"Peki nasıl onunla yaşadığın her anı hatırlıyorsun?"
"Çünkü en unutulmaz,en vazgeçilmez,en mutlu anlarımızd...anlarımdı."Demir ile olan o romantik anlardan sonra kendimi ilacın etkisi ile uykuya vermiştim. Uyandığımda saate baktım. Saatin sabaha karşı dört olduğunu gördüm. Demir yine tekli koltukta sağ kolunun dirseğini koltuğun kenarına dayamış,dayadığı elinin içinede başını koyup uyuya kalmıştı. Bir anda o uykulu halim ile nasıl olduysa aklıma geçmişim gelmişti. Neler olmuştu bir dakika?
4 yıl önce...
Yolda yürüyordum. 8.sınıfın 2.dönemiydi. Okuluma az bir yol kalmıştı. Bir anda sokakta siren sesleri duyulmuştu. Hemen neler oluyor diye sesin geldiği yöne doğru gittim. Bir ambulans gelmişti. Acaba kime,ne olmuştu? Okulun bahçesine girmem ile o sahneyi görmem bir olmuştu. Emir yerde kanlar içinde yatıyordu. Ve etrafında sayamayacağım kadar öğrenci toplanmıştı. Bir anda
-Emir! diye okul bahçesinde bağırmıştım. Hızlıca yanına gidip başını dizime koydum.
-Noldu sana kardeşim? Noldu? Kim yaptı bunu? diye bağırıyordum.
Emir'in şuuru kapalıydı anlaşılan. Ne bir hareket ediyor ne de cevap veriyordu.
-Kim yaptı Emir söyle? diye bir bağırmıştım ki Emir gözlerini aralamıştı zor da olsa.
Bana son nefesi ile,son kardeşlik sevgisi ile
-O....on..ona ai...ona aitmişsin! demişti.Ve şimdi anlıyorum. Karşımdaki koltukta yatan adam hem bunu ona yapmış hem de ona ait olduğumu söylemişti. Üstelik bunları yaparken sadece 16 yaşındaydı. Aklım hala almıyor,alamıyor. Nasıl olurda böyle bir şey yapardı. Yine içime bir kurt düşmüştü. Demir'e olan sevgim sanki ruhum tarafından sahteydi. Sanki geçici bir şeydi. Off çıldırıcam!
Demir kıpırdanmaya başlayınca uyanacağını anladım. Ben de hemen uyuyormuş gibi yaptım ve yatağın içine gömüldüm. Yatağın diğer taraftan çöktüğünü görünce yatağa girdiğini anladım. Arkadan belime sarıldı. Ve burnunu saçlarıma daldırıp derin bir nefes aldı.
-Geçmişinden korkma! Onunla yüzleş. Hele ki benim yaptıklarımdan korkma. Ben pişman değilim. Senin için gerekirse canımı ortaya koyarım. Ama benden pişman olmamı bekleme. Dilim "pişmanım,özür dilerim" dese de inanma. Sen benimsin. Ve benim olucaksın. Sen gitmek istesen bile seni bırakam,dedi ve resmen son noktayı koydu.Demşir'e döndüm. Yüzüne baktım. O da bana bakıyordu.
-Demir,dedim sessizce. Resmen sesim zar zor çıkmıştı. Düşündüklerimi ons da söylemeli ve dile getirmeliydim.
-Demir,sen bir katilsin. Hem de kardeşim saydığım bir insanın katili,dedim. Demir yüzüme endişeli bir şekilde bakıyordu. Ben de devam ettim.
-O zamanlar 14 yaşındaydım. Okuluma gidiyordum Demir. Bir anda sokağın her yerini siren sesleri doldurmuştu. Koşarak okula gittiğimde o manzara ile karşılaştım. Canımdan saydığım kardeşim yerde kanlar içindeydi. Adını sayıklayarak yanına gittim. Kim yaptı söyle diye soruyordum Demir. Çok korkmuştum. Hem de o kadar çok korkmuştum ki. Sonra kalbimin acısı ile öyle bir bağırdım ki Demir gözlerini, o deniz mavisi gözlerini kardeşim zorda olsa açtı. Tekrar sordum " Bunu sana kim yaptı?" dedim. Gözlerime baktı. Ve bana o iki kelimeyi söyledi "ONA AİTMİŞSİN" dedi. Anlamamıştım. Kim diye bağırıyordum. Omuzlarını salladım. Olmadı kalkmadı,dedim. Demir'in yüzünde hiç duygu yoktu. Bana baktı ve
-Pişman değilim,dedi.Benim için son noktayı Demir o zaman koymuştu her zaman yaptığı gibi. Uzaklaştım ondan. Yüzüne ifadesizce baktım.
-Sen bir pisliksin. Piç herifin tekisin. Senden hiç olmadığım kadar nefret ediyorum. Kalbin,nefsin,fıtratın,vicadanın;o kötülükler yüzünden resmen taşlaşmış Soydem! Kendine gel bana zarar veriyorsun. Sen mi benim aşkımdan öleceksin? Hı! Güldürme beni Soydem! Sen duygusuz bir adamın tekisin. Pişmanım ilklerimi sana verdiğim için. Pişmanım sana ilk öpücüğümü verdiğim için. Pişmanım sana ilk aşkımı verdiğim için. Bir şeyim kalmıştı, iyi ki de sana kapılmamışım Soydem! Ve sen kendine gel,dedim işaret parmağımı onasallayarak.
-Ben hiç bir zaman sana ait olmadım. Olmayacamda. Bunu o duygusuz kafana koy,dedim. Bir hışımla yataktan kalktım. Hemen hırkamı alıp çıktım. Arkamdan gelip elimi canımı acıtacak ve beni inletecek şekilde tuttu.
-Ahh! Bırak n'apıyorsun? Piç! dedim.
Anlaşılan çok sinirlenmişti.
-Sen o küçük beyninle bana baş tutuyorsun ha! Bana bak sen benimsin. Elbet bir gün ya isteyerek ya da zorla her şeyin ile benim olacaksın. Ayrıc... cümlesini tamamlamadan ben devam ettim.
-Senin duygularının var olduğuna inanmıyorum. Sen beni ancal zevklerin içinyanında tutarsın. Benim senin gibilerle işim yok,sesim yavaşça kısılmışyı ve yavaş yavaş yere çöküyordum.
-Sen benden kardeşimi,abimi aldın,ağlamaya başladım.
-Ve şimdi de beni alıyorsun,dedim ve yere çöktüm.
-Seni sevmiyorum Soydem!..."Neden ona,onu sevmediğini söylemiştin Merve?"
"Çünkü aklım kalbimle zıtlaşıyordu. Hem de hiç istemediğim zamanlarda"Yaa bu yazar neler karıştırıyor? Hadi meraklanın biraz. Ama bi açıklık getireyim. Bu meraka düşüren cümleleri 50.-60. Bölümlerde anlıcaksınız. İyi sabırlar diliyorum.😜😋
Haa bu arada hayalet okurlarıma selamlar. Okuyup okuyup kaçıyozunuz. Belki bir oy falan hanii... siz konuşup halledin 😊😂😁
Bana müsade baybayy🤗🤗🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAHA KÜÇÜKTÜM - Belki bir gün seversin...
Literatura FemininaBir düşün seni 8.sınıftan beri takip eden birisi var. Üstelik senin için bir çok suç işlemiş ise... Okul çıkışı seni almaya gelen,hem de ailenle seni tehdit eden birisi var. Çok garip değil mi? Peki ya Merve bu garipliğin kuyusuna kendini bırakıcak...