Gün batınca batar içime yokluğun
İkizler boğazlaşır anne karnında
Beşikler kundaklanır
Kundakta ölür çocuklar
Mevsim yıpranır
Gün yaşlanır
Geçmediği için saatler utanır
Kan tutar kalemimi
Kağıdım asileşir
Kelimeler oyar mısraların gözünü
Ateş yakmaz
Su söndürmez
Nehirler kendini boğar sularında
Sulara düşmez gölgesi ağaçların
Bülbül güle yabancılaşır
Batırır dikenlerini gül
Bülbülün göğsüne
Güle ihanet eder güneş
Saklanır dağların ardına
Bir şehir kendini tükürür sokaklara
Ve ben
Bu şehrin kalabalığında
Bir çakıl taşı gibi serilirim yalnızlıklara
Sonra yıldızlar intihara durur
Bir adam ansızın kendini vurur
Sıktığı her mermide ihanetin izleri durur
Şükrü ÇANKU
21.04.2018
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN YİNE DE BEKLERİM
PuisiHer gece binlerce akrep Sensizliğin zehrini damıtsa da yüreğime Leş kargaları didiklese de tüm bedenimi İdam sehpaları kaysa da Her saniye ayaklarımın altından Bir belirsizliğin orta yerinde Kala kalsam da bir başıma Kalbim mengeneyle...