ARABA

518 26 6
                                    

--Öyle bir gitmek istiyorum ki gittiğim yerde ben bile olmayayım.--

—FLASHBACK—
Bugün okulun ilk günü. İçimdeki mutluluk tarif edilemez. Üniversiteye başlamanın heyecanını hiç bir şey veremezdi. En son liseye başlayacağım zaman bu kadar heyecanlanmıştım. Ama bu sefer ki onunla karşılaştırılamazdı bile. Kurduğum alarmı iptal ettim. O kadar hevesliydim ki alarmdan bile önce kalkmıştım. Hemen duşa girip hazırlanmaya başladım. Bu arada da Günaydın mesajını Buse'ye atmadan gün başlayamazdı. 1 haftadır planladığım kıyafetlerimi giydim. İlk güne tabiki pantolonla gidicektim. Risk almaya değmezdi. Yeni aldığım bluzümü de üzerime geçirdim. Saçlarımı da salık bırakıp biraz düzleştirdim.
Heyecanla kahvaltı sofrasına indim. Annem çoktan kalkmıştı. Bu halimi görünce o da gülmeye başladı.
" Benim canım kızımı üniversite heyecanı sarmış anlaşılan." dedi. Annem bir haftadır bugün için gelmek istediğini söylüyordu. Ama ben ısrarla yalnız gitceğimi söylüyordum. O da sonunda ikna olabilmişti.
"Evet müthiş heyecanlıyım mutluyum ve kesinlikle gerginim" dedim. Canım hiç bir şey yemek de istemiyordu. Bir an önce gitmek istiyordum. Okulun ilk günü tabikide arabamla gidicektim. Arabayı sürmeye başlayalı 2 ay olmuştu. Daha tam olarak alışmasam da okul uzak olmadığı için gidip gelebilirdim. Sadi amcanın arabayı bana vermesi beni çok mutlu etmiştim. Gerçekten çok iyi biriydi ve oldukça iyi anlaşıyorduk. Annemi de seviyor ve değer veriyordu. Hayatımın bu kadar yolunda gidiyor olması güzeldi.

" Çok fazla gergin olma. Akışına bırak. Sen uyumlu birisin. Eminim çok iyi arkadaşlıklar edineceksindir." dedi Sadi amca. Gülümsedim. Teşekkür ettim. Atıştırmalık bir şeyler yedikten sonra ve annemden şans öpücüğü aldıktan sonra evden çıktım. Arabama bindim. Derin bir nefes aldım. Buseden gelen günaydın mesajına baktım. Onunla okulun bahçesinde buluşacaktık. Aynı bölümde olmasak da ders aralarında hep birlikte olacaktık. O matematik bölümündeydi. Tam olarak olması gerektiği yerde. Sayılarla arası çok iyi olmasına rağmen hala geriliyordu. Dersler konusunda gergin olması gereken kişi ben olmalıyken.

İçimde her şeyin güzel olacağını söyleyen bir ses vardı. Annem için de benim için de hatta Buse için bile. Umarım her şey dilediğim gibi olur diye hep dua ederdim. Ve şimdi gerçekleşti. Bunun devam etmesi için elimden geleni yapabilirdim.

Ve gaza bastım. Temkinli yol süresince arabayı yavaş kullandım. Okulun öğrencilere özel otoparkına giriş yaptım. Hem açık hem de kapalı otoparkı vardı. Öğrenci kartlarımızı çoktan almıştık. Açık otoparkta yer olduğu için burda durdum. Arkamdan gelen görevliye baktım. Ufak bir telaşlandım. Daha ilk günden işlerin kötü gitmesini kesinlikle istemezdim.

" Arabayı park edebilirim isterseniz ?" dedi cama doğru yaklaşarak. Gülümsedim. " Evet iyi olur." dedim. İmdadıma yetişmişti resmen. Arabayı park ederken hala sorun yaşıyordum çünkü. Arabadan indim. Anahtarı görevliye verdim ve arabayı park edişini izledim. Muhtemelen bunun için en az 10 dk uğraşıcaktım. Benim park etmemem kesinlikle işime gelmişti.

Anahtarı aldıktan sonra görevliye teşekkür ettim. Hemen telefonu çıkartıp Buse'yi aradım. Yaklaşık 30 saniye kadar çaldıktan sonra açtı.

" Arkandayım " diye seslendi. Apar topar telefonu kapatıp ona sarıldım. İkimiz de oldukça heyecanlıydık.

" Çok gerginim. Çok heyecanlıyım. Erin bu okul bana göre değil. Daha şu kapıdan girerken anladım bunu "

" Hayır saçmalama. Bu okul tam olarak senin için yapılmış bence. Kendini bu kadar küçük görme lütfen " dedim. Onu biraz da olsa sakinleştirmem gerekiyordu.

" Bilmiyorum. Ya beceremezsem " dedi dudak büzerek.

" Sayın Buse Hanfendiciğim bizim başaramıcağımız hiç bir şey olamaz. Unuttun mu " dedim. Bunu söylerken de ellerini tutup zıplamıştım. Bunu yapmayı bir an önce bıraksam iyi olacaktı.

BEYAZ KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin