koltuktan ilk defa duyulmuştu. Rose derin bir nefes alıp bakışlarını Jennie'den çekti ve Jisoo'ya baktı.

"Haklısın, ne yapacağımı bilmiyorum Jisoo."

"Rose, bunu bana en önceden söylemeliydin. Bu konularda bilgili olduğumu biliyordun. Şuan cevaplamamız gereken bir soru var, Lisa'nın hangi kişiliği ile onları öldürdüğü. Yani, gerçek katil Lalice mi yoksa Lisa mı? Hangisi gerçek psikopat?"

"Bana çok tatlı birisi gibi yazarken 'Lisa' ismini kullanmıştı, okulda sertçe bağırdığında ise 'Lalice' ismini."

"Bence bu pek de iyi bir ipucu değil, gülen kişilerin içindeki psikopatı bilemeyiz."

Jisoo parlayan gözlerle Jennie'ye baktı.

"Haklısın Jennie."

"Sence Lisa'yı aramalı mıyız Rose?"

Rose kollarını bağdaşlamış, ayakta boş boş durup düşünüyordu.

"Telefonu kapalı."

"O anlamda değil, evine gitsek mi?"

"Lee'yi öldürdükten sonra yaktı."

"Komşulara nereye taşındıklarını sorarız ha?"

"Neden olmasın?"

Jennie çapraz bir sırıtış ile başını çevirmeden, sadece gözlerini kaydırarak Jisoo'ya baktı.

"Sen ne düşünüyorsun Jisoo?"

"Bence de, gidelim."

Rose yorgun bakışlarıyla gülümseyip telefonuna son bir kez baktı.

Mesaj yoktu.

~~~

"Ah, teşekkürler."

Jennie taksiciye parayı uzattı ve ön koltuktan indi. Jisoo ve Rose de indiğinde kapıları kapattılar ve taksi gaza basıp oradan gitti.

"Ah, sana borç-"

"Kes sesini Jisoo."

"P-peki."

Jennie böyleydi. Konu alçak gönüllülük olduğunda ondan iyisini bulamazdınız, ona teşekkür edilmesinden veya yaptığı iyiliğin karşılığının verilmeye çalışmasından nefret ederdi.

"Burası yeni evleri miymiş yani? Sarayda mı yaşıyor bunlar?"

Jisoo, Jennie'nin söylediğine güldü ve Rose'ye döndü.

"Senin sevgilinin evi, bir zahmet gir artık." dedi gülümseyerek.

Rose ofladı ve büyük demir kapıdan geçip büyük eve doğru adım attı.

Zile bastı fakat açan yoktu.

"A-afedersiniz!"

Jisoo yoldan geçen yaşlı bir adamı durdurdu ve evi gösterdi.

"Bu evin sahipleri nerede, biliyor musunuz acaba?"

"Kadın ve adam yurt dışına gitmişler. Küçücük çocuğu da evde bırakmışlar, Ah şu sorumsuz yeni nesil var ya..."

"P-peki, efendim. Teşekkür ederim, iyi günler."

Jisoo adamı telaş ve panikle gönderdiğinde Jennie kollarını bağdaşladı ve tek kaşını kaldırdı.

"Ne bu utangaçlık?"

"F-fakat kibar bir in-"

"Yatağımda kibar olmana izin vermeyeceğim Chi."

(Y/N: Chi, Jisoo'nun lakabı.)

"E-efendim?"

"Hiç, saçma bir şakaydı. Rose, ne haber!?"

"Siz burada bekleyin kızlar, içeri gireceğim." dedi Rose, ve hızla kendini cama çekip açık camdan içeri zayıf bedenini soktu.

"Seni çılgın."

"Jennie, böyle bir zamanda mı?"

"Ne varmış zamanda?"

"Unut gitsin."

~~~

Evet araya JenSoo sıkıştırmış olabilirim ne var yani sjsosoakpsjdps

Vote vermeyi unutmayın, sizi seviyorum.

Senpai! |Chaelisa Texting| (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin